Yılmaz, açıklamalarından önce partililerine seslenen CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör, Trabzon’da hayır çalışması yapanlara büyük baskı uyguladığını belirtti.

Stantlarımıza Taciz Ediliyor

Astığımız afişlerin, ahlaksız, hoşgörüsüz insanlar tarafından kesildiğini imha edildiği hatta bir araya getirilerek yakıldığını gördük diyen İl Başkanı Turgay Güngör, “Stantlar açıyoruz bu stantlarda gençlerimiz taciz ediliyor, kışkırtılıyor. Kentte durum bu şekildeyken asayişi, düzeni ve hukuk adaleti sağlamakla görevli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sayın Cumhurbaşkanın tarzında Genel Başkanımıza, hakaretler yapmakta. Sayın Cumhurbaşkanı yapıyor, alt ölçeğinde İçişleri Bakanı da yanlış, yalan ve iftira dolu ağır hakaretler yağdırmaktadır” diye konuştu. 

 Trabzon Ciddi Mücadele Veriyor

Güngör’den sonra açıklamalarda bulunan Yılmaz ise, şehrin her tarafında devletin kaynaklarıyla evet propagandası yapıldığına işaret ederek, “Trabzon ciddi mücadele veriyor. Sokakları gezdiğinizde anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı, pankartların üzerine evet yazdırdığını görüyorsunuz. Kentin her tarafı, devlet kaynaklarıyla pankartlarla süslenmiş şov haline getirilmiş. Bu devletin parti devleti mi, yoksa şahıs devletine mi dönüştüğünü konuşmak gerek. Cumhurbaşkanı kendi siyasi görüşü icabı bir görüşe yakın olabilir. Ancak bu kadar tarafgirlik demokrasinin bitirildiğinin işaretidir. 16 Nisan mücadelesi demokrasiyi sevenler, bu ülkede demokrasinin kalmasını isteyenler için son mücadeledir. Geri çekilecek başka alanda da kalmamıştır” dedi.

 Otokrasi Değil, Demokrasi Kazanacak

Halk özgür iradesiyle demokrasi mücadelesi verecek ve başarılı sonuçlandıracaktır diyen Yılmaz, “Hiç bu zamana kadar aynı karede yer almayan insanlar kıt kanaat imkanlarla şimdi omuz omuza,  kol kola yürüyorlar.  Bu referandum Türkiye’de eğri ile doğrunun tercihidir. Otokrasi ile demokrasi arasındaki tercihtir. Bir kişinin her şeye karar vereceğim demesiyle, Türkiye’nin tercihidir. Bir kişinin Türkiye’nin bütün mukadderatına, bütün geleceğine, bütün planlamasına, programlanmasına karar vermesi halinde Türkiye’nin uçuruma sürüklenip yuvarlanacağını düşünüyoruz ve kaygı duyuyoruz. Bizim bütün gücümüz bu topraklarda demokrasiyi yeşertmemizden gelir. Avrupa ve  Amerika ile olan ilişkimizde başımızın dik olmasının yegane sebebi bu topraklarda demokrasiyi yeşertmiş olmamızdan kaynaklanır. Biz artık dışarıya çıktığımız zaman ülkemizin Kuzey Kore gibi başka diktatör alanları gibi algılanmasını istemiyoruz” dedi. 

Hani Kerkük Sizin Kırmızı Çizginizdi Bu Cılız Tepkinize Barzani Teşekkür Edecek
 
Kerkük Vilayet Meclisi’nin kararıyla Irak Bayrağı yanına Kürdistan Bayrağının asılmasına da değinen Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı’nın tepkisini cılız bularak, “O bayrak oradan inmedikçe Barzani Türkiye’ye gelmesin” dedi. Yılmaz devamla,   “Ey Almanya, ey Hollanda diye başlayanlara sesleniyorum. Irak’ın bir parçası olan ve Bölgesel Kürt Yönetimde yer almayan Kerkük’te bugün  Bölgesel Kürt Yönetiminin bayrağı ve flaması dalgalanıyor. Barzani’yi Türkiye’ye getirenler, Barzani’ye İstanbul’da ve Ankara’da bayrak astıranlar, onun bayrağını göndere çektirenler ve altına kırmızı halılar serdirenlere sesleniyorum. Hani Kerkük sizin kırmızı çizginizdi. Hani Kerkük bir Irak kentiydi. Ne oldu, Cılız bir tepki geliyor, ‘kabul etmeyiz’ ‘uygun bulmayız’ ‘öyle bir kararı desteklemeyiz’ diye. Sizin bu tepkinizi emin olun Barzani teşekkürle anacaktır. Yani siz tepkinin dozajını öyle bir ayarlamışsınız ki hem güya tepki vermiş oluyorsunuz hem de Barzani'yi de memnun etmiş oluyorsunuz.
 
Editör: TE Bilisim