Oysa büyük hayallerimiz vardı.
Ah ulen ah!
***
Ne diyorduk,
"O Müslüman'dır ama diyemiyor.
Olmasa bile adamın dedesi Müslüman.
Baksanıza ilk dünya gezisine Türkiye'den başladı.
...
***
Ayrıca sevimli görünüyor...
Mütevaziydi ayrıca.
Çok doğal davranıyor.
Kendisini eleştirenlere bile katlanıyor,
Çok hoşgörülü hiç kızmıyor.
Daha ne olsun...
***
Ama zaman geçtikçe anladık ki, Obama bir Amerikalı.
Anladık ki o da diğerleri gibi bir kovboy.
Sadece ten rengi Bilal-i Habeşi'ydi.
***
Şimdi Trump zamanı.
Ama doğrusunu ararsanız adamı gözüm hiç tutmadı.
Gözleri felfecir okuyor.
Biraz da tüyü bozuk ve tam bir kapitalist.
Onun için, değer eşittir fayda...
***
"Dost, arkadaş" kavramı bu adamın kitabında yazmaz.
Kaldı ki, Amerika'da Cumhuriyetçiler iktidarları döneminde dünyayı döverler.
Onlar gider, Demokratlar gelir, gönül alır.
Yaraları sarar.
***
Evet, Cumhuriyetçiler silah satar.
Demokratlar, bilgi satar, bilgisayar satarlar.
Sonuç her ikisinde de Amerika kazanır...
Türkiye'nin Fay Hatları
Türkiye'nin canını yakabilecek önemli problerinden bazıları;
Alevi/Sünni,
Kürt/Türk,
Laik/Anti laik çatışmaları olabilir.
***
Farkındaysanız sürekli bu sinir uçlarımızla oynamaktadırlar.
***
Peki ama neden?
Çünkü zaman içinde Türkiye köklerinden kopmadı.
Çünkü Türkiye hala geçmişini sayıkladı.
Batının kendisini bin bir numaralarla nasıl çuvala soktuğunu,
Kendisine kardeş toplumları düşman ülkelere dönüştürdüklerini unutmadı.
***
Sonuçta Türkiye bu gün zengin ve müreffeh olmasa da,
Fakirlik zincirini kırdı.
Ve ayrıca "Bizim de bir fikrimiz var" diye haykırdı.
***
Onun içindir ki malum dostlarımız Türkiye'yi derhal "Ayır/buyur" projesine dahil ettiler.
***
Bu durumda, tek şansımız var;
Birbirimizin kafasını kopartmak değil,
Tam tersi kenetlenmeliyiz.
***
Düşmanın amacına katkı vermemek için, ortak paydalarımızı görmeliyiz.
Bireysel ve toplumsal farklılıkları kusurmuş gibi görmek yerine,
Bu farklılıklar fikir özgürlüğü penceresinden,
Renk ve kültür zenginliği olarak algılamalıyız.
Devlet de, sözde din adına ipe sapa gelmez ifadelerle insanları birbirine düşürecek lafazanlara, imkan sağlamamalıdır.
***
Bu kimselerin İslam'la ilgisi olmayan söylemleri nedeniyle kanlı kavgalar edilmektedir.
Çünkü, dini bilgiler Kuran'dan değil, bir takım kimselerden öğrenildiğindendir.
O nedenle, derhal dini Kuran'dan öğrenecek yeni bir süreç başlatılmalıdır.
Reina
Reina saldırısı toplumun gündeminde olmaya devam ediyor.
Hani maçlara da ara verilince insanlar kendi sorunlarını ve ülke meselelerini daha çok konuşur oldular.
Daha önce bu tür eğlence merkezlerinde çalışan bir dostum ilginç şeyler anlattı:

Yok diyor, bu işte başka işler var.
Bu gibi yerlerde en az 30 veya 40 güvenlik elemanı bulunur.
Bir kişi o kadar insanı öldürürken sormak lazım, bu insanlar neredeydi?
Bir el silah da mı sıkamazlardı.
Bu güvenlikçiler böyle bir zamanda görev yapmayacaklardı da, ne zaman görev yapacaklardı?
Kanlı Aşk
Rusya'nın uçağı düşüyor, biz başsağlığı diliyoruz.
Bizim uçak düşüyor, Rusya bize başsağlığı diliyor.
Sonra yine Rusya'nın uçağı düşüyor, tekrar biz başsağlığı diliyoruz.
Sonra Ankara'da patlamada ölenler oluyor, Rusya bize başsağlığı diliyor.
Sonra Rusya Büyükelçisi Ankara'da öldürülüyor, tekrar biz baş sağlığı diliyoruz.
Ardından Reina taratılıyor... Rusya bize başsağlığı diliyor.
Anlaşılan bu aşk iki devlete de pahalıya mal olacak...
Vatan Hainidir
Şimdilerde delikanlılık ayağına sert rüzgarlar estirenler benim için vatan hainidir.
***
Kürt/Türk zıtlaşmasına çanak tutacaklar vatan hainidir.
***
Şimdilerde, Alevi/Sünni ayrımına çanak tutan ve tutarak, gerilimler yaratacak naracılar da vatan hainidirler.
***
Laik/Anti laik ayrışmasını kışkırtanlar da vatan hainidirler.
***
Bu cephelerden her biri, ülkenin tarumar olmasına zemin hazırlayacak provokasyonlardır.
***
Devlet bu kimseleri yakın takibe almalı ve en ağır bir şekilde cezalandırmalıdır.
***
Yoksa,
Yandı gülüm keten helva!
Yandı gülüm cennet vatan!
FIKRA
Temel, Dursun’a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
"Bir gün otostop yapıyordum ki, önümde bu arabayla mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı.
Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti.
Sonra mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve
'Benden ne istersen alabilirsin' dedi.
Ben de arabasını aldım.”
Dursun :
"İyi etmişsin Temel,
Zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!"