Yaz aylarında fındık bahçelerinde çalışmaya başlayan Ordu halkı, vücuda yapışan keneler nedeniyle endişeli. Halk arasında "sakırtlak" olarak bilinen, büyük ve kıllı yapıya sahip bazı kene türlerinin zararsız olduğu düşünülse de, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) nedeniyle yaşanan ölümler, bu rahatlığın tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar, “zararsız” olarak tanımlanan kene türlerinin bile bazen taşıyıcı olabileceğini ve halkın her türlü temas konusunda dikkatli olması gerektiğini vurguluyor.
KKKA nedir ve nasıl bulaşır?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kene ısırığı yoluyla bulaşan ve ölüm riski taşıyan ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle kırsalda yaşayanlar, hayvancılıkla uğraşanlar ve fındık üreticileri risk grubunda yer alıyor. Hastalığın belirtileri arasında aniden yükselen ateş, kas ve baş ağrısı, halsizlik ve iç-dış kanamalar bulunuyor.
KKKA’yı taşıyan keneler genellikle küçük ve sessiz yapıda oluyor. Zararsız gibi görünen kene türlerinin dahi bu virüsü taşıma olasılığı bulunduğundan, her temas dikkatle değerlendirilmelidir.
Kene ısırıklarından korunmak için neler yapılmalı?
Kırsal bölgelerde çalışan veya bahçeye çıkan herkesin aşağıdaki önlemleri alması hayati önem taşıyor:
Açık renkli, uzun kollu kıyafetler giyilmeli
Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı
Vücut ve saç dipleri mutlaka kontrol edilmeli
Kene kovucu spreyler düzenli olarak kullanılmalı
Isırık durumunda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalı
Sakırtlak hafife alınmamalı
Ordu ve çevresinde uzun süredir bilinen “sakırtlak” türü kenelerin çoğunlukla zararsız olduğu bilinse de, bu ayrımı vatandaşların gözle yapması mümkün değil. Dolayısıyla “zararsız gibi görünüyor” düşüncesiyle hareket etmek risk taşıyor. Uzmanlar, “her kene potansiyel tehlikedir” diyerek halkı temkinli olmaya çağırıyor.