Trabzonspor tarihinin efsane oyuncularından, 2 Süper Lig, 1 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğunda büyük emekleri olan, gazetemiz köşe yazarı Mehmet Cemil Altın, Bordo-Mavili kulübün son durumuna ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TRANSFERLER TAMAMLANMALIYDI

Trabzonspor’un şu an kadar yaptığı takviyelerin yetersiz olduğuna vurgu yapan Altın, 8 numara transferinde ise geç kalındığına dikkat çekti. Altın, “Şu ana kadar yapılan takviyeler yetersiz. Geçen sene hocamız, “Sezon başında, geçmiş dönemlerdeki gibi geç kalma lüksümüz olmayacak. Transferlerimizi bir an önce yapacağız ve sezona hazır şekilde gireceğiz” demişti. Ancak gelinen noktada ne transferler tamamlanmış, ne de somut bir adım atılmış. İki orta saha oyuncusu alınacak deniyor, evet alınacak ama geç kalındı. Maçlar başladı, iki gün sonra yeni bir maç var. Peki nerede bu transferler? Hâlâ bitmedi. Burada hem yönetim kurulunun hem de hocanın ortak bir eksikliği var. Bu transferlerin bugüne kadar tamamlanmış olması, alınacak oyuncuların da takıma adapte edilmiş olması gerekirdi” cümlelerine yer verdi.

ŞAMPİYON TAKIMA 14 OYUNCU ALINIR MI?

Efsane isim Altın şöyle devam etti: “Biz hâlâ geçmişte yaptığımız hataların bedelini ödüyoruz. Trabzonspor, 4-5 yıl önceki yanlışların günahını çekiyor. O dönemde yapılan hataların vebali hâlâ üzerimizde. Şampiyon olan bir takıma 14 oyuncu transfer ediyorsun, milyonlarca lira boşa gidiyor. Sonra bu oyuncuları, üzerine para vererek başka takımlara gönderiyorsun. Bu, kulübün bütçesinden çıkan para demektir. Yazıktır, günahtır. Biz bunları yıllardır söylüyoruz ama “Oğlum adın Reşit, kendin de kendin işit” misali kimse dikkate almıyor. Hep aynı yanlışlar tekrarlanıyor. Aynı hataları yapan kişiler hâlâ görevde. Asıl değiştirilmesi gerekenler işte onlar. Deniyor ki, Trabzonspor’un bir scout ekibi var. Peki nasıl bir scout ekibi bu? Açık ve net söylüyorum: Scout ekibinin başındaki İhsan Derelioğlu’nu aradım. “İhsan kardeşim, bu transferleri nereden buldun da yaptın? Bunlar nasıl transfer?” diye sordum. O da bana, “Cemil abi, ben bu oyuncuları almadım ki. Bizim söylediklerimizi almıyorlar, yönetim kendi bildiğini alıyor” dedi. Ben de ona, “O zaman niye duruyorsun orada? Maaş için mi bekliyorsun? Eğer söylediklerin dikkate alınmıyorsa bırak git” dedim. Bu durum hem günah hem de yazıktır. Böyle bir şey kabul edilemez.”

ESKİ OYUNCULAR FUTBOLCU İZLESİN

Oyuncu izleme komitesinin eski futbolcular üzerinden yapılması gerektiğini ifade eden Altın, “Trabzonspor’da geçmişte hocalık yapmış, karakterli ve tecrübeli isimlerden çok güzel bir ekip kurulabilir. Bizim böyle değerli kardeşlerimiz var. Mesela dedim ki; alın Giray Bulak’ı, Hüsnü Özkara’yı, isterseniz Metin Diyadin’i de alın. Bir futbolcu izlemeye gidildiğinde en az iki kişi gitmeli. Çünkü biri “Kafa hakimiyeti iyi” der, diğeri “Ayak içi kontrolü zayıf” diyebilir. Yani her gözlem farklı bir ayrıntı yakalar, bu yüzden raporlar daha sağlıklı olur. Mesela Güngör Şahinkaya, Zeyyat Kafkas’a demiş ki: “Antalya ve Ege bölgesinde Mehmet Cemil Altın var. İzmir’de Hüsnü Özkara var. Ankara, İstanbul, İzmir gibi yerlerde bizim ağabeylerimiz, arkadaşlarımız var. Bunlara dersin ki ‘Şu futbolcuyu izle’. Gerekirse genç takımın oyuncusunu bile izlerler.” Faruk Özak döneminde de, Mehmet Ali Yılmaz döneminde de bana buradan telefon açılır, “İzmir’de şu futbolcu var, git izle” denirdi. Hatta Trabzon’dan futbolcu izlemeye gelen adam bile orada bana, “Ağabey şu futbolcuyu izler, bana rapor yazar mısın?” diye sorardı. Antalya’da bizzat bunları yaşadım.” dedi.

GÜNGÖR ŞAHİNKAYA HAKSIZ YERE GÖNDERİLDİ

Trabzonspor’un yeni sezon öncesi hazır olmadığına dikkat çeken Mehmet Cemil Altın, “Trabzonspor şu anda hazır değil. Geçen sezonki futbol anlayışı aynen devam ediyor. Elbette gönlümüzden geçen, her şeyin iyi olması. “İnşallah” diyoruz ama bu iş sadece “inşallah” ve “maşallah” ile olmuyor. Başkanımızın İstanbul’da ne yaptığını, neyle meşgul olduğunu bilmiyorum ama Trabzonspor’u buradaki yöneticilere bıraktı ve gitti. Bana göre bu da yanlış. Kendi işinin başında durup, yöneticileri gözünün önünde tutsa belki bazı şeyleri düzeltebilir. Altyapıda gördüğümüz son değişiklikler bunun bir örneği. Güngör Şahinkaya’nın devre dışı bırakılması, gönderilmesi… Çünkü Güngör, yapılan yanlışlıkları dile getirmeye çalıştı, birilerinin tezgâhını bozdu. Oradaki katakulliyi gördü ve düzeltmeye kalktı. Bunun üzerine, sözleşmesi bir yıllık olmasına rağmen, başkanı ikna edip hemen işine son verdiler. Başkan da ses çıkarmadı. Oysa Güngör Şahinkaya orayı toparlamış, düzeltmişti. Tam temizlik zamanı gelmişti ki, temizlik yapması gereken kişi gönderildi” diye konuştu.

TEMİZLİĞİ YAPACAKTI ANCAK OLMADI

Altın şöyle devam etti: “Güngör o temizliği yapacaktı. Ben onunla hâlâ görüşüyorum, bir hafta önce yine konuştuk. Bana her şeyi anlattı, biz de her konuyu konuştuk. Onun ailesini iyi tanırım; en büyük abisiyle oynadım, ortanca abisiyle oynadım, Güngör’le de oynadım. Benim Güngör’den bir beklentim yok ki, neden onu savunayım? Güngör’ü Trabzonspor için savunuyorum. Çünkü Trabzonspor’a faydalı olsun istiyorum. Benim tek menfaatim, Trabzonspor’un şampiyonluğudur. Bunu her yerde söyledim, söylemeye de devam edeceğim. Ama ne oldu? Adamı olmayan gitti, adamı olan kaldı. Gazeteye yazdığım yazıda da belirttim; orada öyle kişiler vardı ki, sadece öğle yemeğine uğrayıp “Hadi eyvallah” deyip gidenler… Elbette onları göndereceksin, Trabzonspor’da ne işleri var? Orada köklü bir temizlik şarttı ve yapıldı, tamam. Ama sabah evinden çıkıp bütün gün orada çalışan, akşam evine dönen insanları neden gönderiyorsun? Onların ne suçu var? Böyle çalışkan insanları orada tutacaksın.”

PROJELERİNİ SUNDU

Trabzonspor Kulübü’ne proje sunduğunu açıklayan efsane isim Altın, “Projelerden biri de şu: Trabzonspor için şu an tam zamanı. Çünkü Galatasaray, mevcut kadrosunu bozmadığı sürece 3-4 yıl boyunca zirveden kolay kolay inmeyecek. Bu süreçte Trabzonspor inzivaya çekilmeli, büyük transferler yapmamalı. Elindeki mevcut oyuncularla ve yeni gelen genç nesille yoluna devam etmeli. Bu gençleri doğru takviyelerle güçlendireceksin. Lig sıralamasında dördüncü veya beşinci olmak sorun değil. Önemli olan, bu süreçte kulübün borcunu sıfırlaması, hatta kenara bir miktar para koyması. 3-4 yıl boyunca şampiyonluk yarışı hedeflenmeyecek. Ardından biriken parayla ve ödenmiş borçlarla kulüp rahatlayacak. O gün geldiğinde, eldeki 3-4 oyuncu korunacak, üstüne 5-6 tane süper kaliteli futbolcu transfer edilecek ve “Artık şampiyonluğa oynuyorum” denilecek. İşte o zaman, “Hadi Trabzonspor’un peşine gidelim” derim. Ama şu anki takımla nasıl diyeyim ki şampiyonluğa oynayacağız? Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a bakıyorum, bir de bize… Onuachu’ya gelince; bana göre bu sezon, geçtiğimiz dönemdeki başarısını tekrarlaması zor. İnşallah iyi olur ama Onuachu’nun iyi olması için ona top gitmesi lazım” sözlerine yer verdi.

‘NEREDE SENİN ARKADAŞLARIN?’

Altın sözlerini şu şekilde tamamladı: “Trabzonspor’un 58. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Atatürk Anıtı’nda çelenk koyma törenine katıldık. Tören için herkese, eski efsane futbolcuların tamamına da mesaj gönderilmişti. Fakat ne gariptir ki, oraya gittiğimde bir baktım ki eski futbolcu olarak sadece teknik direktörümüz oradaydı. O da teknik direktörlük görevinden dolayı katılmıştı. Benim dışımda kimse yoktu. Oysa ben yaz aylarında Antalya’dan buraya geliyorum, burada bulunuyorum. Ama buradaki görevli arkadaşlarımızın hiçbirinin katılmaması dikkatimi çekti ve beni rahatsız etti. Demek ki Trabzonspor onlar için sadece maaş almak anlamına geliyor. Böyle özel bir günde, ne kulübüyle, ne eski-yeni yöneticilerle, ne de arkadaşlarıyla orada bulunmamaları kabul edilemez. Anlaşılan Trabzonspor onların umurunda değil; tek dertleri üç-beş kuruş maaş. Bunu söylememin sebebi, törendeki insanların bana serzenişte bulunması. “Nerede senin arkadaşların?” diye sordular. Ben de mecburen durumu anlattım.”