Gelecekte hamsiye hasret kalabiliriz uyarısı
Karadeniz’in simgesi haline gelen hamsiyle ilgili yapılan bilimsel çalışmalar, gelecek yıllar için endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. İklim değişikliği ve insan kaynaklı çevresel etkilerin deniz ekosisteminde yarattığı dönüşüm, hamsinin göç ve üreme davranışlarını da doğrudan etkiliyor. Özellikle son yıllarda av veriminde gözlenen dalgalanmalar, bu değişimin sahadaki en somut göstergesi olarak dikkat çekiyor. Akademik araştırmalar, Karadeniz’de hamsinin alışılmış yaşam alanlarının daraldığını ve bu durumun uzun vadede ciddi kayıplara yol açabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, gerekli önlemler alınmadığı takdirde hamsinin gelecekte sofralarda daha az yer bulabileceği uyarısında bulunuyor.

Hamsinin göç ve üreme davranışı değişiyor
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde yürütülen çalışmalar, hamsinin klasik göç rotalarında belirgin değişimler yaşandığını gösteriyor. Akademisyenler, geçmiş yıllarda Karadeniz’in belirli bölgelerinde yoğunlaşan hamsi sürülerinin artık farklı alanlara yöneldiğini tespit etti. Bu değişimde deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, kirlilik ve aşırı avlanmanın etkili olduğu belirtiliyor. Daha önce Türkiye karasularında üremediği bilinen hamsinin, son yıllarda bu bölgelerde üremeye başlaması da dikkat çeken bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre bu durum, ekosistemin dengesinin değiştiğine işaret ediyor.

“2100 yılında büyük bir biyokütle kaybı yaşanabilir”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yusuf Ceylan, iklim senaryolarının hamsi üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Yapılan modellemelere göre, özellikle Karadeniz’in güney kıyılarının ilerleyen yıllarda hamsi için uygun yaşam alanı olmaktan çıkacağı öngörülüyor. Bu durumun, hamsi stoklarında ciddi bir biyokütle kaybına yol açacağı belirtiliyor. Ceylan, 2100 yılına gelindiğinde hamsinin çok daha sınırlı bir alanda varlığını sürdürebileceğini ve bugünkü bolluğun büyük ölçüde kaybolabileceğini ifade ediyor.

Besin zinciri ve ekosistem için kritik rol
Hamsinin azalması yalnızca balıkçılığı değil, Karadeniz ekosisteminin tamamını etkileme potansiyeline sahip. Uzmanlar, hamsinin besin zincirinin en alt basamaklarında yer aldığını hatırlatıyor. Bu nedenle hamside yaşanacak bir azalma, onu avlayan yırtıcı türlerin de bolluğunu doğrudan etkileyebilir. Zincirleme etkiyle birlikte ekosistemde dengenin bozulması, diğer balık türlerinin dağılımını ve sayısını da değiştirebilir. Bilim insanları, bu sürecin sadece ekonomik değil, ekolojik açıdan da ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Önlem alınmazsa hamsi sofralardan uzaklaşabilir
Araştırmalar, iklim değişikliğiyle mücadele ve denizlerde sürdürülebilir avcılık politikalarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, bilinçsiz avlanma ve çevresel baskılar devam ettiği sürece hamsinin geleceği daha da risk altına girecek. Karadeniz için simgesel değeri olan bu balığın korunması, yalnızca balıkçıların değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olarak görülüyor. Siz hamsinin geleceğiyle ilgili bu uyarılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşarak tartışmaya katkı sunabilirsiniz.

Kaynak: İHA