Koronavirüs can almaya başladığında önemli adımlar atıldı, önemli kararlar alındı
Türkiye Cumhuryeti devleti, dünyanın mücadelede öncü ülkelerinden birisi oldu.
Koronavirüs hastalarına  da tedaviyi ücretsiz verdi.
Sağlık Bakanı Koca son derece inandırıcı oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çıktı her hafta basın toplantısı düzenledi ve yapılan hizmetleri anlattı, 5 ayrı pandemi hastanesinin kurdelalarını kesti,
Berat Albayrak Bakanımız esnafa vatandaşa ciddi katkılar sağladı.
Nefes aldırdı.
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu süreci sıkı takip etti, kurallardan taviz vermedi.
Ancak çay’da doğru yaptık, fındıkta gevşedik.
Çay kampanyası yaklaşmıştı.
Sarp Kapısı kapalı olduğu için gürci işçiler ve yarıcılar gelemeyince çayları kim toplayacak sorusu gündeme geldi.
Ayrıca İstanbul’dan ve Marmara Bölgesi'nden çıkış olmayınca çay üretcileri çok zor durumda kaldılar.
Hükümet buna bir çare buldu ve şehirlerarası seyahatın önünü tarım işçileri için açtı.
İstanbul, Sakarya, Kocaeli kentlerinden çay kırmak için memleketine gelen her aileden bir kişiye kovid testi yapıldı.
Ayrıca her aileden sadece bir kişiye alış-veriş imkanı tanındı.
Çay için gelenlerin İstanbul’dan rize ve of bölgesine virüsü getirseler bile karantina süreçleri ile minimize oldular.
Aradan zaman geçti ve Temmuz sonu ve Ağustos ayının başı geldi.
Yeni normale geçildi.
Fındık sezonu yaklaştı.
Fındık toplamak için de Türkiye’nin Mega kenti İstanbul başta olmak üzere Avrupa’dan bile Giresun, Trabzon, Ordu illerine gelenler oldu.
Biraz da yaz sıcağı bastırdı virüsün gücü kırılır diye çay üretcilerine yapılan uygulama fındık üretcilerine yapılmadı.
Bu da olmayınca özellikle fındık sezonunda virüs alan buldu.
Burada bir eksik yatık.
Virüsün yayılmasının sebebi tedbir ve dikkatsizlik.
Umursamazlık.
Daha ilerisi Aymazlık.
Devletin maske ısrarına rağmen takmayanlar var.
1 saatlik nikah uyarısına rağmen o zamanı aşmaya çalışanlar var.
Artık taviz yok.
Polis memurları araçları durdurduğunda cezaları yapıştıracaklar.
Kusurlu kim ise. Eğer kusur sürücü de ise ona.
Yolcuda ise ona.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ricasına rağmen düğün ve nikah törenleri devam edecek.
1 saati hiçbir düğün sahibi geçmemesi lazım.
Nasıl ki yeni normale geçildi.
Şimdi de yeni mücadele sürecine geçiyoruz ve geçtik.
Herkesin buna dikkat etmesi ve kimsenin de düğün ve cenaze gibi toplanma yerlerinie gidemeyenlere küsmemesi lazım. Durum ciddi.

SENARYOCU MÜTERCİMLER!

Çok konuşan ve sürekli olarak senaryo yazan bir isimdir. Tayyip Erdoğan’ın nasıl Başbakan olduğundan başka anlatacak da bir şeyi olmadığı için İmam Hatip mezunlarına hakaret etti. Oysa suç istatistiklerine baksa İmam hatip mezunlarının naif ve insanları incitmemeye çalıştığını görür.
Bugün aralarında Cumhurbaşkanı da var, Vali'de var, şube müdürü de. Sahte şeyhler üzerinden bu ülkenin başına 28 Şubat'ta neler geldi. O nedenle Trabzon milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Erol Mütercimlere çok güzel cevap vermiş, onun sözlerinin altına bende imza atarım.