MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eşlik ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretini değerlendiren Devlet Bahçeli, ziyaretlerinin güçlü bir mesaj taşıdığını belirtti.

CHP-İYİ PARTİ-HDP-SAADET'İN ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

İç siyasete de değinen Devlet Bahçeli, Anayasa tartışmalarına yönelik, "İyi Parti, Saadet Partisi, CHP ve HDP'nin anayasa çalışması yaptıkları ortaya çıkmıştır. İyi Parti'yi beklendiği gibi reddetmişlerdir.

Meskun masaya kimler oturdu? O oturmadı, bu oturmadı, ihanet metnini o halde kim hazırladı, sokağa kim bıraktı?

Federal yönetim hedefini, Atatürk'ün anayasadan çıkarılmasını kim izah edecek? Kılıçdaroğlu hayreti falan bıraksın." açıklamasında bulundu.

"TÜRKLÜĞÜ ANAYASA'DAN ÇIKARACAK KOKUŞMUŞ, HENÜZ ANASININ KARNINDAN DOĞMAMIŞTIR"

Muhalefet partilerine seslenen Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının devamında ise şu ifadeler yer aldı:

"Bir kez daha söylüyorum: Türklüğü Anayasa'dan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır.

Hadi doğdu varsayalım, o zaman geldiği gibi gitmesi de bizim için şerefli bir vatan vazifesidir. Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir.
Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır.

"ANAYASA'NIN 4'ÜNCÜ MADDESİ, KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

Anayasa’nın ilk üç maddesiyle koruyucu zırhı olan dördüncü maddesi kırmızı çizgimizdir. Çizgisi olmayan, siyasetleri çizilmiş ve üzerine çarpı koyulmuş FETÖ ve PKK lobisinin ateşle oynadığını hatırlatmak bizim boynumuzun borcudur.

Susanları korkak sanmasınlar. Sağduyulu olanları aptal yerine koymasınlar. Sabretmeyi bilenleri de çantada keklik görmesinler. Oyunlarının eninde sonunda bozulacağını çapsız ve çürük kafalarından asla çıkarmasınlar."

"KIBRIS TÜRK'TÜR, TÜRK YURDUDUR"

Kıbrıs meselesini ele alan Bahçeli'nin, Doğu Akdeniz'deki Türk varlığına ilişkin açıklamalarının tamamında ise şu ifadeler yer aldı:

"Devlet kurulasıya kadar mücahitlerin kahramanlıkları Beşparmak'ta çınlamış, adanın her tarafı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Boş yere nefes tüketmedik. Kıbrıs Türk'tür, Türk yurdudur. Kıbrıs'ın Türk kalması tarihin namus konusudur.

"KKTC'NİN GÜVENLİĞİ, TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİDİR"

Kıbrıs bizim için milli bir meselesidir. Hiçbir şartta ihmali olmaz. Kıbrıs 307 yıl hakimiyetimiz altında huzur, barış ve güvenlik içinde yaşamıştır. Nice parlak eserimiz Kıbrıs'ı baştan ayağa kuşatmış bugünlere ulaşmıştır.

KKTC'nin güvenliği, Türkiye'nin güvenliği demektir. Adımız birdir, amacımız birdir, acımız birdir, arzumuz birdir, anımız birdir. Türk milleti olarak varız, buna da inançla devam edeceğiz.

Kıbrıs Türklüğü yok sayılamaz, varlık hakları yokuşa sürülemez. Demokrasinin ilkelerini, turnusol kağıdı gibi Kıbrıs tarihinin üzerine koyarsak kimin antidemokratik, faşist olduğunu herkes görecektir.

"YUNANİSTAN'DAN MI İZİN ALACAKTIK"

Biz vatan toprağını ziyaret etmek için provokasyon çığlığı atan Yunanistan'dan mı izin alacaktık. Ne zamandan beri BMGK, Türk milletinin iradesinin üstüne çıkmıştır. Ada'da yaşayan halklar bellidir.

Türkiye olmadan, KKTC hesaba katılmadan Doğu Akdeniz'de atılacak her adım barış arayışlarını yok edecektir. Meselenin özü de bu kadar basittir.

Kıbrıs'ı Helen adasına dönüştürmek isteyenlerin provokatif açıklamaları hepimizin malumudur. Anlaşılan odur ki, enosis kampanyası hız kesmeden, ana gayesi değişmeden devam etmektedir.

"BARIŞ HAREKATI, TÜRKİYE'NİN MUKTEDİR ELİDİR"

Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında kurulmuştu. Anayasa, Kıbrıslu Türk ve Rum toplumunun eşit siyasi hak ve statüsünü esas almıştı. Kıbrıs Rum tarafı, izin vermemiştir. Huzura tahammülsüzdür. Rumlar 21 Aralık 1963'ten itibaren saldırı ve suikastlarını artırmışlardır. Kanlı Noel Katliamı ise bu sürecin sonucudur.

Kıbrıs Cumhuriyeti, KıbrıslI Rumların şiddete dayalı güç kullanımından sonra ortadan kalkmıştır. Barış Harekatı, Türkiye'nin muktedir eli olarak tarihe geçmiştir. 52 yıllık müzakere sürecinden hiçbir şey çıkmamıştır. Annan Planı bile sonuç vermemiştir. Bizim için tehlikeli tavizlere sahne olan Crans-Montana görüşmelerinde orta yol bulunamamıştır.
Çözüm sokaklarda dolaşmaya başlayan, sözde sivil itaatsizlik eylemleri için zemin yoklayan, Rum sevdalısı Akıncı gibi, vatandan toprak vererek olamayacaktır.
Kıbrıs'ta eşit haklara sahip iki kesimli egemen devlet zaruriyettir. Beklentimiz Kıbrıs Türklüğünün uluslararası camiada tanınmasıdır. Ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması bir diğer beklentimizdir.

"TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ'DEKİ HAKLARINDAN ÖDÜN VERMEYECEKTİR"

Doğu Akdeniz'in kaptan köşkü Kıbrıs, hidrokarbon zenginlikleri ve paylaşım sorunları ile tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki haklarından ödün vermeyecektir. Hiç kimse fiili durum yaratmaya çalışmamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti mazlumlara umut ışığı olmuştur, masumların, mağdurların umut kapısı haline gelmiştir. İmparatorluğumuzun kucaklayıcı yapısı, Türkiye Cumhuriyeti'ne miras olarak geçmiştir.

"DEVLET DUYGUYLA DEĞİL, AKILLA YÖNETİLİR"

Türkiye bir hukuk devletidir. Günümüzde hukuk, demokasi, ve mülkiyet hakkı her oplumun azami ölçülerde sağlaması gereken evrensel şartlardır. Devlet duygu ile değil akıl ile yönetilir. Devlet baki bizler ise faniyiz.

İçe kapanmış bir Türkiye değil, dünyaya açılan dinamik, dengeli, atılgan, yeni fikirlere yatkın, öncü olan, övgü ile adından söz ettiren bir Türkiye hepimizin dileğidir. Cumhur İttifakı bunun için mücadele etmektedir.

Demokrasi ile hukuku ile iş insanları ile, güvenceli yatırımları, üretken karakteri ile, milli birliği ile parmakla gösterilen Türkiye'ye ulaşmak temel gayemizdir.

"BİRBİRİMİZE DESTEK VERMELİYİZ"

Kavga etmek yerine kucaklaşmanın güzelliğini seçmeliyiz. Değirmen gibi öğütmek yerine dağ gibi birbirimize destek vermeliyiz. Başka bir Türkiye yoktur. Ne yapacaksak, nereye varacaksak, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkelerine bağlı kalarak hareket ederek yapmalıyız.

Ekonomide açılan ya da açılacak yeni ufuklar ile çemberin krılacağını, muhteşem bir kalkışın yaşanacağını düşünüyorum. Başarı bizim hakkımızdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin ihtiyacı olan tarihi bir yönetim reformu olarak devam etmektedir.

AZERBAYCAN TEZKERESİ

TBMM'ye sunulan Azerbaycan tezkeresine desteğimiz tamdır. İşgal altındaki yerleri 44 günde kurtaran dost Azerbaycan'ın sonuna kadar arkasında olacağımızı söylemek isterim.
10 Kasım tarihli ateşkesin tarihini bazı odakların tartışma gayretleri harekatın muazzam stratejik boyutlarını örtmeye yetmeyecektir. Azerbaycan Cumhuriyeti, askeri mücadeleyi politik bir enstrüman olarak kullanmada başarı göstermiş, ordusunun taktik üstünlüğü sayesinde uluslararası prestij kazanmıştır.

28 yıldır donmuş bir ihtilaf olan Dağlık Karabağ'ın zincirlerinden önemli ölçüde kurtulmuş olması tarihe geçmiştir.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Türk siyaseti kendi ülkesine yabancılaşmış, yozlaşmış bir muhalefetin sancısını yaşamaktadır. Bu nedenle bunlara zillet dememiz yadırganmamalıdır."
Editör: TE Bilisim