Çaykur Rizespor’un eski başkanı Hasan Kartal, kulübün bugünkü durumundan Türk futbolunun yapısal sorunlarına kadar birçok konuda çok sert ve net mesajlar verdi. Kartal’a göre Türk futbolunun en büyük problemi plansızlık ve günü kurtaran anlayış.
Çaykur Rizespor kulübü eski Başkanı Hasan Kartal ile Rizespor'u, ülke futbolunu ve Başkanlığı döneminde yaşadıklarını konuştuk. Kartal Rizespor'un kendi ayakları üzerine durması gerektiğini, taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini belirterek, ’Yarın bu musluk kapandı mı ne yapacaksın!"..
.Rizespor'da Başkanlığımı bırakalı beş yıldan fazla oldu. Rizespor'da yapılması gereken esas şey temelleri sağlam atacaksın. Temeli iyi olmayan bir binanın üste çıkma imkânı var mı? Benim Başkanlığım döneminde alt yapı ile ilgili bir tesis yapmıştık. Burada ki asıl amaç merkezde bir yerimiz olsun her ilçeden gelen topçular bu tesiste kalsın iyi olan , yetenekli olan çocukları Rizespor'a kazandırmaktı. Bu şekilde bir sistemi kurarsan kendi topçunu kendin yetiştirmiş olursun ‘ dedi.
“Yabancı oynatmam, yerli çocuk yetiştiririm”
Karal ‘Bana kalsa yabancı oyuncu oynatmam. kendi yöremim veya yurt içinden iyi çocukları burada toplayarak, okullarını da takip ederek futbolcu yetiştirmek çok önemli. Yoksa taşıma suyla değirmen dönmez, oradan , buradan para topla yarın bu musluk kapandı mı ne yapacaksın? Önemli olan kalıcı bir Rizespor oluşturmak, bizim kafamızda ki proje buydu ama olmadı. Keşke başkanlığımı bırakma nedeni olan o cezayı yemeseydik, Biz de Başkanlığı bırakmasaydık. Özetle Rizespor'un kurtuluşu budur.Ayrıca bir yönetici altında ki kişilerle dayanışma içinde olmalıdır. Kulüplerde birlik ve beraberlik olmalı. Başkan yönetim, hoca, taraftar, şehir iç içe olmalı. Benim başkanlığım döneminde vali bey ile taraftar ile iç içe maç izliyorduk. Spor ile uğraşmak güzel çünkü gençlerle uğraşıyorsun. Şimdi biraz dışında kaldım ben doğrucu Davut'um. Bak şimdi çıkıyor bir bir ortaya neler olduğu" ifadesini kullandı.
“Anonim şirket var ama kimse sorumluluk almıyor”
Karal şunları söyledi: Rizespor anonim şirket oldu ancak o şirkette ortak olanların hiç birisi kulüple ilgilemiyor .Yasal bir şekille döndürsen o ortakların hepsinin kulübün borcundan, alacağından sorumlu olur ama şu anda bana göre göstermelik bir anonim şirket var. Ben bile ne genel kurula gidiyorum , ilgilenmiyoruz. Anonim şirket ise tüm şirket ortakları ilgilenecek yoksa bana göre dernek olması daha iyi olur. Şirket ortakları muhallakta kaldık. Ne kulübün sahibiyiz ne de dernek, arada kalmışız. Anonim olsa şirket ortakları sahip çıkar. Böyle bir hava ile gidiyoruz. Bakanlık ,başkan ve yöneticileri borçlardan sorumlu tutan bir yasa çıkardı ama nerede , kim uyguladı, varlığını bile hissetmiyoruz. Bakın şimdi MKE Ankaragücü nereye gitti? Başkan ve yönetim borçlardan sorumlu olsa idi şimdi
Ankaragücü bu duruma düşer miydi?.
“Futbolun bir anayasası olmalı”
Başkanlar bir hava yakalıyor ve Başkan oluyor sonrası ile ne olursa olsun oluyor. Bence bunu hep söylüyorum futbolun da bir anayasası olmalı. Kulübün ne tesisi var, ne antrenman sahası var. O kulübün tüm şartları yerine getirmesi zorunlu olmalı diye düşünüyorum. Özellikle alt yapı tesisi, kalacak yer, en az 3 adet antrenman sahası olması gerekiyor. Bu tip şartlar olmadan olmaz. Üste çıkana kadar dört dörtlük bir kulüp olması gerekiyor. Para toplama ile bu iş olmaz, topluyorsun veriyorsun yabancı oyuncuya gidiyor. Sporun esas amacı sağlıklı bir nesil yetiştirmektir, bunu unutmayalım.
“Silahım olsa vururdum sözümün arkasındayım”
Rizespor bu sezon beni ilk yarı itibariyle hayal kırıklığına uğrattı ,Oysa kadrosu çok iyi. Neden başarısız anlamıyorum. O sıkıntı neyse onu düzeltmek gerekiyor.Benim Bbşkanlığım dönemimde ciddi hakem hataları olmuştıu ve bir maç sonrası oldukça sert bir açıklama yapmıştım. O açıklamam sonrası hakem hataları durdu. Şimdi hakemlerin ne durumda olduklarını görüyoruz. Hakemlerin iyisini seçeceksin, TFF her takıma eşit olmalı. Hakem problemi her zaman vardır ,bunu en aza indirmek gerekiyor. Başkanlığım döneminde bir Galatasaray maçında hakem Serkan Çınar bize karşı çok hata yapmıştı ve maç sonu ben " Silahım olsa vururdum" sözünü söylemiştim. Ben o sözlerimin şimdi de arkasındayım. O maç sonu can boğazıma gelmişti. O anda insan kendine hakim olamıyor. Yoksa akıllı adam yapar mı bu işi. Bir bakıyorsun sahada düdük çalan adam resmen seni dövüyor. Ben şimdi merak ediyorum o maçta bir şey var mıydı diye. G.Saray o maçta bizi mağlup etmeseydi şampiyon olamazdı . Mevcut TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nu beğeniyorum, fena gitmiyor. Ben bu bahis işini bilmem, hayatımda da hiç oynamadım. Spor camiasında bahis oynayanların temizlenmesi gerekiyor.
“Yeniden takım alabilirim”
‘Hasan Kartal tekrar sahalara geri döner mi?’ sorusuna ‘ Bu işler hiç belli olmaz" cevabını vererek sözlerine şöyle devam etti. Neyin ne zaman olacağı belli olmaz. Bizde bu işler atama sistemi ile oluyor . Benim şahsi düşüncem ise kendim spor tesisi yaparak bir takımı alabilirim. Ankara takımlarından bana başkanlık için çok teklifler geldi. Gençlerbirliği takımı yeni bir başkan seçti. Çok borçları var. Ankaragücü gitti zaten.Benim dönemimde başkanlık yapan Mehmet iyiydi ama ondan sonra düzelmedi. Bizim de sahibimiz olmazsa bizde aynı oluruz. Rizespor'da giderdi. Başkanlığım dönemimde unutamadığım birçok anı var. Gaziantep FK maçı vardı soyunma odasında konuşurken ağladım. Seyircilerle kucaklaştığımı hiç unutamam. Hakkı mı helal etmeyeceğim kimse yok, hepsine helal olsun, kızdığım var tabi hocalardan mesela.
“En iyi çalıştığım hoca Okan Buruk’tu”
Ünal Hocaya çok kızdım. En iyi Okan Hoca ile çalıştık. O dönem son sırada yer alıyorduk ama ben ‘Biz düşmeyiz" diyordum. İlk başkanlığım dönemimde Okan Hoca ile ilk maç Fenerbahçe maçı idi ve o maçı da 3 - 0 kazanmıştık. Bir şeye inanacaksın. O Dönem Osman Bakanım da bize çok yardımcı oldu. Çalıştığım Hocalar arasında Okan Buruk gerçekten en düzgün hoca diyebilirim. Okan Buruk dönemi devre arası transferinde Sportif direktör Yılmaz Bal çok yardımcı oldu. Başkanlığım döneminde Vedat Muriq transferinde G.Saray almaya niyetliydi ama G.Saray önce sporcu ile anlaştı bizle görüşmedi. Var mı öyle bir şey? Önce benimle görüşeceksin. Vedat bana geldi ; ‘Başkanım ben G.Saray ile anlaştım’ dedi.Ben de ona ; ‘Ben de seni vermiyorum dedim. İster oynarsın , ister oynamazsın işine geliyorsa " Sonra Rizespor futbol tarihinin en pahalı transfer bedeliyle Fenerbahçe ile anlaşıldı. G.Saray sporcudan önce bize gelip masaya otursaydı o zaman Vedat Muriq’i G.Saray’a verirdik. niye vermeyelim.
