Tarih, Doğa ve Kültürün Buluştuğu Hamsiköy’de Tarihi Konağa Acil Müdahale Gerekiyor
Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Hamsiköy, yalnızca dillere destan sütlacıyla değil; tarihi, doğası ve kültürel dokusuyla da öne çıkan Karadeniz’in saklı cennetlerinden biri. 13. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Bizans, Trabzon İmparatorluğu ve Osmanlı izlerini taşıyan köyde, korunması gereken birçok kültürel miras bulunuyor. Bu miraslardan biri olan ve geçmişte Maçka Kaymakamı Ahmet Karakullukçu tarafından inşa ettirilen tarihi konak, bugün ne yazık ki bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Doğa Tarih Derneği adına açıklamalarda bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Çankaya, konağın bir an önce aslına uygun şekilde restore edilmesi gerektiğini vurguladı. Her yıl yerli ve yabancı binlerce kişinin ziyaret ettiği bu bölgede tarihi yapının çürümeye terk edilmesi hem estetik hem de güvenlik açısından ciddi sorunlar yaratıyor.

Karadeniz’de 16 Mayıs Hava Durumu: Sağanaklar Kapıda, Sıcaklıklar Düşüşte!
Karadeniz’de 16 Mayıs Hava Durumu: Sağanaklar Kapıda, Sıcaklıklar Düşüşte!
İçeriği Görüntüle

Hamsiköy’ün Tarihçesi ve Stratejik Önemi
Hamsiköy, tarihi İpekyolu üzerinde yer alan önemli lojistik merkezlerden biri olarak biliniyor. Zigana Dağları’nın kuzey eteğinde, sislerin ve ormanların arasında konumlanan bu masalsı köy; geçmişte kervanların, sonrasında yolcu otobüslerinin uğrak noktası olmuş. 1461’de Osmanlı topraklarına katılan Trabzon’la birlikte, Hamsiköy de çeşitli yerleşimlerden gelen halkın yeni yurdu haline gelmiş.

yüzyıldan günümüze ulaşan bu tarihsel birikim, köydeki mimari yapılarda da izlerini taşıyor. Ahşap konaklar, taş temeller, geleneksel mimari unsurlar bölgenin tarihi dokusunu koruyor. Ancak bu değerli yapıların zamanında korunmaması, tahribatı hızlandırıyor.

Bakım Bekleyen Tarihi Konak: Kültürel Miras Tehlikede
Ahmet Karakullukçu tarafından yaptırılan ve Hamsiköy’ün inşasında sembolik bir öneme sahip olan iki konaktan biri restore edilirken, diğeri Anıtlar Kurulu kararıyla koruma altına alınmasına rağmen oldukça kötü durumda. Çatı ve duvarlarında oluşan hasarlar, binanın yapısal bütünlüğünü tehdit ederken ziyaretçilerin güvenliğini de riske atıyor.

Ali Çankaya’nın çağrısı ise net: “Bu tarihi yapı yalnızca fiziksel bir bina değil, bölgenin belleğidir. Aslına uygun şekilde restore edilerek hem korunmalı hem de kültürel turizme kazandırılmalıdır.”

Hamsiköy’de Ekoturizm Potansiyeli Yüksek
Sütlacı ile ün kazanan Hamsiköy, sadece mutfak kültürüyle değil, doğasıyla da turizmin parlayan yıldızları arasında yer alıyor. Yaylaları, şelaleleri, travertenleri, akarsuları ve çiçek çeşitliliği ile adeta bir doğa harikası olan bölge, arıcılık ve ekolojik tarım için de önemli bir potansiyel barındırıyor.

Her yıl düzenlenen Hamsiköy Festivali ile yerel kültür yaşatılıyor. Ancak artan yapılaşma, betonlaşma tehlikesi yaratıyor. Uzmanlara göre bu tür doğal bölgelerde mimari tasarımların ahşap ağırlıklı, doğaya uyumlu ve geleneksel çizgide olması büyük önem taşıyor.

Tescilli Lezzet: Hamsiköy Sütlacı
2017 yılında coğrafi işaret alarak tescillenen Hamsiköy sütlacı, köyün doğal florasından beslenen ineklerin sütüyle hazırlanıyor. Yöresel üretim anlayışının bir ürünü olan bu lezzet, Tarım Bakanlığı tarafından da desteklenmiş; hatta bölge süt reçeli ve diğer süt ürünleriyle ön plana çıkartılmıştı. Ancak, geçmişte aktif olan süt kooperatifinin şu an faaliyet göstermemesi, bu potansiyelin atıl kalmasına neden oluyor.

Muhabir: AYŞE SANCAK