Ankara'da Trabzon Günleri muvacehesinde düzenlenen etkinliğe Taka Gazetesi olarak biz de karikatürlerimizle katıldık.
Malumunuzdur bu sergilerimiz rutin hale geldi ve Taka gazetesinde yayınlanan karikatürlerden bir seçki olarak düzenlenmektedir.
Lakin gazetede görülen karikatürlerle sergide görülen karikatürlerin tesir sahaları çok farklı oluyor.
Bu sefer de öyle oldu.

YAVUZ DONAT

25-27 tarihleri arasında geçen yıl hariç,
Yine Ankara AKM'de her biri 50X50 ebadında,
Toplam 55 karikatürümüzü sergiledik.

Sergiyi en büyük yardımcım Şenol Şensoy ile Gerçekleştirdik.
Zaten onun olduğu yerde sorun olmaz.
O hem muhabir,
Hem teknik personel ve
Her şeyimiz olmuştu...
Bu arada Ankara Temsilcimiz değerli dost Tacettin Çebi de bir an olsun bizleri yalnız bırakmayanlardandı.
*
25 Mayıs gününün ilk saatlerinde sergi solunda bir bey her karikatüre dakikalarca bakıyor...
Küçük fotoğraf makinesiyle karikatürleri görselliyordu...
Yanına yaklaştığımda onun çocukluğumdan beri okuduğum Yavuz Donat olduğunu fark ettim.
Kendimi tanıttım;
Uzun uzun sohbet ettik...
Özetle,
"Çok başarılı bir sergi, kutluyorum" dedi.
Ve Salim pastanesini ,
Salim Beyi sordu...
*
Ertesi gün sergimize köşesinde yer vermiş,
Hatta bir sonra ki gün de bunu devam ettirdi.
Ne diyelim,
Biz de duayen gazeteci ve sanat dostu üstada hassasiyetinden ötürü teşekkürler ediyoruz...

BAKAN SOYLU SERGİYİ AÇILIŞTAN ÖNCE İZLEMİŞ

Birinci gün saatler ilerlemeye başladığında AKM yoğun kalabalığın işgalindeydi.
İşte o yoğunluk sergimize daha da etkili gelmekteydi...
Arkalarında kameralar,
Gazeteciler .
Milletvekilleri ve dedim ya müthiş bir kalabalık olduğu halde
TBMM Başkanı İsmail Kahraman,
İç İşleri bakanı Süleyman Soylu,
Trabzon Milletvekilleri,
Trabzon Valisi
Ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu vardı...

Başkan Kahraman sergide adeta o anları yaşıyordu...
Hatta bir ara gerildi.
Sesini yükseltti.
Sonra "Bu sergiyi TBMM taşıyalım" dedi.

ÇOK ÖVGÜ ALDIK YERGİ DE ALDIK...

Trabzon Millet vekili Adnan Günnar,
"Abi bu sergiyi meclise taşıyacağız."
*
Bir vatandaş şöyle göz ucuyla sergiyi süzerek mırıldandı,
"Burası AKP seçim bürosu gibi olmuş, haydi gidelim."
Dedi ve hızla ilerledi.

Bir başka izleyici,
"Ben Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanıyım.
Sizinle gurur duyuyorum" dedi.
*
Bir başka bey efendi,
"Türkiye'de kontrollü bir darbe girişimi olmuştur.
Bu çizimler harika olsa da gerçek farklıdır."
*
Bir başka bayan ise "Benim olmadığım bir esnada,
Karikatürlere kızarak gıyabımda,
"Bu karikatürleri çizen şerefsiz Atatürk Düşmanı" demiş.
*
Ancak  bizim Şenol Şensoy ,
Yani Yeleli Bozkurt'tan söz konusu kadını Genel Yayın Yönetmenimiz Yusuf Turgut  kurtarmış.
*
Tabi bize gelen tepkilere Trabzonlu bazı gazeteci dostlarımız da katıldı.
"Abi imajını fena çizdin dediler...

Yine bir ara fena halde acıkmıştım ve yemekteyim,
Arandım.
Bir bayan beni bekliyormuş.
Kalktım sergiye geldim.
Modern giyimli bir kadın,
" 20 dakikadır sizi bekliyorum,
Gelmeseydiniz 20 dakika daha bekleyecektim.
Sizi gönülden kutluyorum.
Ellerinize sağlık" dedi.
Dedim ya çok büyük ekseriyeti övse de yergi de almış olduk.
Bu duruma Arsin Belediye başkanı tanık olunca,
"Abi bu dünyada,
Ne İsa'ya, ne Musa'ya yaranabilirsin."  demesi tam yerindeydi.

SERGİ NE ANLATIYORDU

Sergimiz 15 Temmuz Kalkışmasını anlatıyordu.
*
Sergimizde üç figür vardı.
1. Figür iyi rolde olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıydı.
2. Figür kötü rolde FETÖ.
3. Figür FETÖ'nün dış destekçileri...

Tabi bu sergi,
TC Devletine yapılan saldırıda halkın bütünlüğünü,
Birlik ve beraberliğini anlatıyordu.
Hatta bu yaşananlardan sonra,
Çizip sergiye koyduğum bir karikatürde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli,
FETÖ'nün mezarında zafer kazanmanın mutluluğunu yansıtıyordu...
*
Yani bu demektir ki,
Bu belanın def edilmesi bir partiye mal edilemez ve edilmemiştir.
Bu musibet,
Tüm Türkiye'nin  birlik ve beraberliği ile bertaraf edilmiştir.
*
Bu arada Bakan Soylu,
"Bu karikatürler Taka Gazetesinin Darbe konusunda duruşunu açıkça göstermiştir."
*
Yine bu arada yüzü her daim güleç vekilimiz Muhammet Balta,
Her defasında hal/hatır sordu.
Beni öyle üsten aşağıya bir kucakladı ve sıktı ve
"Harun abi iyi güzel de,
Ara sıra Balta'yı taşa vuruyorsun...
Şimdi sen bunu çizersin." demesine bayıldım.
Çok zekice bir mesaj.
Çok felaket güldüm.

BENİ ÜZEN KONULAR...

Sanata ayrılan alanların duvar dibi görüntüsü beni fena üzmüştür.
Yıllarca bu etkinliklere karikatürlerimle katılırım,
Şahsımdan ziyade, sanatın bu denli önemsiz olduğu algısına kapılmadım.
*
Dar bir Koridor.
Fotoğraf almak,
Video çekmek adeta imkansız iken,
Şal/peştamal satan stantlara ayrılan alanlar çok mükemmeldi.

KOMİK DİYALOGLAR.

Adam masanın üzerinde bulunan küçük demir çubuğu eline alarak,
"Bu nedir?
Alabilir miyim?
"Alın" dedim.
Aldı gitti.
Oysa alıp gittiği filamanın küçük gönderiydi.
*
Bir başka fuar gezgini,
Masa üzerinden Taka gazetesini alırken,
- Önce selam verin, dediğimde.
Aldığı gazeteyi bıraktı ve "Almıyorum"  dedi.
Niye selam vermek çok mu zor?
Neyse işi tatlıya bağladık.
Gülüştük.
Adam selamı.
Biz gazetemizi verdik.
*
Bir diğer gezgin gazetemizi aldı ve aranmaya başladı...
‘Ne oldu’ diye sorduğumuzda,
Poşet versenize diye çıkıştı.
Güler misin ağlar mısın...