Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Türkiye’deki yaban hayatına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde artan ayı saldırılarına, batı şehirlerinde ise şehir merkezlerine kadar inen yaban domuzu istilasına dikkat çeken Başkaya, hem insan sağlığı hem de doğal denge açısından ciddi tehditlerin kapıda olduğunu söyledi.
Ayılar Yayla Evlerinde Yiyecek Arıyor
Kış uykusundan uyanan ayıların, özellikle Doğu Karadeniz’de yayla evlerine girdiğini vurgulayan Başkaya, “Yıllar içinde bu hayvanlar, yayla evlerinde yiyecek bulabileceklerini öğrendi. Bırakılan turşu, peynir, yağ gibi gıdalar ayıları çekiyor. Bu da evlerin kırılmasına, talan edilmesine yol açıyor” dedi.
Prof. Dr. Başkaya, yaylalarda yaşayanlara şu uyarıyı yaptı:
“Artık ayılar tamamen uyanmış durumda. Okulların kapanmasıyla birlikte yaylalara dönüş başlayacak ve insanlarla ayılar daha sık karşı karşıya gelecek. İnsanlar, ‘burası bizim yaylamız’ diyerek kontrolsüzce ormanda gezmemeli. Türkiye’de her yıl ortalama iki kişi ayı saldırısı sonucu hayatını kaybediyor.”
Domuz Tehdidi Büyüyor: Şehir Merkezlerine İndiler
Prof. Dr. Başkaya, doğudaki ayı tehdidinin batıda yerini yaban domuzlarına bıraktığını belirterek, “Yaban domuzu artık süper istilacı bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Şehir çöplerine, kedi-köpek mamalarına gelen domuzlar, kent yaşamına adapte olmuş durumda. Bu durum, hem halk sağlığı hem de ekolojik denge açısından büyük risk taşıyor” ifadelerini kullandı.
Domuzların yalnızca yiyecek aramadığını belirten Başkaya, çocuk parklarını eşeleyen, evcil hayvanlara zarar veren, trafik kazalarına neden olan domuz vakalarının her geçen gün arttığını vurguladı. “Yaban domuzu vücudunda ölümcül keneler taşıyabilir, insanlara bulaşan birçok hastalığın da taşıyıcısıdır” dedi.
“Domuzla Mücadelede Topyekûn Planlama Şart”
Domuz popülasyonunun dünyada da artış eğiliminde olduğunu vurgulayan Başkaya, ABD’de helikopterle avlandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Dünyada yaban domuzuna karşı ciddi mücadele yöntemleri uygulanıyor. Türkiye’de de bu sorunun bilimsel yöntemlerle ele alınması gerekiyor. Domuzları besleyen, çöpe gelişini normalleştiren davranışlar artık son bulmalı.”