Sonbaharın son günlerinde pek çok kişi, havaların soğuması ve günlerin kısalmasıyla birlikte halsizlik, isteksizlik ve yorgunluk hissettiğini dile getiriyor. Diyetisyenlere göre bu durum, vücudun kışa hazırlık sürecinde metabolizma hızının değişmesinden kaynaklanıyor. Azalan hareketlilik, artan karbonhidrat isteği ve su tüketiminin düşmesi de bağışıklığın zayıflamasına yol açabiliyor. Uzmanlar, dengeli beslenme, düzenli su içme, haftalık egzersizler ve mevsimsel besin tüketiminin bu dönemde çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. İşte bağışıklığı korumak ve halsizlikten uzak durmak için önerilen yöntemler…
SU TÜKETİMİNİ İHMAL ETMEYİN
Sonbaharda havaların serinlemesiyle birlikte su içme isteği azalıyor. Diyetisyenler, günlük su ihtiyacının kiloya göre hesaplanması gerektiğini, ortalama 35 ml/kg düzeyinde su tüketiminin vücudu dengede tutacağını söylüyor. Yetersiz sıvı alımı, halsizlik, baş ağrısı ve bağışıklık düşüklüğüne yol açabiliyor. Ayrıca bitki çayları ve meyve bazlı içeceklerin de bu süreçte iyi bir alternatif olduğu belirtiliyor. Düzenli su tüketimi, hem metabolizmanın sağlıklı çalışmasına hem de vücut direncinin artmasına katkı sağlıyor.
PROTEİN VE ARA ÖĞÜNLERE ÖNEM VERİN
Uzmanlara göre sonbaharda artan karbonhidrat isteğini dengelemek için öğünlerde proteine ağırlık vermek büyük önem taşıyor. Et, tavuk, balık, yumurta ve bakliyatlar, enerji seviyesini korurken bağışıklığı da güçlendiriyor. Ayrıca meyve ve kuruyemişlerle desteklenen ara öğünler, gün boyu enerjiyi dengede tutuyor. Böylece halsizlik ve yorgunluk hissi azalıyor. Diyetisyenler, işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğini, doğal ve lifli besinlerin bağışıklık üzerinde olumlu etki yarattığını vurguluyor.
DÜZENLİ EGZERSİZ VE VİTAMİN DESTEĞİ
Sonbaharda azalan hareketlilik, halsizlik şikayetlerini artıran önemli faktörlerden biri. Diyetisyenler, haftada en az 2-3 kez yapılan 1 saatlik yürüyüşlerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlık için faydalı olduğunu belirtiyor. Ayrıca zerdeçal, zencefil, bal gibi doğal destekler bağışıklığı güçlendirirken, D3 vitamini seviyesinin de kış aylarında mutlaka kontrol edilmesi öneriliyor. 20-50 ng/ml aralığındaki değerlerin sağlıklı kabul edildiği, eksiklik durumunda ise hekim önerisiyle takviye alınması gerektiği belirtiliyor.