"Makam sahibi olmak için ya imam-hatipli olacaksınız ya da Trabzonlu, bizim dönemimizde böyle." diyor bu Başkan efendi. Trabzon Milletvekili olarak, Trabzonlu hemşehrilerimin siyaset dâhil olmak üzere her alanda başarılı olmalarından övünç duyduğumu belirterek bu konuya girmek istiyorum. Son zamanlarda ve özellikle AK PARTİ'ye mensup belediye başkanı ya da bürokratların her fırsatta Trabzonluları hedef gösteren açıklamaları giderek artmaktadır.
Esenler Belediye Başkanıyla başlayan, Kahramanmaraş Belediye Başkanıyla devam eden bu zincire bugün de Balıkesir Belediye Başkanı eklenmiştir. Bu kürsüden hem Esenler Belediye Başkanına hem Kahramanmaraş Belediye Başkanına gerekli tepkiyi göstermiş ve AK PARTİ'li yönetici arkadaşlarıma seslenmiştim. Demiştim ki: "Belediye başkanlarınızı Trabzon'la ilgili söyleyecekleri konusunda bir eğitime alın." Anlıyorum ki bu uyarım sonuç vermemiş. Bu son hadiseden sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Belediye başkanlarınızı, Trabzon'la ilgili konuşurken 1 kez değil, 61 kez düşünüp konuşmaları hususunda gerekli uyarıları vakit geçirmeden yapın diyorum. Bu sadece benim değil, tüm Trabzonlu hemşerilerimin beklentisidir.
Ya, bu belediye başkanlarının bilinçaltında ne var, bunu merak ediyorum. Biri, Trabzonlu diye Pontus imasıyla mesnetsiz, çirkin ifadelerle tüm Trabzonluları hedef alır, diğeri, sokakta ilk kez karşılaştığı bir Trabzonlu kadına "Sizi biz Müslüman yaptık." der ve son örnek de Balıkesir Belediye Başkanının söylemleri.
AK PARTİ'li yetkililer, size söylüyorum: Belediye başkanlarınız her fırsatta Trabzon'u hedef hâline getiriyorlar. Nedir bu Trabzonlulardan alıp veremediğiniz? Trabzon'la ilgili gizli bir ajandanız mı var?
Balıkesir Belediye Başkanını buradan uyarıyorum: Sözlerinizle Trabzonluları hedef hâline getirerek bölgelerarası, şehirlerarası kin, nifak tohumları attığınızın farkında değil misiniz? Oturduğunuz makamların sorumluluk yeri olduğunun idraki içinde değil misiniz? Sırf Trabzonluları hedef hâline getireceğim diye tüm imam-hatip mezunlarını da töhmet altında bırakmaktan dahi çekinmiyorsunuz.
Bakın, ben imam-hatip mezunu değilim ama Karadeniz Teknik Üniversitesinde görev yaptığımda çok sayıda imam-hatipli öğrencim oldu. Bugün onların birçoğu önemli yerlerde, başarılı bir şekilde vazife yapıyorlar. Hepsiyle gurur duyuyorum.
Başkanın Trabzon rahatsızlığına gelince... Trabzon insanı cefakârdır, zor zamanların, zor işlerin adamıdır, zoru severiz biz. Geldiği her makam ve mevkiye tırnaklarıyla kazıyarak gelir. Türkiye Trabzon'u seviyor, Trabzon Türkiye'yi çok seviyor. Trabzon ile Türkiye'nin arasına girmeye çalışan AK PARTİ kadrolarını uyarıyorum: Sizin buna gücünüz yetmez, yetmeyecektir! Trabzon'a laf atmak, Türkiye'ye laf atmaktır.
Buradan son kez Başkandan şunu istiyorum: Ya Türkiye'den özür dilemeli ya da sorumluluğunu taşıyamadığı o makamı artık işgal etmemelidir. Son sözüm: Trabzonluyu darlatmayın.
Muhabir: TE Bilisim