Ziraat Türkiye Kupası final maçında Galatasaray, Trabzonspor ile Gaziantep'te karşılaştı ve sahadan 3-0'lık net bir galibiyetle ayrıldı. Spor yazarları, dev maçı çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.
Uğur Meleke- Hürriyet: Biz Türkler futbolu her ne kadar forvetler üzerinden okumayı sevsek de, dün hem Osimhen, hem de Yunus mükemmel birer maç çıkarsalar da, ben manşete bu yıl sık sık yaptığım gibi Davinson’u çıkarmayı tercih ettim.
Dün, Galatasaray’ın iki sezondur birçok kritik maçında olduğu gibi geri kazanma canavarı gibiydi Davinson. Bu sezon Davinson sahadayken Galatasaray’ın kaybettiği maç sayısı zaten o kadar az ki: Süper Kupayı Beşiktaş’a kaybettiklerinde Davinson sahada yoktu. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Young Boys önünde yoktu. Avrupa’ya veda edilen 4-1’lik Alkmaar faciasında yoktu. Davinson sahada yoksa sıkıntı var. Davinson varsa işler yolunda. Dün olduğu gibi...
ZEKİ UZUNDURUKAN – FOTOMAÇ Trabzonspor daha oyunun içine giremeden kalesinde golü gördü. Bu erken gelen golün şokunu uzun süre üzerinden atamadı Fırtına. Bordo-mavililerin en büyük hücum silahı Zubkov'un hatalı pasını iyi değerlendiren Galatasaray, Osimhen- Yunus Akgün ortaklığında topu Barış Alper Yılmaz ile buluşturdu. Barış da Uğurcan'ın uzanamayacağı köşeye topu bıraktı. Bu golde Mendy, Osimhen'e; Mustafa da Yunus'a hamle yapmakta geç kaldı. Galatasaray golü bulduktan sonra oyunu soğuttu. Trabzonspor da orta sahada güçlü bir duruş sergileyemeyince, uzun toplarla Galatasaray kalesinde gol aradı. Eren Elmalı, Zubkov'a adeta nefes aldırmadı, böyle olunca da Ukraynalı oyuncu, uzun toplar atmak zorunda kaldı. Ama isabet yüzdesi çok kötüydü.
OLCAY ÇAKIR- FANATİK Ligde şampiyon olmak üzere olan Galatasaray takımı, Türkiye Kupası’nı da müzesine götürerek mükemmel bir sezon finaline imza atmış oldu. Okan Buruk ve oyuncu grubunu tebrik ederim… Daha birkaç gün önce iki takımın karşılaşmış olması, bugüne dair öngörülerimizi şekillendiren en önemli veriydi. Trabzonspor, spor kamuoyunun da beğendiği bir ilk 45 dakika oynamıştı. İkinci yarıda Mustafa Eskihellaç oyundan çıkarılmış, akabinde Trabzonspor'da düzen bozulmuş; Galatasaray ise istediği alanları bulup skor üretmişti. Daha birkaç gün önce oldu bunlar. Birkaç kez uyarmaya da çalıştım, cümle aralarında var detaylar. Trabzonspor için bu sezon “ideal on bir” diye bir şey ben görmedim, üç teknik adam da bulamadı zaten. Haliyle, Galatasaray’la ligde oynanan maçın ilk yarısındaki kadro “Kim bilir, belki de senin en ideal on birindi.” demiştim. Dün akşam Gaziantep’te yaşanan hadiseyi görünce, “Evet” dedim, “Trabzonspor’un en ideal oyunu da, on biri de oymuş gerçekten.” Trabzonspor dün akşam hem farklı yenildi hem de çok az reaksiyonla finalin büyük kaybedeni oldu.
ULAŞ ÖZDEMİR-TAKVİM Trabzonspor adına sezonun kader maçıydı. Üç teknik direktör değiştirmiş bu takım bu kadar kötü sezon geçirmesine rağmen hem müzesine sokacağı bir kupaya hem de seneye Avrupa kupalarında mücadele etmeye sadece bir maç uzaklıktaydı. O maç ligin en formda takımı Galatasaray'dı. Hafta sonu ligde oynanan maçla beraber Trabzonspor'un iyi olduğu dakikalar vardı ama bir türlü istediğini alamadı. Topa sahip olma, kendi yarı sahasında bekleme, pas sıklığını artırma bu alanda Galatasaray'ın o direncini kıramadı Trabzonspor.
İki maçta da çok net pozisyonlar yakaladı ama atamayınca Trabzonspor'un da direnci düştü. Trabzonspor çok uzun zamandır derbi kazanamıyor. Bu tabi ki kadro ve oyuncu kalitesiyle açıklanabilir. Ancak oyuncu profiliyle de anlatmak gerek. Bu bahsettiğim profil, oyuncunun topu nasıl sırtı dönük aldığı veya pres yaptığı değil, büyük maçlarda nasıl reaksiyon verdiği. Büyük maçlarda sinen, baskı altında oynayamayan, sorumluluktan kaçan büyük takım futbolcusu olmaz. Trabzonspor önümüzdeki sezonu planlarken, gelecek oyuncularda nasıl tercihlerde bulunacağına bu sezon hangi oyuncular ne sebeplerle başarısız sezon geçirmesine neden oldu bunun analizini çok iyi yapması lazım.
İSKENDER GÜNEN- SABAH Trabzon’un mücadele gücü yok Sorunlarla dolu bir sezon… Avrupa'ya gidebilmek için kupayı almak büyük önem taşıyordu. Trabzonspor için çok önemli bir maçta öyle bir başlangıç var ki, sorunlarla doluydu. Maçın 5. dakikasında Galatasaray'ın attığı golden önce Zubkov'un anlamsız hatasıyla başlayan süreç ve ardından Mendy'nin bulunması gereken yerde yerleşme hatasıyla gelen gol. Golden sonra rakibin kendi alanında oyunda kaldığı süreçler var. Burada orta alanın yetersizliği öne çıktı. Çünkü Mendy ve Okay aynı özellikli iki oyuncu. Futbolda orta alan oyuncularının öne ve çabuk oynama düşünceleri, bir takım için büyük önem taşır. Önde ise Zubkov'un geldiği günden beri en etkisiz görüntüsü. Banza'nın oyunda varlığı ile yokluğu belli olmaması. Her şey Nwakaeme'nin yeteneklerine bağlandı. O da her topu aldığında ikili sıkıştırmalarla istediği performansı ortayı koyamadı. İkinci yarıda ise Trabzonspor'un yediği 2. golden önce Nwakaeme'ye yapılan bir faul var. Fakat hakem bunu taç olarak yorumladı. Trabzonspor adına en büyük şanssızlık ise takımın en iyisi savunmada her şeyiyle mücadele eden Batagov'un sakatlanması. Bu da farkın artmasının en büyük nedeniydi. Futbolda kalite önemli ama sizin ortaya koyacağınız takım olma bilinci, mücadele gücü her şeyden çok daha büyük önem taşır. Dün gece Trabzonspor'da eksik olan buydu.