2025 yılı tarım sezonu, Türkiye genelinde etkili olan kuraklık nedeniyle üreticiyi zorluyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’nin yarısından fazlası “çok şiddetli” veya “olağanüstü” kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Ulukan, kuraklığın hemen her tarım ürününü etkilediğini belirterek özellikle İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Batı ve Doğu Karadeniz ile Güneydoğu Anadolu’daki verim kayıplarının ciddi boyutlara ulaştığını açıkladı. Kuraklık, bitkilerin gelişim süreçlerini bozarken hasat zamanlarını da etkiliyor. Bu durum hem ekonomik kayıplara hem de tarımsal planlamada belirsizliğe yol açıyor.
Kuraklığın Türkiye tarımına etkisi
Prof. Dr. Ulukan, meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olmak üzere üç farklı kuraklık türü bulunduğunu ifade etti. Meteorolojik kuraklıkla başlayan süreç, birçok bölgede tarımsal kuraklığa dönüştü. İç Anadolu’da görülen kısa süreli sağanak yağışlar toprak nemini yeterince sağlayamazken, artan sıcaklıklarla su hızla buharlaştı. Hidrolojik kuraklıkta ise hatalı sulama ve yer altı sularının aşırı kullanımı etkileri derinleştirdi. Kuraklık, özellikle bitkilerin çiçeklenme ve olgunlaşma süreçlerini bozarak ekonomik değer taşıyan ürünlerin henüz olgunlaşmadan hasat edilmesine neden oldu.
En çok hangi ürünler etkilendi?
Kuraklıktan en şiddetli etkilenen bölgeler İç Anadolu, Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Orta-Batı Karadeniz oldu. İç Anadolu’da buğday, arpa, yulaf ve tirtikale; Marmara ve Ege’de patates, soğan, bazı sebze ve meyveler; Akdeniz’de limon, domates, çilek; Güneydoğu Anadolu’da pamuk ve mısır; Karadeniz’de ise çay ve kivi ciddi şekilde zarar gördü. Verim kayıpları yüzde 4 ila 65 arasında değişiyor. Ayrıca ayçiçeği, şeker pancarı, keten, havuç, nar, kiraz, badem gibi tarla ve bahçe bitkilerinin de kuraklıktan etkilendiği belirtildi.
Çözüm önerileri ve tarımda uyum stratejileri
Prof. Dr. Ulukan, kuraklığın etkilerini azaltmak için damla sulama, kapalı kanal sistemleri ve uygun sulama saatlerinin kullanılmasının kritik olduğunu vurguladı. Çiftçilerin kısa vadede nohut, mercimek, lavanta gibi kurağa dayanıklı ürünleri tercih etmesi öneriliyor. Uzun vadede ise çam, zakkum, biberiye, yasemin ve tatlı patates gibi türlerin ekimi artırılmalı. Ayrıca yağmur suyu hasadı, mikro su yönetimi, minimum toprak işleme ve akıllı tarım teknolojileri ile suyun korunması sağlanabilir. Kooperatifleşme, üretim girdileri ve pazarlama planlamalarında etkin rol oynayarak üreticilerin riskleri azaltmaları da mümkün. 2025 kuraklığı, Türkiye tarımında ciddi verim kayıplarına yol açtı ve hemen her ürün grubu etkilendi. Uygulanacak doğru sulama teknikleri ve kurağa dayanıklı ürün tercihi, tarım sektörünün gelecekte benzer risklere karşı dayanıklılığını artırabilir.