Yazımıza başlamadan önce; ufak bir varis operasyonu geçiren, Trabzon milletvekili sevgili Hüseyin Örs abimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz...

Ameliyat sonrası sevgili Hüseyin Örs abimizi aradım. İstanbul'a gidiyorlardı. Yoldaydı. Seve seve misafir ederiz abicim dedik. Elimizden gelen birşey olup olmadığını sorduk. Teşekkür ettiler. Kolon Hastanesinde randevuları vardı.

Allah şifasını versin tez zamanda inşallah...Yazımıza dönersek...

Rahmetli Mustafa Koç ne kadar uzlaşmacı, nötr ve tarafsız ise; Ali Koç ise tam tersine güçten ve haksızlıklardan yana, servetine servet katmak peşinde ve de dün dediğini inkâr edebilen türden.

Devletine dediği söz kalmayan ve hdp il başkanlığında akıl dağıtan görüntüleri ortaya çıkan; ama söz konusu holdingi ve fenerbahçenin çıkarları olunca, tereddütsüz devlete yanaşan bir figür.

Trabzonspor borçlarını ödeyip, finansal anlamda düzlüğe çıkınca ve de nokta transferler yapıp bir de şampiyonluk yarışının tam da ortasında olunca; arkasını devlete dayıyor diyerek, Berat Albayrak ismini ağzına almaktan dahi korkan bu Ali; yaptığı konuşmalarda ve bütün devlet erkânı hazirunda iken, devletlerinden her daim yakınlık gördüklerini ve en sıkıntılı zamanlarında, üstesinden gelemeyecekleri sorunlar olduğunda " devletin kapısına başvurduk ve hep yanımızda oldular sağolsunlar " dediğini unuttu mu yoksa!!!

Unutmamıştır da işine gelmemiştir. Onlar devlete sırtını dayanınca herşey normal; Trabzonspor altı üstü bir bakan desteği görünce yaygara üstüne yaygara. Öyle ya!!!

Gezi olaylarının finansörü, hdp il başkanlığının müdavimi ve her daim devletinin karşısında olan bu gurup; Yapı Kredi Bankası'na müfettişler dayanınca, iş menfaatini sekteye uğratınca ve söz konusu Mesut Özil'i almak olunca; bir anda en büyük hükümet destekçisi oldu.

Aman haa saygıdeğer hemşehrilerimiz...

Sakın haa aldanmayın bunların samimiyet rollerine. Bunların samimiyeti karşıya geçene kadardır.

Paraları bankalara sığmayan ve şu anda paydos etse dahi torununun torunlarının dahi servetini bitiremeyeceği Koç Gurubu; söz konusu menfaati olunca herşeyi balık gibi unutuveriyor.

Velev ki Mesut Özil'i kazara Trabzonspor almış olsaydı; kendisi ve gurubun medyaya 40 yıldır çöreklenmiş basın kalemşörleri, Trabzonspor'un devlet yardımı alması bir yana; acaba devlet yoluyla hangi çirkin uluslararası ilişkilerle beraber bu transfer yapıldı, devreye hangi büyükelçiler, maslahat güzarlar ve devlet başkanları girdi acaba diye, kırmızı görmüş boğa gibi köpürük, sırtları kedi gibi kabarıp hop oturup hop kalkmazlar mıydı acaba???

" KOÇ " konuşup milleti salak yerine koymaya ne hacet...!

3 Temmuz olaylarından nasıl aklandıklarını, yaptıkları transferlerde sağladıkları devlet desteğini, Trabzon şehrinden çaldıkları 3 şampiyonluk kupasını ve Ali Koç'un kısıtlı transfer limiti sebebiyle; Elif Elmas'ı ve Vedat Muriç'i İtalya'ya gönderebilmek için, Napoli ve Lazio kulüplerine el altından ne kadar para transferi yaptıklarını izah etsinler bu kirli basın mensupları önce; kalemleri kesiyor ve mürekkepleri yetiyorsa!!!

Yeri gelmişken...!

Başkan Ahmet Ağaoğlu ve başkan yardımcısı Mehmet Yiğit Alp arasında soğukluk ötesi bir sıkıntının olduğu belli.

Zira ipler kopmuş ve Ahmet Ağaoğlu uzun zamandır başka bir başkan yardımcısı ile yürüyor.

Trabzon şehrinin; Mehmet Yiğit Alp'den bu konuyla ilgili olarak haklı bir açıklama talebi mevcuttur.

Bu mevzu Trabzonspor kulübüne daha fazla zarar vermeden; bir an önce bu belirsizliği aydınlatmalıdırlar.

Trabzon şehrinin bunu öğrenmeye sonuna kadar hakkı vardır.

Ayrıca Trabzonspor kulübü kurulmadan önce; Trabzon şehrinin en köklü kulüplerinden biri olan İdmanocağı kulübünün renkleri sarı-kırmızı olduğu için,1967 yılına kadar Trabzon şehrinde çokça sempati gören Galatasaray kulübünün; şike, hizip, eyyam ve Trabzonspor'a maddi ve manevi zarar verme hususunda Fenerbahçe camiasından zerre-i miskâl farkı yoktur.

Aynı rengin lacivertidir sadece fenerbahçe.

Birisi devletten torpilli; diğeri ise masonların sözünden çıkmayan 2 iğrenç ve mide bulandırıcı camia.

Trabzonspor'u devletten torpilli olmakla itham edenler; önce nasıl kayırıldıklarına, devlet eliyle hangi transferleri yaptıklarına, hapisten nasıl kurtulduklarına ve servetlerini nasıl katladıklarına baksınlar, şayet azıcık arları varsa!!!

Ve üzülerek bir gerçekliğin altını çizmek isteriz...

Tarih dolu, insanının başarı öyküleri parmak ısırtacak derecede olan ve tek mutlulukları Trabzonspor üzerine kurulu şu Trabzon şehrinde; Ortahisar Belediye Başkanı sevgili Ahmet Metin Genç ve Trabzon milletvekili kıymetli Ahmet Kaya isimleri dışında Trabzonspor'un hakkını sonuna kadar savunacak ve uğradığı haksızlıkları haykırabilecek başka isimlerin olmaması ise başka üzüldüğümüz, acı veren bir husus...!!!

Kendilerine şükranlarımızı sunarız...!

İyiler Hareketinin Trabzon temsilcisi olan sevgili Hüseyin Örs abimiz de katıksız bir Trabzonspor savunucusu idi. Meclise; konuyla ilgili önergeler sunmuştu. Fakat fenerbahçe oylarını kaybetmemek uğruna malesef ki Meral Akşener Hanım'ın engeline maruz kaldı ve Trabzonspor hakkında konuşması ne acı ki yasaklandı...

O gün bu gündür Hüseyin abimiz de sus pus! İnşallah düzelir...

Pardon, özür!!!

Bütün bunlara sessiz kalmadığı ve tepki verdiği için Trabzonspor kulübü yöneticiliğini bırakmakta hiç tereddüt etmeyen sevgili Faruk Kanca ismini unuttuk...!

Elbet bu şehir hakkını bir gün geri alacak...

İadei itibarını tekrar kazanacak...

Bu ne kadar sürer, bedeli ne olur bilemeyiz elbet...

Lâkin kalemimiz yazdığı ve mürekkebimiz bitmediği sürece; GÖKKUŞAĞI köşemizden gerçekleri yazmaya devam edeceğiz nefesimiz yetene kadar, Allah nasip ederse...

Çünkü; doğru tektir...

İşinize gelse de gelmese de...

Hoşunuza gitse de gitmese de...

Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar