Bize biraz kendinizden bahseder misin? Futbol kariyerine nasıl başladın?
Küçük bir kasabada büyüdüm. Futbol her zaman tutkulu olduğum bir şeydi. Küçük yaşlarda arkadaşlarımla sadece eğlence amaçlı oynamaya başladım, ancak büyüdükçe bunun ciddi bir şekilde peşinden gitmek istediğimi fark ettim. Yerel bir takıma katıldım ve oradan gençlik akademilerinden geçerek profesyonel futbola adım attım. Uzun bir yolculuktu, ancak her adım bana değerli bir şey öğretti.
Verdiğin kararlardan pişmanlık duyduğun, ‘keşke yapmasaydım’ dediğin anlar oldu mu?
Keşkeler hayatın bir parçasıdır ancak, onlara takılmamaya çalışırım. İyi ya da kötü her karar sana bir şeyler öğretir. Geçmişteki pişmanlıklara değil, öğrenilen derslere odaklanmayı tercih ederim. Onlar, bugünkü beni şekillendiriyor ve gelişmeye devam etmem için bana motivasyon kaynağı oluyor.
Bir hedef belirlediğinde, onu başarmak için nasıl bir yol izliyorsun?
Açık ve gerçekçi hedefler koymaya inanırım ve bu hedefleri daha küçük, yönetilebilir görevlere bölerim. Hedeflerim için süreklilik ve sıkı çalışma en önemli faktörlerdir. Disiplinli ve odaklanmış kalmayı severim, çünkü başarı bir gecede gelmez. Hedeflerime ulaşmak için hem zihinsel hem de fiziksel olarak her zaman daha iyi olmanın yollarını ararım.
Trabzonspor’a gelme sürecini anlatır mısın?
Zengin bir geçmişi olan büyük bir kulüp burası. Trabzonspor’a gelmenin kariyerime ve hayatıma çok pozitif katkı sağlayacağına inanmak karar vermemde etkili oldu. Ailem çok destekleyiciydi. Önüme çıkan bu fırsat için ne kadar heyecanlı olduğumu gördüler ve beni bu konuda cesaretlendirdiler. Zaman geçtikçe çok doğru bir karar verdiğimi daha iyi anlıyorum. Trabzonspor formasını giymek benim için bir onur. Amacım takıma üst seviyede katkıda bulunmak. Hayalim, bu büyük kulübe daha fazla kupa kazandırmada önemli bir rol oynamak ve buraya bir miras bırakmak. Trabzonspor’daki ilk maçımda birçok duyguyu aynı anda yaşadım. Tüm gücümü ortaya koydum, çünkü bunun özel bir şeyin başlangıcı olduğunu biliyordum.
Takım içindeki ilişkilerinizden bahseder misin? Birlikte nasıl bir dayanışma içindesiniz ve bu bağlar performansınıza nasıl yansıyor?
Takım içinde güçlü bir dostluk bağı var. Her zaman birbirimizi daha iyi olmaya teşvik ediyoruz ve bu durum bir dayanışma duygusu oluşturuyor. Saha dışında birlikte vakit geçiriyoruz, bu da güveni ve birbirimizi daha yakından tanımamıza sebep oluyor. Bu iletişim saha içinde takım oyununa dönüşüyor. Bizi bir arada güçlü kılan bu bağ, kesinlikle performansımıza yansıyor.
Hayatında en gurur duyduğun an neydi?
Kariyerimdeki en gururlu anlardan biri, 2022’de Kosova’da Yılın En İyi Oyuncusu ödülünü almamdı. Yıl boyunca gösterdiğim özveri, azim ve performanslarım için takdir edilmek inanılmaz bir onurdu. Bu başarı sadece kişisel çabalarımı değil, aynı zamanda antrenörümün ve takım arkadaşlarımın desteğini de yansıtıyordu. Böyle bir ödül kazanmak beni oldukça fazla gururlandırdı. Elbette ki Trabzonspor’daki ilk golümü atmak da değerli anlarımdan birini oluşturmakta.
Seni etkileyen film ya da kitap var mı?
Sporun zihinsel yanı hakkında izlediğim bir belgesel beni gerçekten çok etkiledi. Belgesel; zihniyet, dayanıklılık ve baskı ile başa çıkmanın önemini vurguluyordu; benim için de bu kavramlar futbolun kritik yönlerini oluşturmakta. Bu belgesel bana karşılaştığım zorluklar ne olursa olsun odaklanmanın ve pozitif kalmanın ne kadar önemli olduğunu öğretti.
Spordaki toplumsal cinsiyet eşitsizlikler hakkındaki ne düşünüyorsun? Bu bakış açısının kırılması ve kadın futbolunun hak ettiği değeri görmesi için neler yapılabilir?
Özellikle futboldaki cinsiyet eşitsizliği ciddi bir sorun ve buna çözüm bulunması gerekiyor. Kadın futbolu günümüzde popülerlik ve yetenek açısından büyüyor ancak; tanınma, maaşlar ve fırsatlar konusunda kat etmesi gereken uzun bir yol var. Bunun değişmesi için kadın futboluna daha fazla yatırım yapılması, daha fazla görünürlük sağlanması, medya, taraftarlar ve hatta sporun kendisi içinde bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Hem erkek hem de kadın futbolunun gelişmesi için eşit saygı ve eşit destek şart.
Futbola tutkulu genç kızlara nasıl bir tavsiye vermek isterdin?
Öncelikle kendilerine güvenip engeller ne olursa olsun asla pes etmemeleri gerekir. Yeteneklerine inansınlar ve her günlerini sıkı çalışarak geçirsinler. Çevrelerini, iyi olmaya teşvik eden pozitif insanlarla çevrelesinler. Futbol bir yolculuktur ve azim; başarıya giden yolda anahtardır.
Hayatında ‘bu benim kırılma anım’ dediğin önemli bir olayla karşılaştın mı?
Kariyerimde zor dönemler yaşadım, ancak bu anlar beni hep daha güçlü hale getirdi. Zorluklarla mücadele ederek zaten yol alırsınız, aksi halde pes eder ve kaybedersiniz. Trabzonspor’a gelmek benim için bir dönüm noktası değil; yeni bir başlangıçtı. Heyecan verici bir zorluktu ve bunu futbol yolculuğumda yeni bir bölüm olarak görüyorum.
Kendini dışarıdan izliyor olsaydın, vereceğin tavsiye ne olurdu?
Öncelikle sakin kalmamı ve öğrenmeye devam etmemi, her zaman kendime güvenmem ve inandığım yolda mücadelemi sürdürmeye devam etmem gerektiğini söylerdim. Yolculuk asla bitmez ve ne kadar başarılı olursanız olun, her zaman gelişmek için yeni bir alan vardır. Küçük zaferlerin değerini bilmeyi ve büyük resme odaklanmayı gözden kaçırmamam gerektiğini söylerdim.
Saha dışında, kariyerine en büyük katkıyı sağlayan kişi kimdi? Sahada sana cesaret veren bir motivasyon kaynağın var mı? Varsa bu nedir?
Ailem ve en yakın iki arkadaşım sayesinde hayatım daha kolaylaştı hep. Ailem her zaman en büyük destekçim oldu, her zorlukta bana cesaret verdi ve her başarıyı birlikte kutladık. En iyi iki arkadaşım da yolculuğumda büyük bir rol oynadılar. Benim yere sağlam basmamı sağladılar, potansiyelimi hatırlattılar ve her zaman daha iyisi için zorladılar. Sahada motivasyonum, en yakınlarımın sevgisi ve fedakarlıklarından geliyor. Onların bana olan inancı, her maçta elimden gelenin en iyisini yapma arzumu besliyor. Arkamda onların desteği olduğunu bilmek, zorlu durumlarda cesaretimi artırıyor ve hedeflerim için çaba göstermeme yardımcı oluyor.
Futbolu bırakmayı hiç düşündün mü? Düşündüysen seni engelleyen ne oldu?
Zaman zaman şüphelerim oldu, özellikle sakatlıklar veya zorlu dönemlerle karşılaştığımda ama futbola olan sevgim ve potansiyelime ulaşma isteğim her zaman devam etmemi sağladı. Kendimi, takım arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğratmama düşüncesi, odaklanmamı ve kararlılıkla devam etmemi sağladı. Kaynak: Trabzonspor Dergisi
