Çaykur Rizespor’un gidişatı hiç ama hiç iyi değil. Üst üste 3 maçını kaybetti.
Görüntüsünden çok şey kaybetmiş; En başta da öz güvenini.
Kaleci Gökhan, Morozıuk, Boldrin, Samudıo, kesik yiyen, Abarhoun, Oğulcan, Melnjak ve diğerleri hangi birini sayayım.
Dıomonde ve Umar’ı ayır diğerlerini yok say.
İsmail Kartal, Gaziantep maçında Abdullah’ı kesti. Kadroda iki tane orijinal sağ bek var. Orhan ve Morozıuk. Bunlar yedek kulübesinde oturuyor. Abdullah gibi dirençli bir orta saha oyuncusu sağbek oynuyor. Yaptığı işler akıl alacak işler değil.
Bir maçı okuyamamak hangi kadroyla çıkacağını bilememe bunların sorumlusu kim? İsmail Kartal, çok gereksiz kadro tercihleri yaparak risk alıyor ve bunu yaparken de akıl yolundan ayrılıyor.
 
Çaykur Rizespor kötü, formsuz, moralsiz, güvensiz ve bu şartlarda yarışın içinde kalma şansı zayıf. Taraflar birlerine olan inançlarını kaybederse o takımdan başarı bekleyemezsin. Rizespor’ dada teknik kadro ile futbolcuların bir birlerine inancı ve güveni yok. Yönetiminde hocaya güveni yok. Aynı şekilde hocanın da yönetime. Makinenin çarkları arızalı. Parçalara da pansumanı tedavilerle yama yamamazsın. Rizespor o derece dağınık. Bu durumda önce hesap hocadan sorulur malum, sonrada yönetime geçer hedef tahtasına. Başarısızlıkta da gözler hedef tahtasına döner.
 
İyi transferler sağlam, geniş ve kaliteli kadro oluşturmak işin sadece bir bölümü.
 
Sonrası daha da karışık. Sezon başında İsmail Kartal’ın oluşturduğu kadro fos çıktı. Birçok oyuncu ile yollar ayrıldı. Devre arasında Yılmaz Bal kendi ekibiyle yaptı transferleri. Yapılanların da henüz doğru düzgün katkısı olmadı.
Bal, sportif koordinatör.
Sadece transferlerle mi ilgileniyor.
Takımın içindeki karışıklık ve gruplarla ilgilenmiyor mu?
Olup bitenleri görmüyor mu? Görmezlikten mi geliyor.
 
İsmail Kartal, takımı sürekli geriye yaslayarak defans oynatıyor.
Böylesine defans yapan bir takım oyunu biraz olsun elinde tutar.
3 beraberlikle Rizespor ligin en az berabere kalan takımı.
Böyle maç kazanamazsın.
 
İsmail Kartal’ın oyun anlayışı pas, topu geri kazanma ve koşu konusundaki istatistik takıntısı öyle bir etkiledi ki oyuncular öne oynama cesaretini kaybetti. Deyim yerindeyse hocanın istatistik konusunda gözünü doyurmaya çalışıyorlar. Risk alan yok. Adam eksilten yok. Bu sistem inadı devam ettikçe çok fazla bir şey değişmez.
 
İsmail Kartal, hatalarını göremiyor.
En iyi futbolcular bile sıradanlığa evrildi hoca farkında değil.
Yardımcılarında hocaya bir katkısı yok.
Kartal’ın zavallı futbolu. İsmail hoca bu oyun taktiği ve sistemiyle nerede hata yaptığını neden yaptığını aynaya bakıp sorgulamazsa sonucu böyle olur. Öz eleştirisini yapıp kendini sorgulamalı.
 
Futbolcular başkan Hasan Kartal’ı seviyorlar. Galip geldiklerinde soyunma odasında istediklerini alıyorlar başkandan. Hasan Kartal, futbolcularla toplantı yapıp onları dinlemelidir.
 
Rizespor ‘var mısın yok musun’dan önemli puanlar kaybetti. Her hafta ayrı bir kurguya hazır olup her hafta ayrı bir planlama yapmalı.
Her maç sonrası bir sonrasını düşünüp ona göre gündem belirlemeli.
Saha dışında da maçı elinizde tutmayı bilmelisiniz.
Aleyhinize hakem hataları olduğu zaman susmayacaksınız.
Susmanız halinde aleyhinize daha fazla hakem hataları olur.
Var hataları var sınırını aştı.