GENEL İŞSİZLİK ORANI DÜŞTÜ AMA SORUN DERİNLEŞTİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı ilk çeyrek işgücü verilerini açıkladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre genel işsizlik oranı, bir önceki çeyreğe göre 0,4 puan düşerek %8,2’ye geriledi. İşsiz sayısı ise 183 bin kişi azalarak 2 milyon 884 bin kişiye düştü. Ancak rakamlar, yüzeyde iyileşme gösterse de işgücü piyasasındaki kırılganlıklar hâlâ ciddi boyutlarda.
KADIN VE GENÇ İŞSİZLİĞİ ALARM VERİYOR
Toplumsal eşitsizlik verilerde net şekilde kendini gösterdi. Kadın işsizliği %11,2, genç işsizliği ise %15 seviyesinde. Özellikle genç kadınlarda işsizlik oranı %22,7 ile dikkat çekici düzeyde. Genç erkeklerde ise bu oran %10,8.
İSTİHDAMDA 266 BİN KİŞİLİK KAYIP
İstihdam edilen kişi sayısı 266 bin azalarak 32 milyon 389 bine geriledi. İstihdam oranı %48,9 seviyesinde ölçülürken, erkeklerde bu oran %66,3, kadınlarda ise yalnızca %31,9 oldu. Bu durum, kadınların istihdamdan dışlandığını gösteriyor.
İŞGÜCÜNE KATILIM AZALIYOR
İşgücüne katılım oranı %53,3’e gerilerken, işgücü sayısı bir önceki çeyreğe göre 449 bin kişi azaldı. Kadınların işgücüne katılımı %36 ile sınırlı kalırken, erkeklerde %71’lik katılım oranı dikkat çekti. Bu tablo, birçok bireyin iş aramaktan vazgeçtiğine işaret ediyor.
ATIL İŞGÜCÜ ORANI YÜZDE 28,5’E FIRLADI
TÜİK’in hesapladığı atıl işgücü oranı %28,5 ile kritik seviyede. İşsiz, zamana bağlı eksik istihdam edilen ve potansiyel işgücü dahil edildiğinde ortaya çıkan bu veri, Türkiye’de milyonlarca kişinin çalışma hayatının dışında kaldığını gösteriyor. Potansiyel işgücü ile işsizlerin birleşik oranı %19,6, eksik istihdam ve işsizlerin birleşimi ise %18,4 olarak açıklandı.
HİZMET SEKTÖRÜ LİDER AMA KAN KAYBEDİYOR
İstihdamın sektörel dağılımında %58,2 ile hizmet sektörü öne çıkıyor. Ancak bu alanda 37 bin kişilik düşüş yaşandı. Tarımda 171 bin, sanayide 61 bin kişilik istihdam kaybı olurken, yalnızca inşaat sektöründe 3 bin kişilik artış görüldü. Bu tablo, ekonomideki durağanlığı yansıtıyor.
ÇALIŞMA SÜRESİ UZADI
İstihdam edilenlerin haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,5 saat olarak ölçüldü. Bu süre, bir önceki çeyreğe göre 0,6 saatlik artış anlamına geliyor. Artan iş yükü, azalan çalışan sayısıyla birlikte değerlendirildiğinde iş piyasasında baskının arttığını gösteriyor.