Hani 1990’lı yıllarda televizyonda bir dizi vardı. Bizimkiler dizisi. Kapıcı Cafer, Benim adım Cemil ve Horozcu Katil rollerinde oyuncuları vardı. Benim adım Cemil olan, sürekli pencereden aşağıya bakar, olan biteni izler ve eşi Sevim’e seslenerek rapor verirdi.

Karısına Sevim koş Sevim diye seslenir, Benim adım Cemil içerim diye restini çeker sözü de gediğine oturturdu.

Dünkü yazımda emeklilerin maruz bırakıldığı maaş zamlarını ironi bir şekilde eleştirmiş ve verilen zamların azlığından bahsetmiştim.

Çok sayıda telefon ve mesaj aldım.

Arayanların, mesaj atanların tamamı düşüncelerime tamamen katıldığını ifade ederken, Benim Adım Cemil’in benzetmesini yaptılar.

Her ne kadar tüm emeklileri kastetsem de memur emeklilerinin bir eleştirisi oldu.

Yazdıklarına tamamen katılıyoruz ama yazınızda memur emeklilerinden hiç bahsetmediniz bizi ayırdınız sanki dediler.

Haklılar

Yoo ayırmadım

Bütün emeklileri bir gördüğüm için o detaya inmedim.

Hatta bazıları Benim Adım Cemil benzetmesi yaparak “Sevim Koş Sevim emekliyi……” ironisini de yaptılar.

Valla ne deyim, tam da gediğine oturttular

Haklılar

AK Parti iktidarından önce veya iktiranın ilk yıllarında emekli maaşı, asgari ücretin çok üzerindeydi.

Mesela 2002 yılında emekli aylığı 257 lira iken, asgari ücret 184 liraydı.

Ancak geçen zaman içerisinde asgari ücret katlanıp katlanıp giderken, emeklinin maaşı sürekli düşüş gösterdi.

Ve asgari ücret de emekli maaşının önüne geçmiş oldu.

Hem de çok.

Bugün asgari ücret 17 bin lira iken, en düşük emekli maaşı iteklemelerle, yuvarlamalarla zar zor 10 bin liraya tamamlanabilmiş.

Ne kadar acı değil mi?

Niye?

Çünkü emekli maaşını devlet veriyor, asgari ücreti ise işveren.

Yani devletin asgari ücrete hiçbir katkısı yokken üstelik karı var.

Nasıl mı?

SGK primleri artıyor, vergiler artıyor.

Yani hükümet asgari ücreti verirken işin havasını atıyor ama işin yükün tamamenı işveren çekiyor.

Sosyal devlet anlayışı bu değil.

Kimse kimseyi kandırmasın, kimse kimseye de hava basmasın.

3 Ocak tarihinde emekli maaşları belirlenirken hükümet yetkilileri görmüyor muydu bunun yetersiz olduğunu da aradan 10 gün geçtikten sonra “Bu yetmez” deyip yüzde 5 daha fazla zam vermek.

Popülizm yapmaya gerek yok.

Yetmezmiş gibi emekliler arasındaki zam farkı ayarlamasının da temmuz zammınla dengeleneceğinin söylenmesi de popülizmdir.

Bu şu demektir?

31 Mart seçimlerinde istediğimiz oyu tıpış tıpış verirseniz zammı da alırsınız.

16 milyon emekliyi Ti’ye almaktır

Bu da sosyal devlet anlayışında yoktur.

Dünyada bazı ülkelerde verilen emekli maaşlarından bahsedip yazımı tamamlayacağım.

Lüksemburg 3010, İrlanda 2480, Hollanda 2320, Finlandiya 2190, İtalya 2120, Fransa 2050, Avusturya 1980, İsviçre 1700, Norveç 1630, Damikarka 1560, Belçika 1549, Avustralya 1360, Amerika 1290 euro.

Türkiye’de sadece 305 euro

Fazla söze gerek yok sanırım.