İsrail’in Filistin halkına yaptığı zalimce davranışlara bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tepki gösteriliyor. Hafta içinde medyada yer alan bir haber, toplumsal baskının İsrail ile iş birliği yapan şirketlere nasıl etki ettiğini göstermesi açısından dikkat çekiciydi.

Ülkemizin önemli sermaye guruplarından olan Zorlu Holding’e bağlı Zorlu Enerji ortada bir sorun yokken bir çok Türk şirketinin yaptığı gibi İsrailli büyük bir şirketin elektrik santralına ortak olmuş. Yükselen İsrail aleyhtarlığı ve toplumsal baskı sonucu, Zorlu Gurubu Dorad Energy adlı bu şirketteki yüzde 25’lık payının yüzde 10’luk kısmını sattı ve geri kalan yüzde 15’lık payını da diğer ortaklara devretmek üzere anlaşma yaptı. Zorlu Holding, bu yatırımdan belki de çok fazla para kazanacakken, halkımızın milli hassasiyetine saygı duyarak, buradaki yatırımdan çekilmesi takdire değer bir davranış olarak görülmeli.

Zorlu Gurubu İsrail’deki bu yatırımdan hiç tereddüt etmeden çekilirken diğer şirket ve kurumlarımız aynı hassasiyet veya duyarlı davranışı gösteriyor mu?

Ülkemizde yapılan uluslararası fuar ve ticari etkinliklerde İsrail ve destekçisi ülkelere ait şirketlerin yer almasına hiç kimse itiraz etmiyor. İsrail ile dolaylı olarak ticaret yapan şirketler bilindiği halde nedense gündeme gelmiyorlar.

Yani kahve, kola boykotu gibi konuyu basitleştiren eylemler işe yaramaz.

THY başta olmak üzere diğer bütün havayolu şirketlerimizin tavrı ortada.

Milyarca dolarlık ticaret yapılan fuar ve ticari etkinliklere bakmalıyız derim.

Bu yıl 22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak 17’inci IDEF- Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda kimler yer alacak, bunları görmek gerek. İsrail ile çok sıkı işbirliği olan bazı şirketlerin orada yer alması maşeri vicdanda yaralar açacaktır.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, T.C

Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda yapılacak bu fuarın elbette önemi çok büyük.

Devletin en üst makamının adıyla işe soyunan ve en önemli kuruluşlarımızın desteğini alan bu fuarı düzeleyenlerin biraz daha dikkatli olması gerekiyor.

Savunma sanayii alanında dünyanın en büyük kuruluşlarıyla yarışan yerli ve milli kuruluşlarımızın bu fuarda yer alıp, yeni pazarlara açılması en büyük dileğimiz. Yabancı şirketlerin ürettiği silah ve mühimmata vereceğimiz her kuruşun ülkede kalmasına sebep olan, aynı zamanda ülkemizin savunmasına katkıda bulunan ve ekonominin daha da gelişmesine sebep olan bu şirketler bizim gurur kaynağımızdır. Onların yer aldığı bu fuarda yabancıların olmasına karşı değiliz, ama İsrail destekçisi ve

yanlısı şirketlerin boy göstermesinin çok da doğru olmadığı kanaatindeyim.

Ürettikleri silahları İsrail’e satarak bu devletin masum ve mazlum halklara saldırmasına sebep olan silah taciri şirketlerin kimler olduğunu biliyoruz.

Filistin’e bomba yağdıran uçakları, bombaları, füzeleri üreten silah tacirleri bu fuara katılıp milyarlarca dolarlık silah satacak, bu silahlar savaş bölgelerinde olduğu gibi Filistin’de de savunmasız halka ölüm kusacak. İşte bunun önüne geçmek için bu firmalara fırsat vermemeliyiz.

Devletimizin izlediği politikaya uygun olarak saldırgan ve işgalci İsrail iş birlikçisi ve destekçisi eli kanlı silah tüccarlarının bu fuarda yer alması halkımızın Filistin halkına destek ve dayanışma ruhuna gölge düşürür.

Sağcısıyla, solcusuyla, Türk’ü ile Kürt’ü ile Filistin halkına destek olan milletimizin, orada yaşanan soy kırımı hayata geçiren katil devlete ve onun yandaşlarına her türlü engellemenin yapılmasından yana olduğunu biliriz. Bu nedenle fuarı düzeleyen KFA şirketi katılacak fimaları gözden geçirerek İsrail yanlısı şirketlere yasak koymalı.

Dünya, soykırımcı İsrail’den büyüktür.

[email protected]