Sevgili okurlarım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin takdire şayan, üstün niteliklerini çok yazdım, çizdim. En son” Bir Rizeli, iki Trabzonlu” başlığıyla, Gazi Meclisi’mizdeki ahenkli uyumu, başarıları, değer katan üstün niteliklerini kaleme almıştım. Yaşanan son olay ve gelişmeler, ne kadar haklı olduğumu gösterdi. Özellikle Meclis’teki sağduyunun sesi Akif beyin Meclisteki uyumun meyvesini verdi, iktidar ve muhalefet, devletimizin bekası için kenetlendi. Türkiye teröre ve terörizme meydan okudu.
 
Başta Meclis olmak üzere, iktidarın, özellikle liyakat sasına göre, bürokratik atamalarda muhalefete de kontenjan ayırmalı, devlet yönetiminde birlikte hareket etmelidirler.
Ramazan bayramı öncesinde, Meclis Başkanı KahramanileTBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebiarasında, Meclis başkanlığı makamında bir görüşme gerçekleşir.(Özel sohbet-Meclis çalışmaları hakkında) Görüşmenin niteliği bir devlet sırrı değildir. Özel sohbet niteliğinde olan bölümü, Akif bey, ilgisi sebebiyle bana da anlatmıştı.

Başkan, Başkanvekili ve TBMM Genel Sekreteri’nin (eski) bildiği basit okonu. Bir ay sonra, hiç ilgisi bulunmayan başka yerdenöğrendim, duydum. Açıkçası de çok şaşırdım. Anladım ki, her yerde olduğu gibi, Meclis’te de Fetö’nün köstebeklerivar. Başkanın etrafını de kuşatmışlar gibi.
***
15 Temmuz FETÖ darbe girişimin ardından yaşananların ardından kafamda zoru işaretler belirlendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın en yakınındaki Başyaverlerinden, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanların özel Kalem Müdürlerin ihanetleri ortada. Meclisbaşkanı, makamı, şahsiyeti de çok önemli. Başkan, bu konuyu araştırmalı. 
 Bir: Meclis Başkanın odası ve telefonları dinleniyor.
 İki: Akif beyin odası ve telefonları dinleniyor. 
Üç: TBMM Başkanının en yakınındakiler(şimdilik kimseyi suçlamıyorum)Özel kalem, danışman ve yakın koruma kadrosunda bulunanlardan bazıları veya birileri FETÖ terör örgütü ile bağları var..
Dört: Başkan Kahraman ile, Akif beyin arasında geçen konuşmanın mahiyeti ile ilgili konu için hangi bürokrata talimat verdi.?
Sonuç olarak, konu basit, olay büyüktür. Ordunun içine FETÖ sızmış.  Polisin içine FETÖ sızmamış mı, sızdırılmamış mı? Yargıyı, Orduyu FETÖ terör örgütü ele geçirmiş. Yüce Meclisi’mizde de bu hainlerin olduğu söyleniyor. Temizlik şart. Gerçek anlamda ilgisi olanlardan başlamak lazımdır. Bazı kurumlarda, fetö terör örgütü mensupları korunurken, fetö’nün mağdurları ile uğraşıldığı söyleyenler var.
***
Bu arada Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a bir not: Eski Genel Müdür İbrahim Şahin döneminde, bir liste halinde alınan iki bin kişilik listedekilerle ilgili bir araştırma yaptırdınız mı? KPSSleri, diplomaları gerçek mi, sınavları nerede ve kimler tarafından yapıldığı konuları. Bunlar korunurken,10 yıldan beri fetö terör örgütü ile mücadele edenler, ya sürüldüler, yada kadroları alınıp bodrum katlarına depo edildiler. Bunları yapanlar, kılık değiştirip hala görevlerin başındalar. Makyoz’cularla değil, gerçek Fetö’cülarla mücadele edilmeli.
Düne kadar FETÖ’nün elini öpüp, abdest havlusu tutan Bakanlar, milletvekilleri, Bürokratlar, Fethullah'ın kendilerine villa satın aldığı, kızlarının ABD'de master yapsın diye okul paralarını ödediği gazeteciler birinci sınıf FETÖ uzmanı kesilmediler mi? Daha düne kadar, Fetö’cülükları ile övünenler, ikbal görenler, el etek öpenler, bugün korku dağlara sarınca, Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletimiz bunları temizlemeye karar verince; bayraklarla demokrasi mitinglerinde boy gösterip, vatanseverlerden daha çok vatanperver kesilmediler mi?
***
Devleti kuran Gazi Meclisi’mizi bombalamak, Atatürk’ün aziz hatırasına saygısızlık, yüce Türk milletine ihanettir.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis Başkanvekili AkifHamzaçebi  ve diğerler (iktidar-muhalefet)malum gecede yüce Meclisi’mizi açık tutarak, darbecilere karşı büyük destan yazmışlar, yazdırmışlar, kahramanlıkgöstermişlerdir. Kahramanlık destanı yazmak, Karadenizlilerin genetiğinde zaten mevcuttur. 

Başkan Kahraman, çok başarılı bir TBMM Başkanlığı görevini, kusursuz bir ciddiyetle, kurtuluş savası mücadelesinde olduğu gibi görevini yerine getirmiştir.
TBMM’deki çalışmalarını, insanı ilişkilerini, mütevazı yaşantısını cesareti değer katan Meclis’teki başarılı icraatlarıde takdire şayandır.
 
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, muhalefet partileri başta olmak üzere her kesimden takdir toplayan bir yönetim biçimini sergiliyor. 
Başkan İsmail Kahraman,  bir siyasi gelişmenin kavranmasında ve uygulanmasında dirayet gerektiren noktayı, işin en hassas ayrıntısında kavrayan yönetim ustalığıyla dikkat çekebilen siyasi bir yetenektir.
  
Olayların yorumlanmasında makul olmanın disiplinini kullanır. Ve o makul noktanın önemine işaret eden tasnif ve tarif mahareti ekler… Siyasetteki üstün akıl kullanma yeteneği, bu iki meziyeti mezceden isabetten kaynaklanır.
Rize’nin önemli isimlerindendir. Kişiliğinin olgunlaşmasında 60 yıllık dürüst ve hakşinas bir mesleğinin gururlu tablosunu getiriyordu.    Az bulunur değerdir. Başarıları ve icraatları takdire şayandır.
***
Gitti Trabzonlu, geldi Trabzonlu..
Meclis Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu görevinden alınarak,yerine ise kendisi gibi Trabzonlu olan, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlugetirildi. Böylesi hassas bir dönemde, Meclis Genel Sekreterliği görevine Kumbuzoğlu gibi deneyimli bir bürokratın getirilmesi isabetli bir tercih olmuştur. Bu konuya gelecek yazımda, geniş olarak değineceğim.