Rahmetli anam anlatırdı. Bir şehrin meydanında 3-5 kişi bir kişiyi dövüyorlarmış. Kafasına, ayaklarına, kollarına, her yerine sopalarla vuruyorlarmış. Her yerine vuruyorlarmış ama dayak yiyen adam sadece arkam, arkam diye bağırıyormuş. Grubun içinden birinin bu durum dikkatini çekmiş.Yahu birader biz senin belki de en az arkana vurduk ama sen en  baştan beri hep arkam, arkam bağırıyorsun bunun sırrı nedir diye sormuş. Dayak yiyen delikanlı ‘’ Benim arkam olsa siz bana vuramazdınız ‘’ demiş.
 
Hayatın her alanında dayağı arkası olmayanlar yer. Futbol mecrasında da bu durum diğer iş kollarına paralel hatta daha da acımasızca yaşanmaktadır. Yönetimlerin adamları, medya mensupları, dostları boldur. Yerli hocaların ve yerli Futbolcuların da menejerleri, abileri, akrabaları gibi uzun bir ilişkiler ağları vardır. Türk Futbol camiasının yetim çocukları, arkasızları ise sadece işini yapmaya çalışan, alengirli ilişkileri olmayan yabancı hocalardır. Beşiktaş’ta Slaven Bilic gibi, Galatasaray’da Jan Olde Riekerink gibi, Trabzonspor’da belki de Eddie Newton gibi…
 
Ama şu da bir gerçek ki böyle büyük takımlarda bu kadar kötü bir lig startına hicbir yönetim tahammül edemez.
 
Bugünkü maç birilerinin kaderini belirleyeceği gerçek.
Şimdi gelelim maça;
 
Kadrolar açıkladığında ilk dikkatimizi çeken geçen hafta yorgunluğu bahane edilen Pereira'nın yine yedek soyundurulması oldu.
 
Henüz tam hazır olmayan Abdulkadir Parmak'ın yerinde de Kamil Ahmet'in oyuna başladığını belirtelim.
 
Maç Trabzonspor açısından geçen haftanın mağlubiyetinden midir bilinmez özgüveni düşük, pısırık bir başlangıca sahne oldu. Zaten dakika 10 daha yeni dolmuş iken de kalesinde golü gördü. Gole bir reaksiyon bekleyenler golün şoku ile 15 dakika beklemek zorunda kaldı. 23'de Abdulkadir Ömür, 31 ve 38nci dakikalarda da Nwakaeme ardı ardına 3 klas gole imza attı ve bir anda skoru 3-1' e getirdi. Tam ilk yarı böyle bitecek derken Kamil Ahmet ve Uğurcan'ın beraber imza attığı hatalar silsilesi rakip hanesine bir gol olarak yazıldı ve ilk devre 3-2 sonuçlandı.
 
Ev sahibi ekip ikinci yarıya da kadrosunu koruyarak çıktı. Maça ilk yarı olduğu gibi yine tutuk başlayan Trabzonspor yine daha 10 dakika dolmadan kalesinde golü görecekti ki kaleci Uğurcan penaltıyı çıkarak buna müsaade etmedi.
 
Son 3 yıldır takımın en büyük sorunu olan oyuncu havuzu darlığı yine baş gösterdi. Flavio sakatlanması, Kamil Ahmet'in formsuzluğu  ve yerine giren Abdulkadir Parmak'ın henüz tam hazır olamaması da eklenince oyunun hakimiyeti rakip Kasımpaşa'nın eline geçti. Dakika 85'te ve 90 artıda şanssız iki gol ile rakip maçı ve 3 puanı koparmayı başardı.
Geçmiş olsun fırtına...