Ey !
Fırıldak ve küstah,
Ve de cahil Sarkozy!
İslam kitabı
Allah kelamı olan Kuran'ı kerimdeki bazı ayetleri değiştirmemizi buyurmuşsun.
*
Dedim ya,
Ahlaksız,
Cahil ve Küstahsın...
*
Daha din nedir?
Bilmiyorsun.
Allah nedir?
Bilmiyorsun.
İslam nedir?
Neyi emreder?
Bilmiyor?
Akılsızca zırvalıyorsun...
Semavi dinler gökten vahiyle peygamberler aracılığı ile insanlığa gelen emir ve yasaklardır.
Hal böyle iken,
Bu sonradan Fransız,
Asaleten trişka zevat,
"Kuran,
Savaş ve şiddet kitabıdır"diyor.
Yuh be!
*
Sonra yetmiyor,
"O ayetleri kitaptan çıkartın."
Talimatını veriyor.
Çüş!
*
Çüş dedim ama vallahi eşek senden akıllıdır.
Hatta daha faydalı ve vicdanlıdır.
Hiç değilse senin gibi yılışık ve züppe değildir zavallım.
Ey lanet olası adam!
Kuran şiddet değil,
Sevgiyi emreder.
Kuran barışı,
Kardeşliği,
Paylaşmayı emreder.
*
Ama dedim ya cahil ve küstahtır bunların ekserisi ve de bu maymun bozuntusu.
Bu vesileyle aktaralım,
İslam'ın barış ve huzur dini olduğunu anlatan ayetlerin bir kısmını.
*
"Ey iman edenler,
Hepiniz topluca "barış ve güvenliğe girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin.
*
Allah barış yurduna çağırır...
*
... Kim bir nefsi,
Bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse,
sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur.
*
Sen af yolunu benimse,
*
Ey iman edenler!
Hepiniz barış ve selamete girin de,
Şeytanın adımlarına uymayın.
Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır.
Ancak o kimselere dokunmayın ki,
Sizinle aralarında anlaşma olan bir kavme sığınmış bulunurlar...
*
Sulh hep hayırlıdır.
*
Eğer iyi geçinir ve geçimsizlikten sakınırsanız,
Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
*
Onlar için Rableri katında selâmet yurdu vardır.
*
Eğer onlar barıştan yana olurlarsa, sen de barıştan yana ol!
Ve Allah'a güven...
*
Şimdi barış kardeşlikle ilgili çok daha fazlası olan bu Kuran'a nasıl da iftira atıyorsun.
Yoksa sen ve sizler,
Bu Müslümanları yüz yıllardır yaptığınız ve hala da yapmakta olduğunuz gibi;
Vur kafasına al ekmeğini ve emeğini.
Öyle bir İslam,
Öyle bir Müslüman mı olsunlar istemektesiniz?.
*
Yahu insanın sorası geliyor.
Sarko, senin karın güzel mi?
TRAMP SÖMÜRÜ VE KAN
Amerika,
Bencil bir ülke.
Allahın yarattığı tüm değerlere sahip olmak istiyor.
*
Dünyanın tüm kaynaklarına,
Hatta kainatın,
Mars'ın,
Ay'ın,
Merih'in de neyi varsa benimdir diyor.
Dedim ya bencil bir ülke.
Doymak bilmiyor...
*
Nerede işine yarar ne varsa kaptı,
Kapıyor...
Bu korsan ülke ve onun süvarisi,
Altınlara düşkündür.
Madenlere hastadır.
Petrolle beslenir.
Silahla seslenir...
*
Evet bu vahşi,
Bu kovboy Amerika .
Başka milletlerin yetenekli gençlerini,
Yeşil dolarlarla,
Süslü kadınlarla çalıyor...
Bilim/filim insanlarını alıyor,
Düşünürlerini,
Aydınlarını ülkesine taşıyor...
*
Yetmiyor,
Elindeki silahlarla banka soyar gibi dünyayı soyup soğana çeviriyor.
Çökmüş Arap dünyasına,
Allah Arap'a veriyor.
Amerika elinden alıp alıp yiyor.
*
Alem bu zulmü görüyor.
Dünya ne ses çıkartıyor,
Ne de bir şey diyor...
İBRAHİM HAKKI GÜNDOĞDU
Şair/yazar ve ressam.
Trabzon'un değerlerinden.
Karadeniz Yazarlar Birliği eski başkanlarından.
Ve de yakın dostum.
Şimdilerde İstanbul'da Üsküdar'da yaşıyor.
Tabi ki,
Yine yazarlık,
Ve şiir ve resim var hayatında.
Hatta daha fazlasından...
*
İbrahim Hakkı Gündoğdu,
"Ben bir arayışın adamıyım" diyor.
Ve devamla,
"Öldü diyeceğim ama buldum" diyemeyeceğim.
"Aradığım ,
Aşk,para şöhret sanılmasın, onlardan öte bir şey" diyor.
*
İhtişam yüklü bir kainat var.
Bizler o kainatın kutsal yolcularıyız.
Devasa bir kainat.
Sonsuz bir kainat.
İçimize doğru yürüyen bir kainat ve bir de evrene doğru yürüyen sonsuz bir kainat.
Biz ikisine de yürüyebilen varlıklarız...
*
Bu yürüyüşte aradığım aşktır.
Dostluktur.
Paylaşımdır,
Adalettir.
*
İstanbul benim için bir inzivadır.
Kimim?
Neyim?
Nerdeyim?
*
Bana göre İstanbul Dünyanın merkezidir.
Bu merkezde,
Uzun zaman gezdim,
Gördüm,
Gözlemledim.
Yalnız kaldın,
Yazdım/çizdim...
*
Ben bu milletin evladıyım.
İstanbul önce şairliğimi sonra da beni gördü.
*
Şimdi,
Şiirlerim okunuyor.
Besteleniyor.
Kitapların satın alınıyor,
Konferanslarda dinlenir olduk.
Dedim ya İstanbul beni gördü...
FIKRA
Temel barda oturuyormuş,
Yanına bir kovboy gelmiş ve parmağını şıklatmış.
Bunun üzerine garson kafasına elma koymuş,
Kovboy bir kurşunla elmayı ikiye ayırmış ve I'm John demiş.
Bir kovboy daha gelmiş,
Aynı şeyleri yapmış ve I'm Smith demiş.
Temel'in çok hoşuna gitmiş,o da parmağını şıklatmış,
Garson kafasına ceviz koymuş,
Temel cevizi değil,garsonun kafasını uçurmuş ve I'm Sorry demiş.
