DOĞANIN NADİR HAZİNESİ: DELİ BAL
Giresun’un Güce ilçesine bağlı Boncukçukur köyünde geleneksel yöntemlerle üretilen deli bal, yalnızca dört yılda bir hasat edilebiliyor. Karadeniz'in yüksek yaylalarında, özellikle mayıs ve haziran aylarında açan orman gülü çiçeklerinden elde edilen bu özel bal, içerdiği “grayanotoksin” maddesi sayesinde doğal antibiyotik olarak biliniyor.
YÜZYILLIK ÇARDAKLARDA GELENEKSEL ÜRETİM
Yörede yaklaşık 500 yıldır uygulanan “çardak sistemi”yle üretim yapan üçüncü kuşak arıcı Cabir Fazlı, arıların yaban hayvanlarından korunmasını sağlayan bu yöntemin, bal kalitesini de artırdığını belirtiyor. Fazlı, “Her yıl verim alınamaz, bu yıl nasip oldu. Bu bal doğrudan doğanın ritmine bağlıdır” dedi.
ŞİFA KAYNAĞI AMA DİKKATLE KULLANILMALI
Arıcı Ali Caman ise deli balın faydalarına dikkat çekerek, “Bronşit, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi rahatsızlıklarda çok etkili olduğunu gördüm. Ancak fazla tüketilirse baş dönmesi, mide bulantısı hatta bayılma gibi ciddi yan etkiler yapabiliyor” diyerek uyarıda bulundu.
HER YIL ÜRETİLEMİYOR
Bal üreticisi Şenol Türedi de deli balın oluşumunda yalnızca orman gülü değil, taflan ve kestane çiçeklerinin de etkili olduğunu söyledi. “Bu üç bitkinin aynı anda çiçek açması şart. Bu nedenle en son dört yıl önce verim alınabildi. Doğanın bu denli nadir sunduğu bir ürünü tüketirken ölçü şart” dedi.
“AZI KARAR, ÇOĞU ZEHİR”
Halk arasında “komar balı” olarak da bilinen deli bal, faydalarının yanı sıra bilinçsiz kullanımda ciddi riskler taşıyor. Uzmanlar, özellikle kronik hastalığı olanların doktor kontrolü dışında bu balı tüketmemesi gerektiğini vurguluyor.