Giresun’un doğasıyla öne çıkan turizm merkezlerinden biri olan Yavuzkemal Beldesi, bu kez kültürel dokunuşla adından söz ettiriyor. Kulakkaya Yaylası’na ev sahipliği yapan beldede, sosyal tesislerin dış cepheleri yöreye ait etnografik objelerle süslenerek adeta açık hava müzesine dönüştürüldü.

Ziyaretçiler hem yayla havasının tadını çıkarıyor hem de geçmişin izlerini taşıyan taş değirmenlerden karasapanlara kadar birçok objeyi yakından görme fırsatı buluyor. Proje, doğa ile kültür turizmini bir araya getirerek bölgenin turizm potansiyeline farklı bir boyut kazandırıyor.

Geçmişi duvarlara işlediler

Yavuzkemal Belde Belediye Başkanı Adem Önal, projenin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı:

“Eskiden turizm denince akla sadece kum, deniz ve güneş gelirdi. Artık insanlar doğaya, kültüre ve tarihe yöneliyor. Biz de bu değişimi görerek harekete geçtik. Vatandaşlarımızdan ellerindeki eski eşyaları getirmelerini rica ettik. Böylece hem kültürel değerlerimiz gün yüzüne çıktı hem de bu değerler duvarlarımızda hayat buldu.”

Sosyal tesislerin dış cephelerine yerleştirilen objeler arasında değirmen taşı, karasapan, ahşap saban, kazma, çanak-çömlek gibi geçmişin izlerini taşıyan pek çok eşya yer alıyor.

Doğaya saygılı turizm anlayışı

Sadece kültürel zenginlik değil, çevre dostu yaklaşımıyla da dikkat çeken Yavuzkemal Belediyesi, sosyal tesislerde kullanılan elektriğin tamamen güneş panellerinden sağlandığını duyurdu. Başkan Önal, “Sadece geçmişe değil, geleceğe de yatırım yapıyoruz. Tamamen doğa dostu bir belde olma yolunda kararlıyız” dedi.

Bu sayede hem karbon ayak izi düşürülüyor hem de belde doğayla uyumlu turizm modeliyle örnek bir vizyon ortaya koyuyor.

Yayla turizminde yeni bir rota

Giresun’un eşsiz yaylalarına ev sahipliği yapan Yavuzkemal, bu adımıyla sadece doğaseverleri değil, kültür ve tarih meraklılarını da cezbediyor. Özellikle yaz aylarında yayla turizminin yoğunlaştığı bölgede, bu tür projeler bölgenin sezon dışında da ilgi görmesine katkı sunuyor.

Kaynak: İHA