Psikolog Merve Ak, Taka Gazetesi’ne konuştu: “Nihal Candan’ın kaybı uyarıdır. Sessiz çığlıkları daha fazla görmezden gelemeyiz.”
Son dönemde Türkiye’yi derinden sarsan kayıplardan biri de Nihal Candan’ın anoreksiya nevroza nedeniyle yaşamını yitirmesi oldu. Gündeme bir kez daha gelen bu hastalık, toplumda hâlâ doğru şekilde tanımlanamıyor. Oysa bu, sadece fiziksel değil; ruhsal, sosyal ve toplumsal bir sağlık krizidir.
Taka Gazetesi olarak, kamuoyunda yaşanan bu sarsıcı gelişmenin ardından Psikolog Merve Ak ile bir araya geldik. Amacımız, bu hastalığı magazinleştirmeden, gerçek ve bilimsel yönüyle ele almak. Röportajımızda, anoreksiya nevrozanın psikolojik arka planını, belirtilerini, toplumdaki yanlış inanışları ve çözüm yollarını konuştuk.
❖ “Anoreksiya dışarıdan bir beden savaşı gibi görünse de, içeride çok daha derin bir ruhsal çığlıktır.”
Taka Gazetesi: Anoreksiya nevroza nedir? Toplumda neden hep yanlış anlaşılıyor?
Psikolog Merve Ak: Anoreksiya nevroza, kişinin kilo alma korkusuyla yemek alımını ciddi biçimde kısıtlamasıyla ortaya çıkan bir yeme bozukluğudur. Ancak bu tanım tek başına yeterli değil. Aslında bu hastalık, kişinin yaşadığı kontrol kaybı, değersizlik, bastırılmış öfke ya da görünmezlik hissiyle başa çıkma yöntemidir. Toplumda hâlâ bu hastalık “zayıflama takıntısı” olarak algılanıyor, oysa bu bir tercih değil, bir ruhsal hayatta kalma stratejisidir.
❖ “Belirtiler geç fark ediliyor çünkü toplum onları ‘normal’ sayıyor.”
Taka Gazetesi: Anoreksiya nevrozada hangi belirtiler görülür? Bunlar genellikle nasıl yanlış yorumlanıyor?
Psikolog Merve Ak: İşte en sık görülen belirtiler ve onlara dair toplumdaki yanlış yorumlar
🔸 Yemekten kaçınma, öğün atlama, aşırı kısıtlama
🗣️ Yanlış inanç: “Diyet yapıyor, zayıflamaya çalışıyor.”
✅ Gerçek: Bu, sadece bir kilo verme isteği değil. Kendini kontrol etme, cezalandırma ve suçlulukla baş etme biçimidir.
🔸 Kendisini kilolu görme, bozuk beden algısı
🗣️ Yanlış inanç: “Aynaya yanlış bakıyor, ilgi çekmeye çalışıyor.”
✅ Gerçek: Kişi aynaya baktığında gerçekliği çarpıtılmış şekilde kendini şişman görür. Bu, bilinçli bir abartı değil, nöropsikolojik bir algı bozukluğudur.
🔸 Aşırı kalori takibi, tartılma ve suçluluk hissi
🗣️ Yanlış inanç: “Sağlığına dikkat ediyor.”
✅ Gerçek: Sağlıklı alışkanlık ile takıntı arasındaki çizgi kaybolmuştur. Yeme sonrası pişmanlık ve kendine zarar verme davranışları olabilir.
🔸 Bol kıyafetler giyme, vücudu saklama
🗣️ Yanlış inanç: “Moda tercihi.”
✅ Gerçek: Bedeninden duyduğu utanç ya da aşırı kilo kaybını gizleme çabasıdır.
🔸 Aşırı spor yapma, dinlenmeyi reddetme
🗣️ Yanlış inanç: “Ne kadar disiplinli!”
✅ Gerçek: Egzersiz, kalori yakmak için takıntıya dönüşmüş bir telafi davranışıdır.
🔸 Yalnızlaşma, yemekli ortamlardan kaçınma
🗣️ Yanlış inanç: “İçe dönük biri.”
✅ Gerçek: Yemek yemek ya da yanında yemek yenmesini izlemek bile yoğun kaygı yaratabilir. Kişi sosyal hayattan kopar.
🔸 Regl kesilmesi, saç dökülmesi, sürekli üşüme
🗣️ Yanlış inanç: “Zayıfladı, biraz vitamin alsa geçer.”
✅ Gerçek: Vücut, yaşamı sürdürmek için gerekli enerjiyi bulamıyor demektir. Hayati risk başlamıştır.
“Nihal Candan’ın kaybı, sadece bir bireyin ölümü değil; bir toplumun duymadığı çığlıktı.”
Taka Gazetesi: Nihal Candan’ın ölümüyle toplumun bu hastalığa bakışı sizce değişecek mi?
Psikolog Merve Ak: Umarım değişir. Çünkü bu sadece Nihal Candan’ın değil, benzeri acılar yaşayan ama sesi duyulmayan yüzlerce, belki binlerce genç kadının gerçeği. Toplum hâlâ “bir şeyin yok, sadece biraz zayıfsın” diyerek geçiştiriyor. Oysa bu hastalık, kişinin ruhunun bedenle intiharıdır. Ve sessizce ilerler. Medya, aileler, eğitimciler, hatta sağlık çalışanları dahi bu konuda yeterince eğitimli değil.
“Anoreksiya nevroza bir karakter zayıflığı değil, tedavi edilebilir bir psikiyatrik rahatsızlıktır.”
Taka Gazetesi: Peki tedavi mümkün mü? Umut var mı?
Psikolog Merve Ak: Elbette. Ancak çok yönlü bir müdahale gerekir:
• Psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı terapi ve duygu odaklı yaklaşımlar)
• Beslenme uzmanı eşliğinde yeniden yeme düzeni kurulması
• Gerekirse psikiyatrik destek
• Aile eğitimi ve sistemik yaklaşım
Erken fark edilirse iyileşme ihtimali oldukça yüksektir. Önemli olan, kişinin “hastayım” diyebilmesine izin veren, yargılamayan bir çevre yaratmak.
“Birinin yeterince zayıf görünmesini beklemeyin. Anoreksiya dışarıdan değil, içeriden başlar. Sessiz çığlıkları duymayı öğrenmeliyiz. Nihal Candan bir kayıp değil sadece, bir uyarıydı.
📌Psk. Merve Ak ile iletişim için:
📩 Instagram: @psikologmerveak