İran’dan Hürmüz Boğazı resti: Petrol ticareti tehlikede

Orta Doğu’daki gerilim, yeni ve çok daha tehlikeli bir aşamaya geçti. ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik hava saldırısından sonra Tahran’dan gelen Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, küresel enerji ve güvenlik sistemini sarsma potansiyeli taşıyor. Dünya petrol arzının önemli bir bölümünün geçtiği bu stratejik geçidin kapanması halinde sadece fiyatlar değil, diplomatik ve askeri dengeler de altüst olabilir. Uzmanlar, bu ihtimalin hem ekonomik hem de jeopolitik olarak ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.


Hürmüz Boğazı neden bu kadar kritik?

Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlayan ve dünya enerji arzının yaklaşık üçte birinin geçtiği dar ve stratejik bir geçittir. ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne (EIA) göre, 2023 yılında bu boğazdan her gün ortalama 20,5 milyon varil ham petrol taşındı. Katar gibi doğal gaz ihracatında dünya lideri olan ülkeler için de sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının ana yoludur.

Bu nedenle boğazın kapatılması, yalnızca petrol fiyatlarında sert yükseliş anlamına gelmez; aynı zamanda küresel enerji tedarik zincirinde kaosa ve ekonomik belirsizliklere yol açar. 2011’deki benzer tehditte Brent petrol 125 doları aşmıştı. Bugün böyle bir senaryonun etkilerinin daha da derin olacağı belirtiliyor.


İran’dan gelen tehdidin askeri ve diplomatik yansımaları

Hürmüz Boğazı’nın olası kapanışı sadece ekonomik değil, aynı zamanda askeri bir krizin habercisi olabilir. Uluslararası hukuk kapsamında bu tür bir adım “savaş eylemi” olarak kabul ediliyor ve NATO başta olmak üzere birçok ülkenin müdahalesine gerekçe oluşturabilir.

ABD’nin Körfez bölgesinde Katar, Bahreyn, Kuveyt ve BAE gibi ülkelerde geniş askeri üsleri bulunuyor. Uzmanlar, İran’ın kısa menzilli balistik füzelerle bu üsleri hedef alma ihtimaline dikkat çekiyor. Böyle bir durumda bölgede hızlı bir askeri tırmanış yaşanabileceği ve doğrudan çatışma riskinin artacağı vurgulanıyor.


Uzmanlar uyarıyor: "Bu sadece enerji krizi değil"

Hz0J D Ab Tv U Wog B N5 T L47W

Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikaları Merkezi’nden Prof. Jason Bordoff, Hürmüz Boğazı krizinin etkilerinin enerjiyle sınırlı kalmayacağını söylüyor. Bordoff’a göre, sigorta sistemlerinden deniz taşımacılığına, uluslararası deniz hukukundan güvenlik ittifaklarına kadar pek çok alanda domino etkisi oluşabilir. “Küresel sistemin kırılganlığı bu boğazda düğümleniyor” diyen Bordoff, böyle bir gelişmenin dünya ekonomisinde ciddi bir sarsıntı yaratabileceğini ifade ediyor.


Tahran geri adım atmıyor: ABD'ye hukuki karşılık yolda

Ersin Tatar’a Süleyman Soylu’dan seçim desteği: KKTC’de kritik ziyaretler
Ersin Tatar’a Süleyman Soylu’dan seçim desteği: KKTC’de kritik ziyaretler
İçeriği Görüntüle

ABD Başkanı Trump, İran’a yönelik saldırıyı “tarihi bir zafer” olarak duyururken, İran ise geri adım atmıyor. İran Atom Enerjisi Kurumu, saldırıyı doğrularken, nükleer programlarının devam edeceğini ve ABD’ye karşı uluslararası hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı.

Bu açıklama, gerilimin yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda küresel ölçekte daha da büyüyebileceğinin sinyalini veriyor.


Enerji ve güvenlik uzmanlarının sıkça vurguladığı gibi, Hürmüz Boğazı’nda yaşanacak bir kriz, dünya ekonomisinin pek çok alanında dalga dalga etkiler yaratabilir. Sizce İran bu tehdidi gerçeğe dönüştürür mü? Yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın.

Kaynak: karar