Sıcak havaların etkisiyle açık havada geçirilen zamanın artması, arı sokmalarını da gündeme taşıdı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Gündüz, arı sokmalarının çoğu zaman hafif belirtilerle atlatılsa da bazı bireylerde hayatı tehdit eden reaksiyonlara yol açabileceğini belirtti.
Şiddetli Alerjik Reaksiyonlara Dikkat
Prof. Dr. Gündüz, arı sokması sonrası ortaya çıkabilecek nefes darlığı, hırıltı, tansiyon düşüklüğü, bayılma, göz kararması, yaygın kızarıklık, ciltte solukluk ve ishal gibi bulguların şiddetli alerjik reaksiyonlara işaret ettiğini söyledi. Bu durumlarda zaman kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ulaşılması gerektiğini vurgulayan Gündüz, özellikle arı alerjisi bilinen kişilerin yanlarında mutlaka adrenalin oto-enjektörü taşımaları gerektiğinin altını çizdi.
Hafif Seyreden Durumlarda Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, arı sokmalarının büyük kısmının hafif seyrettiğini ve genellikle sokulan bölgede şişlik, kızarıklık ve ısı artışıyla kendini gösterdiğini belirtiyor. Prof. Dr. Gündüz, bu gibi durumlarda şu önlemlerin alınmasını öneriyor:
-
Arının iğnesi, cımbız benzeri bir aletle dikkatlice çıkarılmalı.
-
Sokulan bölge sabunlu suyla yıkanarak temizlenmeli.
-
Soğuk kompres (buz torbası) uygulanmalı.
-
Kaşıntı için antihistaminik kremler, enfeksiyon riskine karşı antibiyotikli pomatlar kullanılmalı.
-
Isırılan bölge kalp seviyesinden biraz yüksekte tutulmalı.
Hafif reaksiyonların genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden kaybolduğunu belirten uzmanlar, durumun kötüleşmesi halinde mutlaka tıbbi yardım alınması gerektiğini hatırlatıyor.
Risk Grubundaki Kişiler Daha Dikkatli Olmalı
Açık havada çalışanlar, arıcılıkla uğraşanlar ve doğada uzun süre vakit geçiren kişilerin arı sokmalarına karşı daha dikkatli olması gerektiğini söyleyen Gündüz, hazırlıklı olmanın hayat kurtarabileceğini belirtti. Özellikle daha önce arı alerjisi tanısı konmuş bireyler için alınacak basit tedbirlerin kritik önem taşıdığı vurgulandı.