Üç çocuk annesi, 45 yaşında yeniden öğrenci oldu
Trabzon’da yaşayan 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllarca içinde taşıdığı üniversite hayalini ertelemek zorunda kaldı. Ancak bir gün bir arkadaşının söylediği basit bir cümleyle hayatı değişti: “Neden olmasın?” Bu cesaret verici sözle üniversite sınavına girme kararı aldı. Zorlu sınav sürecini ev işleri ve annelik sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. Ve sonunda hayal ettiği üniversite kapısından içeri girdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanan İnan, gençlerle birlikte yeniden sınıf sıralarına oturdu. Onun kararlılığı, disiplini ve öğrenme azmi hem sınıf arkadaşlarının hem de eğitimcilerin takdirini topladı. Artık kendi sınavlarına hazırlanıyor, not tutuyor ve her sabah okula gitmenin heyecanını yaşıyor.

“Çocuklarım velim gibi oldu, onlar kaydımı yaptı”
Gönül İnan için bu süreç sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda ailesiyle kurduğu güçlü bağın da göstergesi. Ankara’da psikoloji okuyan kızı, Samsun’da mühendislik okuyan oğlu ve ilkokula giden en küçük çocuğu onun en büyük destekçileri. Özellikle büyük kızı kayıt sürecinden itibaren annesine adeta veli gibi rehberlik etti.

“Normalde veliler çocuklarının üniversite kaydını yapar, bizde ters oldu” diyen İnan, bu yeni hayatının her anından keyif aldığını söylüyor. Gençlerle aynı sırada oturmanın, onlarla düşünce alışverişinde bulunmanın kendisini zinde tuttuğunu belirtiyor. Kendisini motive eden sınıf arkadaşlarının varlığı da bu yolculuğu daha anlamlı hale getiriyor.

“Ev işleri bitmiyor, kendinize de yatırım yapın”
Gönül İnan, özellikle ev hanımlarına seslenerek önemli bir mesaj veriyor: “Ev işlerinin sonu yok, kimse madalya vermiyor. Ama bilgi, öğrenmek, kendini geliştirmek kalıcı bir şey.” Öğrenmenin yaşının olmadığını vurgulayan İnan, bir dönem cesaret edemediği bu adımı attığı için şimdi büyük bir mutluluk yaşıyor.

Derslerde aktif, ödevlerinde disiplinli ve sınıf arkadaşlarıyla kurduğu ilişkilerde ise sevgi dolu bir figür hâline gelen İnan, kendi çocuklarından uzakta olduğu için sınıf arkadaşlarını adeta evlat gibi görüyor. Onların da kendisine “abla” ya da “anne” gibi yaklaşması bu bağın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
“Yaş farkı değil, öğrenme arzusu önemli”
Sınıf arkadaşları Gönül İnan’a büyük saygı duyuyor. Onlardan biri olan Arda Akgün, “Yaşının bizden büyük olması onu asla ayırmıyor, derslerde aktif, öğrenme hırsı bizimkine benziyor,” diyerek İnan’ın sadece yaşıyla değil, yaklaşımı ve enerjisiyle de dikkat çektiğini belirtiyor.
Gönül İnan’ın kızı Cemre ise annesiyle gurur duyduğunu söylüyor: “Başaracağını biliyordum, iyi ki benim annem. Onunla aynı sınıfta okusaydık çok eğlenirdik.” Bu sözler, hem aile bağlarını hem de Gönül İnan’ın ilham veren yolculuğunun duygusal boyutunu gözler önüne seriyor.