Karadeniz Teknik Üniversitesi Yurtkur’a bağlı KYK Trabzon Erkek Öğrenci Yurdu öğrencileri kalmış oldukları ortamdan ve personellerden oldukça şikâyetçi.
 
Kendilerine insan muamelesi yapılmadığını ileri süren öğrenciler, ‘Burada bize insan muamelesi yapmıyorlar. Hijyen desen hijyen yok, bir sorun dile getirmeye çalıştığımızda müdür bizi odadan kovuyor. Ya da personel bizimle dalga geçermiş gibi konuşuyor.

Fiyatlar normal bir devlet yurduna göre odlukça pahalı’ diye konuştular. Yurttaki problemleri dile getiren öğrencilerimiz bu durumun bir an önce düzetilmesini istiyor.’
 
Bunun yanı sıra da bir çalışanın bize vermiş olduğu bilgide Trabzon’daki tüm yurtların personellerinin çoğu Yurtkur İl Müdürü Adnan İpekdal’dan şikâyetçi ve memnun değil.

Onlar da sorunlarını bizimle paylaşarak ‘Kendisi sürekli hakkaniyetsizlik yapıyor, bir müfettiş teftişi yapıldığı zaman personelin memnuniyetsizliği çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır’ diyerek personeli hiçbir zaman adam yerine koymadığını ileri sürdü. Yapmış olduğumuz araştırmanın detaylarını sizinle paylaşıyoruz.
 
Sağlıklı Bir Ortam Değil
 
Deniz Kılıç-Amasya: Yurt çok kalabalık olduğu için çok da temiz ve sağlıklı bir ortamda olduğumuz söylenemez. Önceden daha kötüydü tuvaletler ortak kullanılıyordu. Şimdi her odaya tuvalet yapıldı. Bir odada 4 kişi kalıyoruz. Giriş çıkış saatlerimiz sıkıntı oluyor. En son giriş saatimiz 11. O saatten sonra hiçbir şekilde dışarıda olamıyoruz. Ayrıca kantin dışarıya göre çok pahalı. Kantinden alışveriş yapacağınıza dışarıdan yapsak bizim için daha iyi oluyor. Kantin ihalesini alan kişi bir sene içerisinde altına son model araba alabiliyor. Öğrencileri çok ağır bir şekilde kullanıyorlar. Ayrıca kantinle yetinmiyorlar. Kantinin ön tarafına cam yapmışlar. Normalde yurtta kalmayan öğrencilere satış yapmaları yasak. Yoldan geçenlere satış yapıyorlar ve içerideki öğrenciler sıra bekliyor. Normal şartlar altında devlet yurdunda kantin fiyatları daha ucuz olması gerekiyor. En azından dışarıyla içerinin fiyatları aynı olması gerekiyor. Yemekhaneden hiçbir öğrenci memnun değil. Bir tabak pilav alıyorsun iki kaşık veya üç kaşık. Biz de bu sebeple dışarıda yemek zorunda kalıyoruz. Bir katta 600 öğrenci kalıyor bu da toplamda 2000’e yakın öğrenci kalıyor. Kız yurdu da var.  Ama onların yaşam koşulları bizimkinden daha iyi durumda.
 
Her Şey Müdürün Keyfine Kalmış
 
Ömer Engin-Antalya: Yemekhane bizim için büyük bir sorun. Her ihaleyi alan zengin olup çıkıyor. En azından biraz daha kaliteli olsa daha iyi olur. Ders çalışmak için uygun alanlarımız var. Her katta ders çalışma salonlarımız var. Gece 11 den sonra girişlerimiz problem oluyor. Önceden saat 23.30 daydı şimdi ise onu 23’e çektiler. Hijyenimiz pek yok. Lavabolarımız haftada bir yıkanıyor. Ders çalışma salonunda da kalabalıktan dolayı çok ses ve uğultu oluyor. Hava soğuk olduğu için öğrenciler koridorlarda sigara içip ders çalışma salonuna geliyorlar. İlla ki sohbet muhabbet oluyor bizim dikkatimiz dağılıyor. Ders çalışmak açıkçası çok da mümkün değil. Çamaşırlar da genelde koridorlarda askılar var ve hep sigara kokuyorlar. Yurtta çamaşır makinesi var. Deterjanı biz kendimiz alıp çamaşırlarımızı da kendimiz yıkıyoruz. Benim bu üçüncü yılım. Yurt müdürü ile çok karşı karşıya gelmiyoruz. Üçüncü yılım ve kendisini bir defa gördüm. Sonuçta burası bizim yatıp kalktığımız yer sürekli ordayız. Dört kişi aynı odada kalındığı zaman bir kişi anlaşmazlık yapıyorsa ya o çıkar ya da ben çıkarım. Ben odamı değiştirmek istiyorum dediğim zaman eğer keyfi olursa değiştirir keyfi olmazsa odayı değiştirmez. Yani her şey onun keyfine kalmış.
 
Saygısızlık Yapıyorlar

Burhanettin Akdoğan: Benim en çok takıldığım konu temizlik. Her gün düzenli olarak geliyorlar ve gürültü yapıyorlar. Uyuyoruz geliyorlar gürültü yapıp bizim uykumuzu bölüyorlar. Sonuçta biz geç saatlere kadar ders çalışıyoruz. Saygısızlık yapıyorlar. Mesela birinin şampuanı ile lavaboları yıkıyorlar. Bize mesela 400 lira burs veriyorlar. Her sene bursa zam gelir. Yurda da zam geliyor. Yurdun konforunda bir değişiklik yok ama parasında sürekli bir artış var. Biz buraya aylık 165lira para ödüyoruz. Yurtta ısınma sorunu yok. Ama internet hizmetinden yararlanamıyoruz. Aşırı yavaş. Bizimde öğrenci olduğumuz için internete ihtiyacımız çok oluyor. Her koridorda 20 civarında oda olduğu için internetin hızı oldukça düşük. Ben Hukuk okuyorum ve internete de sürekli ihtiyacım oluyor. 11 den sonra yurda giriş olmadığı için biz de bazen arkadaşlarımızda kalıyoruz. Akşam 5 e kadar izin yazmamız gerekiyor. Beşten sonra yazma şansımız yok. İzinsiz kaldığımız zaman birincisinde ve ikincisinde uyarıyorlar. Üçüncüsünde yurttan kovuyorlar.
 
Gece Memurları Uyuyor
 
Cihan Günaçtı-Trabzon: Gece memurları uyuyor. Nöbetçi olan memurların hiç birisi katlara çıkmıyor. Katlarda ne olup bitiyor haberleri yok. Ortada bir şeyler dönüyor. Senenin başında iki kişilik odalara çıkacak olanlar belli oluyor. Biz dilekçe verdiğimiz halde bizi almıyorlar. İki kişilik ve dört kişilik odalar var. Biz müdüre iki kişilik odaya çıkmak için dilekçe yazıyoruz. Müdürün bize verdiği cevap iki ay öncesinden oda dolu şeklinde oluyor. Hâlbuki oda boş. Müdür kendi aklında olan kişiyi odaya yerleştiriyor. Yemek fiyatları geçen yıla göre çok zamlandı. Kantin ücretleri ayrı yemekhane ücretleri ayrı bir zamlandı. Yemekhaneye para vermeden bir şey alamıyoruz.
 
Günlük 6,5 lira fişimiz var. Yurtkur’un günlük 6,5 lira bir yarımı oluyor yemek için. Ama yemek fiyatları çok zamlandı. Yemeklerin porsiyonlarını düşürdüler. Önceden tabaklar da daha büyüktü şimdi onları da küçülttüler. Yemeklerin kalitesi düştü. Bizim odaya temizlikçi gelmiyor. Odamı ben kendim temizliyorum. Geldiyse de odaya girip çıkıyor. Yani yurtta bir başıbozukluk var. Ben ikinci öğretimim. Ders çıkışı yurda döndüğümde yemek yemek istiyorum. Akşam belirli bir saatten sonra fişimiz yanıyor ve yemeğe tekrar para vermek zorunda kalıyorum.
 
Küflü Peynir Yiyoruz
 
Sabah kahvaltıda peynirlerde küflenmeler görüyoruz. Bunu yemekhanedekilere gösterdiğimizde daha ne istiyorsunuz küflü peynir yiyorsunuz diye bizimle dalga geçiyorlar.
 
Müdür Bizi Odadan Kovuyor
 
Ben buradaki sorunları müdüre bildirmeye gittiğimde müdür odadan kovuyor. Yemekhaneyi şikâyet etmeye gittik bağıra bağıra odadan kovdu. Ama gidip sorsanız hiçbir şey yoktur. Burada çok güzel hak yeniyor. Öğrenciden öğrenciye farklılık gösteriyorlar. Bence bu sıkıntı memurlardan değil müdürlerden kaynaklanıyor. Müdür koltuğunu çok seviyor. Yurdun önünde yollar vardı oraya taş döşetti. Buna gerek yok ki. Benim odamda klozetimin kapağı kırık. Dilekçe yazıyorum yapılmıyor. Lavabolarda havalandırma var, bu sene yapacağız diye kırmışlar. Onu hala yapmadılar. Temizlikçi lavabonun içerisine boya dökmüş o hala duruyor. Ama yol yapıyor ve o yol bizim işimize yaramıyor. Yani bunlar boş işler.
 
O yol zaten iyiydi ve kullanılabilir düzeydeydi. Kaldı ki yollar rektörün sorumluluğunda. Verdiğimiz paraların bize geri dönüşü olmuyor. Sadece gidip yatıyoruz. Yurtlar gerçekten çok eski. Tadilat yapacaklarına yeni bir yurt yapsalar daha iyi olur. Bizim oda müdür odasının üstündeydi. Lavabo müdürün odasına damlatıyordu. Lavaboyu kırdılar ve bize de camiye gidin dediler. Bir hafta banyo yapamadım arkadaşımın odasına gitmek zorunda kaldım. Zaten müdüre gittiğimizde hiç bir sonuç alamıyoruz. Müfettiş geleceği zaman herkesin haberi oluyor. Buraya kadar bu haber kimden geliyor. Normalde bunun gizli kalması lazım. Müfettiş geldiği zaman biz orada ağalar paşalar gibiyiz. Müdür bize kıymetli bir varlıkmışız gibi davranıyor. Başka zaman bir şey sorduğumuzda ise ‘ne var’ diye cevap veriyor. Kantinde birkaç tane görevli var öğrencilere öğrenci gibi davranmıyor.
 
Görevliler Bizi İnsan Yerine Koymuyor
 
Osman Nuri İşler: Ben asla kimse rahatsız olmasın diye ses yapmam. Kimse rahatsız olmasın diye merdivenlerde otururum. İkinci öğretim olduğum için çoğu zaman sabaha karşı yatıyorum. Kimseye rahatsızlık vermemek için merdivenlerde oturuyorum.

Hizmetlilerin sabah 8 de odaya girişleri insanı korkutacak cinsten. Yurtta bir şeyler oluyor acilen çıkmak lazımmış gibi hareketler sergiliyorlar. Uykumuz bölünüyor ve bir daha uyumak kolay olmuyor. Yurt temizliği diyorlar biz temizlik adına bir şey göremedik. Alttaki memurlar öğrencilere iyi davranmıyorlar. Odalar çok dar. Birinci öğretimler erken uyuyor ikinci öğretimlerin de odada oturacak alanları kalmıyor. Buzdolabı pis kokuyor.
 
Elif ÇELİK