Günlük yaşamda farkında olmadan tükettiğimiz şeker, sağlığımız üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ, “19-25 Eylül Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” kapsamında yaptığı açıklamada, şekerin verdiği kısa süreli keyfin aksine vücutta oluşturduğu kalıcı zararları vurguladı. Uzman, şekerin doğal kaynaklardan alındığında sorun oluşturmadığını ancak ilave şekerin başta obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları olmak üzere birçok sağlık riskini tetiklediğini belirtiyor. Günlük yaşamda hangi ürünlerde gizli şeker bulunduğunu bilmek ve önerilen miktarlara dikkat etmek, uzun vadede sağlığın korunması için kritik öneme sahip.

Şekerin Doğal Kaynakları Sorun Yaratıyor Mu?

Şeker, meyve, sebze, tahıl ve süt ürünleri gibi doğal besinlerde bulunur ve vücut için enerji kaynağıdır. Dyt. Berna Ertuğ, bu besinlerin lif, mineral ve protein açısından zengin olduğunu ve yavaş sindirildiği için hücrelere sürekli enerji sağladığını belirtiyor. Doğal kaynaklı şeker tüketimi, kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleri riskini azaltır. Ancak, bu dengeyi bozacak şekilde aşırıya kaçıldığında, vücudun metabolik dengesi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle şekerin kaynağı ve miktarı sağlıklı beslenmede kritik bir noktadır.

İlave Şeker Sağlığın Düşmanı

Gıdalara lezzet katmak veya raf ömrünü uzatmak için eklenen ilave şeker, tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Meşrubatlar, aromalı yoğurtlar, kurabiyeler, kekler ve çikolatalar en bilinen kaynaklardır. İlave şeker, sadece tatlı ürünlerde değil; çorba, ekmek, ketçap ve işlenmiş et ürünleri gibi beklenmedik besinlerde de bulunabilir. Dyt. Berna Ertuğ, bu gizli şekerleri fark etmenin sağlıklı beslenme açısından hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Günlük Şeker Tüketiminde Sınır Nedir?

Dyt. Berna Ertuğ, şekerin beslenmede gerekli olmadığını ve günlük tüketimin sınırlandırılması gerektiğini belirtiyor. Kadınlar için günlük önerilen şeker miktarı yaklaşık 24 gram, erkekler için ise 36 gramdır. Bu miktar, 350 ml’lik bir kutu gazlı içecekteki şeker miktarına eşdeğerdir. Bu sınırın aşılması, sadece kalori alımını artırmakla kalmaz, aynı zamanda obezite ve metabolik hastalıklar için risk faktörü oluşturur. Günlük şeker tüketimine dikkat ederek sağlık üzerinde uzun vadeli olumlu etkiler sağlamak mümkündür.

Obezite Hangi Hastalıkları Tetikliyor? Uzman Açıkladı
Obezite Hangi Hastalıkları Tetikliyor? Uzman Açıkladı
İçeriği Görüntüle

Fazla Şekerin Yol Açtığı Hastalıklar

Aşırı şeker tüketimi, obezite, tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer yağlanması ve diş çürümesine yol açabilir. Karın bölgesinde yağlanmayı artıran şeker, kalp ve damar sağlığını tehdit ederken insülin direncini yükselterek diyabet riskini artırır. Ayrıca fruktoz içeren şekerler, alkol kullanımı olmasa bile karaciğerde yağ birikimine yol açabilir. Çocuklukta başlayan yüksek şeker tüketimi ise diş çürümesine ve ruh hali bozukluklarına zemin hazırlar.

Sağlıklı Alternatiflerle Şekeri Azaltın

Şekeri tamamen hayatınızdan çıkarmak zor olsa da azaltmak mümkündür. Paketli ürünlerden uzak durmak, şekerli içecekler yerine su ve bitki çaylarını tercih etmek, tatlı ihtiyacını meyve ile karşılamak sağlıklı bir başlangıçtır. Dyt. Berna Ertuğ, düzenli egzersizle bağışıklığın güçlenebileceğini ve bu yöntemlerle şekerin kısa süreli keyfi yerine uzun vadeli sağlığı korumanın mümkün olduğunu belirtiyor. Unutulmamalıdır ki, şekerin verdiği keyif geçici, zararları ise kalıcıdır.

Kaynak: İHA