Biz, TRT ekranlarında Organik Hoşaf’ı bir mucize gibi ilan ederken…
Biz, PKK, FETÖ ve türevleriyle uğraşırken…
Biz, kadınlardan nemalanarak cenneti garanti altına aldığını sanan hoca efendilerimizin “ Kadınlar araba kullanamazlar!” gibisinden icazetleriyle saç baş yolarken…
Biz ülkemizde bazı garabetlerin “ Şimdi biz yeni devlet kuruyoruz!” gibisinden kışkırtma sözleriyle birbirimizi yerken…
Hem de çiğ çiğ yerken!
Nefret dolu sözlerle birbirimize saldırırken!
Ülkenin ormanını hunharca yakarken…
Toprağa can veren karıncasını, yılanını, kaplumbağasını, börtü böceğini cayır cayır tutuştururken…
İstanbul gibi büyük şehirlerde var olan aç gözlü mal sahipleri, gözü doymaz mütahitleri ve sorumsuz siyasetçileri sayesinden şehirleri adeta taştan mezarlara döndürüşlerini seyrederken…
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu’nun “ Milletvekili maaşı az, gelip bir de yaşantılarını görün” gibisinden neredeyse hepimizi ağlatacak türden  acitasyon dolu açıklamalarıyla ülke gündemini meşgul derken...
Türk çocuğu “okuduğunu anlama “ sıralamasında 60 ülke çocuğu arasında 46. olmuş iken…
Ve aynı Türk çocuğu internet ve uyuşturucu bağımlılığında süratle uçuruma doğru ilerlerken…
 Elin adamları; beyin dalgalarımızla kontrol edebileceğimiz arabaları test etmeye başladı.
Yeni doğmuş bir farenin kök hücrelerini orta yaşlı bir fareye enjekte ederek farenin ömrünü %10-%15 uzatmayı başardı.
Geliştirilen nanoçipler ile vücut üzerinde oluşan yaraları iyileştirmeyi sağladı.
Beynimize istediğimiz bilgiyi yükleme konusunda ( yabancı dil öğrenme, uçak kullanma vs) gibi konularda çalışmaları hızlandırdı.
Üç boyutlu yazıcılardan doğa dostu evler inşa etti…
İnsan embriyosunun genlerinde değişiklik yaparak, bebeği doğuştan gelebilecek kalıtımsal risklerden arındırdı.
Sadece tuzlu su kullanılarak 100 saatten fazla pil ömrüne sahip enerjiyle ışık veren fener geliştirdi.
Sineklerin sırtlarına koydukları elektronik devreyi beyinlerinin içine bağlayarak sineklerin hareketlerini uzaktan kontrol etmeyi başardı.
Suyun altına, denizlere, nehirlere dalabilen drone yaptı.
Kapalı alanlarda normal şartlara göre 100 kat daha fazla sebze üretirken, % 95 daha az su kullanılmasını sağladı.
Dökülen yemek artıklarını 24 saatte gübreye dönüştüren cihaz yaptı.
Araç kullanabilen ve 2 silahı aynı anda sıkan robotlar yaptı.
Suyu emen asfaltları yapmayı başardı.
% 50 daha az maliyetle ve pervanesiz bir şekilde çalışan rüzgârgülleri üretti.
Huzurun ve saygının olduğu ülkelerde bilim insanları, insanlığın faydasına kilometrelerce yol kat ederken, bizim birbirimize karşı bu nefret dolu tutumumuz karşısında en acilinden bir bakanlık daha kurulmalı diyorum…
Türkiye Cumhuriyeti Sevgi ve Saygı Bakanlığı!