Hüseyin Tüysüz kardeşimiz Sürmeneli..
Kimya Mühendisi..
Karadeniz Kahvaltı deyince akla gelen isim.
İşini dürüstçe yapan iyi niyetli yardımsever kişiliğe sahip.
Adamın hası özeti..
Memleketine yatırım yapmayı hizmet etmeyi seviyor.
Trabzon iş dünyasında ayakta kalmak ve yatırımlara devam etmek öyle kolay değildir.
Sabır ister..
Çünkü bu şehirde insanı kazanmak yerine kaybetmek adına bir anlayış hakim.
Sonra da ah-vah çeker pişman oluruz.
Trabzon’dan kopanlara bir sorun beni daha iyi anlarsınız.
Hüseyin Tüysüz gibi kardeşlerimiz sayesinde   Trabzon’da onlarca insan ekmek yiyor yeni istihdam sahaları kazandırılıyor.
Bizim yapmamız gereken işini düzgün ve dürüst yapan işadamlarına ve yatırımcılara sahip çıkmak olmalı.
Devlet te özel sektörde üzerine düşeni yapmalı.
Bir taraftan iş-aş-ekmek derdine düşmüşken diğer taraftan bu kapıyı açacak olanlara sırtımızı dönemeyiz..
Karadeniz kahvaltı aldı başını gidiyor
2000 yılında, üniversiteden arkadaş 3 girişimci gencin, öncelikle yörenin kalkınmasına, gerçek anlamda destekte bulunmak amacı ile kurdukları Kahvaltı Dünyası  bugün Karadeniz Bölgesi’nde kendi alanında liderliği ele geçirmiş bulunmakta..
Yolları açık olsun..
Hepsinin emeklerine yüreklerine teşekkür.
Trabzon şehrine bu güzel ülkeye sevdalı herkesin ne dileği varsa o gerçekleşsin.

ALLAH HASTALARIN YARDIMCISI OLSUN

Hem babamın hem de annemin yaşadığı ciddi sağlık sorunları yüzünden şu son dönem oldukça sıkıntılı bir süreç geçiriyorum.
Allah bütün hastalarımıza şifa versin.
Hastanelerde şifa bulmak için yüzlerce hastaya tanıklık ediyorum.
Bazen karşılaştığımız manzara beni çok üzüyor.
Cidden insanlığımdan utanıyorum.
İstanbul’da ameliyat için gün beklediğimiz Ümraniye Araştırma ve Eğitim Hastanesine gelen yaşlı teyzelere tanık oldum.
Kendi başlarına kapı-kapı geziyorlar.
Sordum onlara kimse yok mu size yardımcı olacak diye.
Ne evlatları ne de akrabaları
Hepsi boş..
Öyle bırakmış gitmişler.
Valla üç-günlük dünya da yaşıyoruz.
İnanın her geçen gün daha da sevgiden-dayanışmadan ve paylaşmaktan uzaklaşıyoruz.
Örf-adet ve geleneklerimizi ne çabuk unuttuk.
Sağımız-solumuz yalan-dolan..
Güvenecek insan bulmak neredeyse imkansız.
Herşey bir kenara Allah kimseyi-kimseye muhtaç bırakmasın ..
Çaresizlik gerçekten zor bir durum..

BURSA’DA ARTVİN BULUŞMASI

Geçen hafta Bursa’da güzel ve anlamlı bir buluşma gerçekleşti.
1996 yılından beri faaliyetlerini yürüten Bursa Artvin Vakfının organizasyonu ile “Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması” etkinliği gerçekleşti.
Bursa’daki Artvin dernekleri başkan ve yönetimlerinin katıldığı toplantı yaklaşık 3.5 saat sürdü ve Nusret Duru’nun sunumuyla televizyondan da canlı yayınlandı.
Osman Nuri Başaran’ın başkanlığını yaptığı  Bursa Artvin Vakfı güzel hizmetlere imza atıyor
Bursa’da binlerce Artvinli yaşıyor.
Çok ciddi bir kitleye sahipler.
Fakat ciddi bir dağınıklık var.
Çok sayıda dernek olması bölünmüşlüğü tetikliyor.
Hemşeri dayanışması çok kıymetli ama bunu amacına uygun yapmak gerek.
Dernekler iyiden iyiye amaçlarından uzaklaşıyor.
Kişilerin egolarına, siyasete, ticarete ve özel işlere alet olunuyor.
Bu son derece yanlış.
Bursa’da yaşayan Artvinlilerin ve derneklerin  bu noktada kendini sorgulaması gerek..

GÜMÜŞ KAZMA..

Aydın Gelleci kardeşim Trabzon Demiryolu tarihçesini konu alan “Gümüş Kazma” kitabını tanıttı .
İl dışında olduğum için katılamadım.
Öncellikle emeğine yüreğine sağlık diyorum
Meslektaşlarımızın başarısından her zaman övündük.
Her ne kadar bizi bu basın camiasından sevmeyen bulsa bir kaşık suda boğmak isteyenler olsa da ben yine de kim olursa olsun hakkını teslim ederim.
Hasetliğe-fesatlığa ve kinci olmaya gerek yok.
Üç-günlük dünyada yaşıyoruz kimseye kalmıyor..
Aydın kardeşimiz kitabında önemli bir tarihçe ile demiryoluna dikkat çekmiş.
Yüzyıllardır önemli bir liman şehri de olan Trabzon'da halen daha demiryolu bağlantısının bulunmayışına doğrusu anlam veremiyorum.
İnşallah bu sorun kısa zamanda çözülür.