Vehbi Koç, EYÖF Parkında TAKA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Turgut, Genel Müdür Zihni Ağırman, Yazı İşleri Müdürü Atakan Tok ve Editör Sonay Çaluk’un sorularını cevapladı.
‘Trabzon her sorununu ortak akılla çözecek güçtedir’
Önceki dönem Trabzon Milletvekili adayı, iş insanı Vehbi Koç,TAKA Gazetesine açıklamalarda bulundu. Koç, turizmden siyasete önemli açıklamalar yaptı. Vehbi Koç, özellikle Trabzon’un ortak bir akla ihtiyacı olduğunu ifade etti. TAKA Gazetesi Yayın Kurulu Üyeleri ile sabah kahvaltısı yapan Koç, gerçekçi ve zaman, zaman da atılması gereken radikal adımlarla ilgili konuştu:
TURİZM ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞ KOLU
TAKA Sayın Koç, Tayyip bey Ortadoğu’da yeni açılımlar yaptı. Suudiler de gelmeye başladı. Bir turizm, çay ve fındık değerlendirmesi alabilir miyiz?
VEHBİ KOÇ: Rabbim her zaman birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin, teşekkür ediyorum. Turizm Türkiye’nin cari açığını kapatma veya azaltma noktasında çok önemli bir iş kolu. Ülkenin coğrafi konumu nedeniylede zaman zaman bazı ülkeler tarafından bir takım ambargolar ve özel sebeplerden dolayı kısıtlamalar olmuş olsa da genel olarak bu coğrafyada bu ülkenin sahilleri, yaylaları, ormanları hem Ortadoğu halkları tarafından hem kuzey komşularımız tarafından hem de Avrupa ülkeleri tarafından uzun yıllardır tercih edilen bir destinasyon olarak kabul görmüş, yani organik.
PANDEMİ DE BİR SEKTEYE UĞRADIK
Türkiye’deki turizmin adına biz organik turizm diyebiliriz. Çünkü başlangıçta bu kadar planlı bir altyapı oluşmamıştı. Türkiye’ye ilk defa turist olarak gelmeye başlayan insanlar hipi gibi insanlardı. Çünkü konaklayacak yeri yoktu. İşte o gelenler gidenler tarafından Türkiye’nin güzellikleri keşfedildi. Bu böyledir. Karadeniz’in turizmde geldiği nokta bu şekilde olmuştu. Benim çocukluk zamanımda turistin konaklayabilme imkanı yoktu. Aynı zamanda Akdeniz sahilleri de kabul gördü. Göre göre belli bir noktaya ulaştı. Pandemide bir sekteye uğradık. Ödemeler dengesinde de sıkıntıya neden oldu. 2 yıllık süre uzun bir süre. Düzenli tatil yapma alışkanlığı olan topluluklarda iki yıl fıttırma anlamına gelir!
UKRAYNA SAVAŞI TURİZMİ ETKİLEDİ
Eğer Ukrayna savaşı olmasaydı bu sezonda Türkiye turizmde en büyük payı alacak birkaç ülkeden biri noktasına gelebilirdi. Böyle bir hava oluşmuştu. Böyle oldu maalesef. Bugün geldiğimiz noktaya bakarsak komşularımızla, Ortadoğu halkları ile bugün bir kardeşlik sürecine girilmiştir. İnşallah da bundan sonra kesintisiz bir şekilde devam eder. Ümmetin birliği ve beraberliği insanlık barışı için çok önemli. Batı ile ilişkilerimizde aynı şekilde komşuluk ilişkilerimiz vardır. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Medeniyet kodlarımız farklı da olsa aynı coğrafyanın iklimini, doğal afetlerini, maddi imkanlarını beraber paylaşıyoruz diyebiliriz. Bu coğrafyada ki bir Alman’ın, İngiliz’in, Fransız’ın yakınlığı ile bir Japon’un, Çinli’nin yakınlığı aynı değil. Bunlar bizim komşumuzdur. Birbirimizin ihtiyacını karşılarız, birbirimizin ekonomik, sosyal, kültürel faaliyetlerine katkı sağlarız.
ÇAY VE FINDIK MARKADIR
TAKA Çay üreticisisiniz, tatmin etti mi fiyat?
VEHBİ KOÇ: Çay ve fındık bizim marka değerimiz. Yani ekonomik değerlerinin yanında marka değeri. Bizi, bölgemizi dünyaya tanıtıyorlar. Bunlar organik. Allah vermiş bu nimeti bizde bunu ekonomik bir araca dönüştürüyoruz. Bundan hem geçimimizi sağlıyoruz hem de tanıtımımızı sağlıyorlar. Bizi artık çaycı ve fındıkçı olarak biliyorlar, turizmin yanı sıra. Tartışılan konu şuydu: Türkiye’deki çay üreticisi emeğinin karşılığını alabiliyor muydu? Bu kavram her zaman Türkiye’de olmuştur. Dedem çayın fiyatı şekerin fiyatı ile ölçülür derdi. Türkiye’de çay üretiminin kapasitesi belli. Toplumunda tüketim kapasitesi belli. Yakın zamana kadar Türkiye’de ithal veya kaçakçılıkla piyasaya çay giriyordu. Dolayısıyla bizim içerideki fiyatların üreticinin arzu ettiği rakamı yakalaması noktasında veya satışlarda mağduriyet yaşanmadan ithal ürünler piyasayı sıkıntıya sokuyordu. Bu ciddi anlamda şuan da azaltıldı. Geldiğimiz nokta itibari ile geçen sene ki noktaya bakıldığında 7 lira civarında bir fiyat oluştu. Mayıs çayı önemlidir, rekolte yüksektir. Bu sene pek öyle olmadı. Talebi karşılayacak kadar mayısta bir çay alınamadı.
BÖLGE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLADI
Vatandaş ÇAYKUR’a ve tüccara çayını verdi, parasını aldı. Pek memnun olmayanla da karşılaşmadım. Çay toplayacak insan noktasında bir sıkıntı oluyor, Gürcüler bu sene yok. Onlar batıda şimdi batıda bizden işçi talep ediyor. Böyle bir durum oluştu. Çay toplama maliyetleri arttı. Açıklanan çay fiyatı ile ile birlikte bölgeye ciddi bir para girmiş oldu. Bu da bölge ekonomisine olumlu bir katkı sağladı.
İNSANLAR, ÜLKELER STOK YAPMA İHTİYACI HİSSETMEYE BAŞLADI
TAKA TMO son iki yıldır aldığı fındığı üzerine 10 lira katarak satıyor. Dolar bazında baktığınız zamanda üretici güzel bir fiyat bekliyor. Fındık ile ilgili ne söyleyebilirsiniz?
VEHBİ KOÇ: Gıda ile alakalı dünyanın neresinde ne üretilirse üretilsin çok kıymetlidir, üretenler şanslıdır. Üretim ile tüketim arasında üretim lehine işler gelişiyor, talep çok fazla. Yaşanan Pandemi ve benzeri sıkıntılardan dolayı stoklu çalışma diye bir kavram gelişti. Nakliye fiyatları neden arttı biliyor musunuz? İnsanlar, ülkeler stok yapma ihtiyacı hissetmeye başladı. Bir daha alamayabilirim, aynı fiyata bulamaya bilirim. Pandemi ve savaş alışkanlıkları değiştirdi. Gıda ile alakalı konu farklı. Sanayide teknolojik takviyelerle üretim kapasitesini artırabilirsiniz. Tarımda kullandığınız topraklar bizim özelimize geldiğimizde Türkiye için çay ve fındığın ekilip biçildiği alanları isteseniz de genişletme şansınız yok. 20 yıl öncede aynı topraklar kullanılıyordu bugünde. Üreten lehine işler iyiye gidiyor, talep her geçen gün artacak. Bizim üreteceğimiz fındığın yüksek derece artma şansı yok. Yani ne kadar tarımsal bilgiyi birikimi tecrübeyi işin içerisine koysanız bile kapasiteyi artırma şansınız çok sınırlı. Bu bütün dünya için böyle. Onun için toprak kıymetli, gıda kıymetli. Bundan sonra Atatürk’ün dediği gibi Köylü milletin efendisi olacak.
PAHALILIK HERKESİN SORUNU
TAKA Türkiye’de korkunç bir hayat pahalılığı söz konusu. Dünyadaki ekonomik kriz, savaşlar etkili oldu. Ama vatandaşın cebine dokunduğunuz zaman gelecek seçimde çok zorlanacağınız anlamına gelir. Sayın Demirel’in “Tencere iktidar yıkar” sözü vardır. Sayın Cumhurbaşkanı iyileştirmeler yapıyor, bu hayat pahalılığı ve enflasyon 2023’ü nasıl etkiler?
VEHBİ KOÇ: Hayat pahalılığı herkesin sorunu. Fiyatların kontrolsüz ve haksız bir şekilde arttığını hepimiz görüyor. İşin içerisinde fırsatçılık, stokçuluk var, başka şeyler var. Bunlar işin ahlaksız tarafı. Bir de bu fiyatlar oluşurken dünyada ki girdiler, maliyetler, ulaşım, enerji var. Bir şeyin içerisinde ulaşım varsa bir de. Fiyat oluşurken yüzde 10’luk maliyet vardır. Bu şimdi yüzde 20’lere 30’lara çıktı. Ama bunu tüketenin aklına ulaşım maliyetinin artması gelmez. Bunlar işin gerçeği. Türkiye’de bu anlamda fırsatçılık ve stokçuluk gibi eski alışkanlıklarımızdan tam olarak kurtulamadık. Medeni toplumlarda her şey kayıtlıdır ama Türkiye’de bazen kayıt dışına kaçmış bir takım şeyler oluyor. Dünya genelinde her şeyin fiyatını analiz ettiğimizde etkiyen faktörler var. Ulaşım, enerji, ham maddenin temin edilme zorluklarından kaynaklanan zorluklar. Sonuçta Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan bu gerçeği bütün açıklığı ile ortaya koyuyor mu? Vatandaşa hitaben: ey ahali bu şartlardan dolayı, fiyatlar çok artmıştır, Türkiye’de enflasyon çok yükseldi, dolayısıyla geçim sıkıntısı baş gösterdi. Biz ısrarla, fedakarlıkla, titizlilikle yanınızdayız ve bunlarla mücadele ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz. Stokçulukta dünya genelindeki malların stoklanma eğilimi de iç piyasada yükseltti. Ama sınırsız stokçuluk diye bir kavram yoktur.
LİDERİMİZ VATANDAŞA SÖZ VERDİ
Günlük ihtiyacımız olan 30-40 kalem üründe ciddi manada fiyatlar gerilemeye başladı. Bu yılbaşına kadar nasıl seyreder hep beraber göreceğiz. Bu ülkeyi yöneten ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşa söz veriyor, mağduriyetiniz giderilecek. Hiçbiriniz enflasyon karşısında ezilmeyeceksiniz. Fiyat artışları sizin boyunuzu bükmeyecek. Biz gereken mücadeleyi yapacağız. Emekliye zam yapılacaksa emekliye, asgari ücretliye zam yapılacaksa asgari ücretliye zam yapılacak.
SEVDAM TRABZON
TAKA 2023 çok kritik bir seçim, hakikaten önemli, Millet İttifakı da ciddi bastırıyor. Son günlerde şu konuşuluyor: Tayyip Bey seçilir ama meclis çoğunluğu ne olacak? Bakıldığı zaman hem Tayyip Bey hem de AK Parti genel Merkezi 81 ilde, ilçelerde ince eleyip sık dokuyor. Geçen dönem aday oldunuz ve müthiş çalıştınız. 5. Sıradan çıkmak mümkün olmadı. Ama durmadınız devam ettiniz. Yeni dönemde de muhtemelen aday adayısınız, 2023 ile ilgili neler söylemek istiyorsunuz? Vehbi Koç’u insanlar bir ağabey olarak da görüyor. Nedir Trabzon ile ilgili düşünceniz?
VEHBİ KOÇ: Sevdam Trabzon, kendi açımdan konuşayım. Bu bir nefis değil samimiyet meselesidir. Kıymetini anlamış olarak söylüyorum uzun yıllar gurbette yaşamış biri olarak. Geldiğim şehrin Trabzon’un Türkiye’deki yerini ve anlamını çabuk kavradım. Ortak paydalar çok. Bize her yer Trabzon sloganı basit bir slogan değil. Bu sizin kimliğinizi oluşturuyor. Memleketinizin özellikleri gittiğiniz yerde size değer katar. Sonuçta Trabzon çok kıymetli bir yer. Onun kıymetini çok çabuk kavramış bir insanım. Bunu mikro milliyetçilik olarak da görmüyorum. Değerleri yarın ki nesillere taşıma açısından kendimi hep sorumlu hissetim. Geçen dönem ki adaylık süreci olsun, ondan önceki çalışmalarımız olsun ben Trabzon’a hep ilgim ve alakam vardı, olmaya da devam edecek.
TRABZON’A LAYIK OLACAK ŞEKİLDE ÇALIŞTIM
Geçen dönem siyasette profesyonel bir noktada sorumluluğumuz yüksek oldu. Adaylık sürecimiz oldu. Bilincinde şuurunda olan bir insan ne yapması gerekiyorsa ben onu yaptım. Trabzon ve Trabzonlulara layık olabilecek şekilde seçim meydanında koşturdum. O bir süreçti, kazanan arkadaşlarımız kazandı. Onlar görevlerini yaparken siyasete entegre olmuş bir kişinin bu iş burada bitti demesi benim karakterimle bağdaşmazdı. Bir şeyi seviyorsan mazeret üretme şansın yoktur.
Mazbatan yoksa hizmet yapamazsın diye bir şey yok. Elinden gelen, birikimin neyse bunu vatandaşın için kullanmalısın. Biz bunu yaptık, bundan sonrası için olacak olan süreçte budur.
BU ŞEHİR ADINA HAYALLERİM VAR
Son nefesime kadar Trabzonluyum. Mazbatam olmuş olmamış bir önemi yoktur. Ama benim sorumluluğum var, elimden gelen bir şey varsa bunu yaparım, kaçınmam. Ben bu şehri seviyorum. Bu şehir adına hayallerim var. Ben bu şehrin sadece maddi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında dertlenen bir insan değilim. Bu şehrin bir ruhu vardır. Sosyal ve kültürel olarak beslenmesi gereken kaynaklar vardır. Bunların muhafaza edilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Bu şehirde 3 tane üniversite olması bana çok büyük heyecan veriyor. Ama bu üniversitede ki ister lisans talebeleri olsun, ister master, doktora talebeleri olsun bunlar bu şehirle ilgili ne üretebiliyorlar. Bu şehri yönetmeye talip olan insanlar onlardan ne kadar istifade edebiliyor.
MODASI ÇOKTAN GEÇTİ
Ben dedim oldu mantığının burada hiçbir karşılığı yok. Onun modası çoktan geçti. Bu şehrin paydaşları, değerler, fikirler, düşünce insanları bir araya ne kadar gelebiliyorlar. Bu şehirde kolektif akla ihtiyaç var. Bu şehrin siyaseten abiye, marka adama, zengin adama ihtiyacı yok. Bu şehirde kolektif akıla hizmet edecek birden çok kişiye ihtiyaç var. Ben buna talip olan adam değilim. Benim fıtratım budur, ben buyum, buna talibim. 1996 yılından bu yana ben STK başkanlığı yapan insanım. Benim misyonum budur, ortak akıl, ortak akıl, ortak akıl.
ÜRETENİN LEHİNE İŞLER GELİŞECEK
Tarım ile ilgili üretenin lehine işler gelişecek. Talebi karşılamak o kadar kolay olmayacak. Şöyle bir şeyi bu yıl konuşmadık, iklim şartlarından dolayı şu ürünler Türkiye’nin herhangi bir yerinde üretilemedi gibi bir şeyle karşılaşmadık. Ama yakında dünya genelinde bu ve buna benzer şeylerle karşılaşacağız. Trabzon dünyanın içerisinde küçük bir belde. Ama biz burada sahaya süreceğimiz aklın, bilginin, becerinin, kabiliyetin ve insanlığın ve yaşanılabilir örnek bir şehir Trabzon için tüm paydaşları kolektif akıl ile bir araya getirecek zemini araya kişiyim ben.
DEMİRYOLU VE GÜNEY ÇEVRE YOLU ŞART
TAKA Güney Çevre Yolu, Yatırım Adası ve demiryolu ile ilgili görüşlerini alabilir miyiz?
VEHBİ KOÇ: Güney Çevre yolu kesinlikle yapılmalı. 2061 yılında içerisinde 2 milyon insanın tahminen yaşayacağı Trabzon’u şekillendirebilmemiz için Güney Çevre Yolunun mutlaka planlanıp en kısa seri şekilde yapılmalı. Demiryolu medeniyettir. Ben dünyanın her yerinde demiryollarını ve limanları gören kişiyim. Türkiye’de maalesef ama maalesef pek çok limanımıza demiryolu ulaşmıyor. Zamanında bunların bir kısmı yapıldı. Daha sonra kullanılmaz atıl hale geldi. Demiryolu bir beldeye gitmiyorsa ekonomik gelişmişliğini tamamlayamaz, topladır. Dünyanın en uygun, en karlı taşıma metodu demiryolu taşımacılığıdır. Denizcilikten de daha önemlidir.
YATIRIM ADASI TRABZON’UN SİGORTASIDIR
İş yeri olmadan iş insanı insan istihdam edebilir mi? OSB’ler istihdama katkı sunuyor illerde. Arsin Yatırım Adası mecburidir, Trabzon’un sigortasıdır. Birde bölgede yapılan diğer yatırımlara dikkat edilmelidir. Ülkenin 4. Büyük limanı İyidere’de yapılıyor. Burnumuzun dibinde Türkiye’nin 4. Büyük limanı yapılıyor bununla ilgili bir satır yazı görmedim. Limanın Trabzon’da Rize’de yapılması ne fark eder. Önemli olan doğru lokasyonda yapılmasıdır önemli. İyidere ile Trabzon’u ayırabilir misin? Burada bölgesel bakmak gerekiyor.
SONAY ÇALUK