Kayseri Şehir Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Dr. Fatma Türkan Polat, kemik iliği bağış sürecine ilişkin yanlış bilinen doğruları anlattı. Polat, kemik iliği naklinin lösemi, lenfoma, bağışıklık yetmezlikleri ve bazı metabolik hastalıklarda hayat kurtarıcı bir yöntem olduğuna dikkat çekti. Hastaların sağlığı için kritik öneme sahip olan bu süreçte vericilerin zarar görmediğini vurgulayan Polat, “Bir insan bağışçı olmaya karar verdiğinde veya uygun bulunduğunda sadece bir tüp kan vermesi yeterlidir. Bu işlem hiçbir şekilde bağışçıya zarar vermez” dedi.

KEMİK İLİĞİ NAKLİ HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANIYOR?

Dr. Polat, kemik iliği naklinin özellikle lösemi ve lenfoma gibi kanser türlerinde, ayrıca bağışıklık yetmezliği ve metabolik hastalıkların tedavisinde kullanıldığını söyledi. İlaçla çözüm bulunamayan hastalarda kesin tedavi seçeneği olan bu yöntem, hastanın kendi kemik iliği kemoterapi ile baskılandıktan sonra uygun donörden alınan sağlıklı iliğin nakledilmesiyle uygulanıyor. Bu süreç, klasik bir ameliyattan çok kan nakli mantığıyla gerçekleştiriliyor. Hastalar, nakil sonrasında yeni iliğin ürettiği sağlıklı kan hücreleriyle yaşamlarına devam ediyor.

Üroloji uzmanı uyardı: "45 yaş üstüne prostat ve böbrek muayenesi şart"
Üroloji uzmanı uyardı: "45 yaş üstüne prostat ve böbrek muayenesi şart"
İçeriği Görüntüle

A W543502 01

BAĞIŞÇI OLMANIN İLK ADIMI SADECE 1 TÜP KAN

Toplumda sıkça merak edilen “Kemik iliği bağışı vericiye zarar verir mi?” sorusuna yanıt veren Polat, ilk adımda bağışçının sadece 1 tüp kan vermesinin yeterli olduğunu belirtti. Uygun hasta bulunduğunda bağışçıya tekrar bağış yapıp yapmayacağı soruluyor. Eğer kabul ederse, kök hücreler aferez cihazıyla toplanıyor ya da ameliyathane ortamında farklı yöntemlerle elde ediliyor. Bu işlemler sırasında bağışçının sağlığını riske atan herhangi bir durumun bugüne kadar tespit edilmediğini vurgulayan Polat, “Kemik iliği bağışı, kırmızı kan bağışı sürecinden çok da farklı değildir” dedi.

SÜREÇ ZOR MU, UZUN MU?

Nakil sürecinin hasta için zorlu ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu anlatan Polat, bağışçılar için ise durumun çok daha kolay olduğunun altını çizdi. Hazırlık süreci ve nakil sonrası takipler hastalar için aylar sürebilirken, bağışçılar için bağış işlemi birkaç saat içerisinde tamamlanıyor. Polat, ailelerin özellikle çocukları söz konusu olduğunda endişe duyduğunu, ancak bilimsel verilerin bu kaygıların yersiz olduğunu gösterdiğini ifade etti.

KEMİK İLİĞİ BAĞIŞI İLE HAYATLAR KURTARILIYOR

Dr. Fatma Türkan Polat, “Kemik iliği bağışıyla sadece bir tüp kan vererek hayat kurtarmak mümkün. Bağışçı olmak isteyenlerin çekinmeden adım atması çok önemli. Bugün sizin küçük bir fedakârlığınız, başka bir çocuğun ya da yetişkinin yeniden hayata tutunmasını sağlayabilir” diyerek çağrıda bulundu.

Kaynak: İHA