Başımıza ne geliyorsa tez canlılığımızdan geliyor. Sabretmesini bilmiyoruz.
Evet, hepimiz Trabzonspor’dan geçen sezon pandemi öncesindeki gibi keyifli futbol izletmesini bekliyoruz.
Ama kimseyi kandırmaya gerek yok.
Trabzonspor’un şu anki süreçte mevcut oyuncu kadrosu ile beklenen futbolu ortaya koyması için oldukça uzun bir zamana ihtiyacı var.
Bordo-Mavili ekip şu anki süreçte takım savunmasını iyi yapıp bireysel yetenekleri ön planda olan oyuncuları ile sonuca gitmeye çalışıyor.
Şöyle bir gerçek var; Geçen yıl ki oyuncu kadrosu ile bu sezon ki oyuncu kadrosu arasında büyük farklar var.
Geçen yıl ki kadroyu oluşturmak da üç sezona mal olmuştu.
Bu sezon oluşturulan yeni kadro henüz uyum sürecinde.
İlk 7 hafta abartısız söylüyorum teknik direktörsüz geçildi.
Kupa alındı diye Eddie Newton’a koca bir sezonu emanet etmenin akla mantığa sığan bir tarafı yoktu.
Büyük bir zaman ve itibar kaybı oldu.

Abdullah Avcı’nın gelişi ile Trabzonspor biraz olsun kıpırdanmaya başladı.
Tabi ki Abdullah Avcı’nın elinde sihirli değnek olmadığını hepimiz biliyoruz.
Ancak henüz ilk haftalarda Avcı’dan keyifli futbol oynatmasını istemek de bencillik olmaz mı?
8 maçta 6 puan alan takım, Avcı ile son iki maçta 6 puan hanesine yazdırdı.
Evet Trabzonspor, beklenen futbolu ortaya koyamıyor, ancak ihtiyacı olan puanların alınması özgüven ve moral açısından çok önemli değil mi?
Abdullah Avcı da zaten geldiği ilk günden bu yana takım savunması ile ilgili çalışmalar yaptıklarını henüz, hücum organizasyonlarına geçmediklerini söylüyor.
Geçtiğimiz sezon hakem faktörleri de başta olmak üzere öne geçip 32 puan kaybeden bir takımdan söz ediyoruz.
Değişim hep sancılı olmuştur.
Kolay değil, oyuncular ilk 8 haftalık bölümdeki sistemden çok farklı bir oyun yapısına adapte olmaya çalışıyor.
Bu da doğal olarak zaman alacak.

Uzun vadede bir sistem yapısıyla tanınan Abdullah Avcı da nasıl bir zorluğun içine geldiğinin bilincinde.
Trabzonspor’u dışarıdan takip ettiği dönem takım savunmasıyla ilgili yaşanan sorunları tespit ettiklerini belirtmişti.
Şimdi göreve başladıktan sonra kısa vadede takımı ayağa kaldırabilme adına çözüm yollarına bakıyor.
BB Erzurumspor ve Ankaragücü maçlarındaki taktik tuttu diyebiliriz.
Belki sonraki maçlarda bu taktik tutmayabilir.
Ancak kırıp dökmeden, sabırlı bir şekilde destek olmak gerekiyor.
Ara dönemde yapılabilecek takviyelerle Trabzonspor pekihala zirve yarışına ortak olabilir.
Bundan sonraki süreç daha büyük önem kazandı.
Fikstür avantajı da Trabzonspor’un lehine diyebiliriz.

UĞURCAN’A TAVSİYE
 
Trabzonspor, uzun yıllardır kaleci konusunda sıkıntı yaşamıyor.
Onur Kıvrak’ın yaklaşık 12 yıl koruduğu kale şu an Milli eldiven Uğurcan Çakır’a emanet.
Erce Kardeşler, Arda Akbulut ve Muhammet Taha Tepe ile alt yapıdan birçok yetenekli kaleci mevcut kadroda.
Geçtiğimiz sezon kalesini birçok maçta gole kapatamamasına rağmen Uğurcan Çakır’ın performansı ayakta alkışlanmıştı.
Avrupa’nın devleri tarafından takip edilen Uğurcan için Fransa ekibi Rennes’in sezon başında çok ciddi girişimleri oldu ancak bonservis ücreti düşük bulununca yönetim göndermekten vazgeçti.
Tabi ki her oyuncunun hayali Avrupa’da oynamaktır.
Uğurcan Çakır da bunu hak eden oyuncular arasında.
Ancak bu sezon Uğurcan Çakır’da büyük bir konsantrasyon kaybı görüyoruz.
Bu çok doğal. Transfer yapmayı beklerken bunun gerçekleşmemesi motivasyonunu etkilemiş olabilir.
Biz Uğurcan Çakır’ın yeteneklerine ve kalitesine güveniyoruz.

Özgüveni yerinde, topu oyuna sokması konusunda kendisini geliştirmiş belli…
Son iki maçta hataları da olsa yine kritik kurtarışlara imza attı.
Bu kez önünde de çok iyi bir ikili var.
Edgar ile Hugo. İlk haftalarda bu iki savunmacı hatalar yapsa da yavaş yavaş uyum sağlamaya başladıkları gözlendi.
Bu ikilinin sahada olması Uğurcan için de büyük bir avantaj.
BB Erzurumspor ve Ankaragücü maçlarını gol yemeden bitirmek Uğurcan Çakır için artı bir değer.
Bundan sonraki süreçte de Uğurcan Çakır’a çok daha büyük sorumluluklar düşüyor.
Biz geçen sezon ki Uğurcan’ı geri istiyoruz.
Onun için çok daha konsantre bir şekilde sahaya çıkmanı bekliyoruz.
Sen de tıpkı yakın arkadaşın Yusuf Yazıcı gibi bir gün Avrupa’ya gidip Türkiye’yi ve Trabzonspor’u gururlandıracaksın.
Buna yürekten inanıyoruz.
 
HUGO FARKI
 
Trabzonspor yönetimi bu sezon kadro mühendisliği konusunda sınıfta kaldı.
Bir tek Brezilyalı stoper Vitor Hugo transferi nokta atışı oldu.
Onda da kesenin ağzı açıldı, büyük fedakarlık yapıldı.
Hani derler ya 10 tane işe yaramaz futbolcuya verilecek para ile iki tane kaliteli oyuncu transferi yapılır diye…
İşte verilecekse Hugo gibi kaliteli transferlere para verilmeli.
Brezilyalı oyuncu, kendisinde niye bu kadar ısrar edildiğini performansıyla ortaya koyuyor.
Saha içinde duruşu ile tam bir lider, hava hakimiyeti süper. İlk müdahaleleri yerinde.
İlk haftalarda sorun yaşasalar da şu anda Edgar ile yavaş yavaş uyum sağlamaya başladı.
Takım savunmasındaki sorunun da büyük oranda çözülmesiyle Trabzonspor’un kolay gol yeme hastalığı da ortadan kalktı.
Geçen yıl Hugo takımda olsaydı Trabzonspor’un şampiyon olmaması için hiçbir neden olmazdı.
Bu sezon savunma sağlama alındı ancak Trabzonspor’un hücum gücü ortadan kalktı.
Bir yeri düzeltirken diğer taraf bozuldu.

Taşlar hep eksik kalıyor, olan da Trabzonspor’a oluyor.
Ara transfer döneminde çok acil ihtiyaç duyulan bir 6 numara transferi Trabzonspor’un sorununu büyük oranda çözecektir.
Afobe ve Semedo, beklentileri karşılayacak yeterlilikte değil.
Ara dönemde ileri uca da kaliteli bir usta golcü alınması şart görünüyor.
Ancak şu bir gerçek ki mevcut şartlarda yabancı kontenjanı dolu.
Norveçli oyuncu Trondsen’in de sözleşmesi dondurulduğu düşünüldüğünde bazı oyuncularla yolların ayrılması gerekecek.
Şu an için belki bunları konuşmak erken ancak acı bir gerçek…