Bin 850 Rakımlı Uzunçayır Yaylasında Duygu Dolu Röportaj
Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Hamurlu Köyü Uzunçayır Yaylası’nda hayvanlarını otlatan üç çocuk babası İzzet Şimşek, gazeteci Ahmet Külekçi ile yaptığı röportajda duygu dolu sözler söyledi. Muhabirin “Benden bir isteğin, arzun var mı?” sorusuna, “Bir daha yolun düşerse gelirken bana Türk Bayrağı getir” yanıtını veren Şimşek, bu sözleriyle hem vatan sevgisini dile getirdi hem de yürekleri dağladı.
“Bana Bayrak Getir, Başka Bir Şey İstemem”
40 yıldır çobanlık yaptığını belirten İzzet Şimşek, tek isteğinin Türk Bayrağı olduğunu vurguladı. “Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bir daha yolun düşerse bana Türk Bayrağı getir. Yaylada evime asacağım. Mustafa Kemal Atatürk ile şehitlerimizin emaneti şanlı bayrağımıza can feda” diyerek duygularını ifade etti.
“Devletimiz Bizleri Unutmasın”
Geçimini çobanlıkla sağlayan ve üç çocuğunu bu meslek sayesinde okuttuğunu söyleyen Şimşek, tarım ve hayvancılığın zorluklarına dikkat çekti. “Ben 40 yıldır bu işi yapıyorum. Çok zor ve meşakkatli ama Allah’a şükür ömrüm yettikçe devam edeceğim. Devlet büyüklerimiz bizleri unutmasın, daha çok destek olsun. İnsanlar topraklarına, yaylalarına sahip çıkmalı” dedi.
Yaylalarda Acı Gerçek: Yünler Çöpe Gidiyor
Her yıl binlerce küçükbaş hayvanın kırkıldığını fakat yünlerin değerlendirilemediğini söyleyen Şimşek, “Kamyon kamyon yünler ya yakılıyor ya da çöpe gidiyor. Eskiden halı ve kilim karşılığında bu yünler toplanırdı. Şimdi maalesef kimse ilgilenmiyor. Oysa bu yünlerin ekonomiye kazandırılması gerek” ifadelerini kullandı.
“Artık Çoban Bulamıyoruz”
Gençlerin yaylalardan uzaklaştığını belirten Şimşek, hayvancılığın zor günler yaşadığını söyledi: “Hayvanların ne yününden ne etinden ne de sütünden faydalanabilir hale geldik. Elimizdeki koyun keçi para etmiyor. Yaylalarda çoban bulamaz olduk. Herkes şehre göçüyor. Üretmek yerine tüketmeyi tercih ediyoruz. Tarım ve hayvancılık teşvik edilmezse bu topraklarda üretim tamamen bitecek” dedi.
İzzet Şimşek’in bu sözleri, hem yaylalarda yaşanan zorlukları hem de kırsal kesimde tarım ve hayvancılığın geleceğini gözler önüne serdi.