Trabzon’un şöyle bir özelliği var. Kendi ayağına kurşun sıkmaya bayılıyor. Kendi değerlerini yok sayan kendi güzelliklerini köreltmek için çaba harcayan başka bir şehir yoktur herhalde.
Hele şehirde bir kesim var.
Akıllara ziyan.
Sanıyorlar ki her şeyi herkesten en çok biz biliriz.
İşleri güçleri kaos yaratmak.
Ve bundan nemalanmak.
Bu kesimde işadamı siyasetçi gazeteci bürokrat ne ararsan var.
Hepsi nöbetçi eczane gibi.
Hepsi pusuda bekleyen düşman gibi.
Bir şey olsa bir tartışma yaşansa da üzerine balıklama atlasak diye bekliyorlar.
Sanıyorlar ki biz bu şehre ayar veriyoruz.
Sosyal medyadan sanal alemden gazete ve internet köşelerinden ahkam kesen üç-beş zavallı.
Zavallı diyorum çünkü hem kendilerini hem şehir insanını kandırıyorlar.
Daha da ötesi ihanet ediyorlar.
Bu şehri bu kadar tartışmaya açmak esnafı yerin dibine sokmak üç-kuruş menfaat uğruna kendi insanı satmakta neyin nesi.
Şehrin turizmi gelişimi ekonomisi ve tarihi dokusuna kim zarar veriyorsa canı cehenneme gereken her türlü işlem yapılsın.
Ama kendi insanı da ihbar edecek kadar da alçalan suçu olmayan insanları karalayan işini dürüst yapanla yapmayanı ayıramayarak ortalığa nefret tohumu ekenlere ne diyeceğiz.
İki yüzlü sahtekarlar.
Trabzon’da bir esnafımızla ilgili CİMER’e yazı gidiyor.
Akla ne gelirse yazılmış.
Hasım sahibi olan bile bunu yapmaz.
Ortada ne bir suç ne bir delil ne de işlem var.
Şu puslu-muğlak ortamda hesaplaşma derdine düşenler yanılıyor.
Bu kadar hainlik yalan-dolana da pes doğrusu.
Yüzüne söylemediklerini kağıda döküp sağa-sola şikayet edenlerin zerre onuru yoktur.
Düşmanlık bile MERTÇE yapılmalı.
Araplara şu yapılmış.
Bu yapılmış.
Vay biz onları adam yerine koymuyormuşuz.
Vay biz onları söğüşlüyormuşuz!
Bir kez daha diyorum yanlış yapan kim varsa cezasını en ağır şekilde çeksinişyeri 3 gün değil 300 gün kapansın.
Zerre umurumda değil.
Ama her önüne gelen esnafı da Trabzon’da zan altında bırakıp günah keçisi yapmak düşman ilan etmekte neyin nesi!
Turistlerin bir tek şikayeti bile esnafı karalamaya yetiyor .
Bazıları da zaten bahane arıyor.
Ne yani esnaf hiç konuşmayacak hakkını istemeyecek mi?
Turist kaybetmeyelim diye öyle her yerli ve yabancı turistin karşısında el-pençe mi duracaklar
Herkes aklını başına alsın.
Dolmuşu..
Kafesi..
Manavı..
Bakkalı..
Marketi..
Terzisi..
Berberi..
Ayakkabıcısı..
Otelcisi..
Lokantacısı..
Trabzon bir esnaf şehri..
Biz bu insanlarla yılın 12 ayı beraberiz.
Onlar bizim öz insanlarımız.
Hataları ve yanlışları ile bizim evlatlarımız.
Zaten bir esnafta vicdan-merhamet-dürüstlük yoksa ne herkese aynı davranır.
Yerli-yabancı demez müşterisini mağdur eder.
Sevgi-saygı ve hoşgörü beklenmez.
Esnaf şehri Trabzon’un bir ahilik geleneğini olduğunu unutmayalım.
Esnafımız yanlış yapar hata yapar uyaracağız.
Şu ekonomik krizde zaten hepimiz bunaldık.
Herkes bir-birini suçlar hale geldi.
Aklı selim olalım esnafımıza sahip çıkalım kol kanat gerelim.