Tugay Kerimoğlu bu dükkanın önünde topçu olmuştur.. Trabzon sporunu yok etmek için başka formül bulamadılar, Yavuz Selim’i seçtiler
Yavuz selim’le aramızda çocuk aile ilişkisi vardır .. Belli bir yaşa kadar aile çocuğu büyütür belli bir yaştan sonra çocuk aileyi.. İnşallah oranın yıkımını görmeyiz.. Allah kötülere inşallah fırsat vermez..
Araklı’dan Vakfıkebir’e kadar çay sigara satarak deplasman paramızı çıkardık. Hatta bir kişi daha gidebilsin diye o maça gidememiştim.
Teknolojik olarak imkansızlıklarımız halen daha var. Ancak gençlerin önü kesiliyor. Buna çanak tutan kişileri bu camiadan söküp atmak lazım.
Canlı Tarih
Karadeniz teknik Üniversitesi kuruluktan 1-2 sene sonra KTÜ Spor’u kuran ve sayısız başarılar elde eden, kulüp kapatıldıktan sonra sonra Trabzonspor’la birleşme kararı aldığı için kapanan İdmanocağı’nı yeniden aktif hale getiren, ardından Trabzonspor Amatör Şube Sorumlusu olan ve çok kısa bir dönem Bordo-Mavili kulübe vekaleten de olsa başkanlık yapan bir insan.. Trabzon Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Kurucu üyesi, canlı tarih, Abdullah Beşir TAKA Gazetesi’ne için döktü..
Genetiğe Kodlanmış
Özellikle de Yavuz Selim Sahası’nın yıkılacağı söylemine dahi katlanamadığını ifade eden Beşir, Hüseyin Avni Aker’in kemiklerinin de sızladığını satır aralarına ekledi. Trabzon’u yine Trabzon’un uşağının kurtaracağını vurgulayan Beşir, futbolundan güreşine, uzun atlamasından koşusuna bu coğrafyanın çocuklarında genetik olarak sporun kodlandığını belirtti. İşte anılarla Abdullah Beşir’le yaptığımız samimi, tarih kokan söyleşi..
TAKA: Abdullah Beşir ve spor yöneticiliği.. Bu ikili nasıl buluştu?KTÜ Spor’la Büyük Başarılara İmza Attı
Aslen terziyim.. Bir çok amatör spor kulüpte oynadım, yönettim..Ta ki 1955’de kurulan Karadeniz Teknik Üniversitesi 1-2 yıl sonra spor kulübü kurmak istedi. Yönetim olarak da beni davet ettiler. 6-7 sene orada çalıştım. Futbol, voleybol basketbol, atletizm, cirit, disk atma vs vs birçok spor dalında KTÜ Spor olarak faaliyetler de bulunduk. 1972’de kanun çıktı.. Resmi kurum kuruluşlardan dernek ve cemiyet faaliyetleri men edilince görevimize son verildi.
Günümüz İdmanocağı’nın Filizlerini Attı
Sonrasında küçük bir ofis tuttum. 1967’de İdmanocağı’nın Trabzonspor’la birleşmesinden dolayı kapanmıştı. Ben de ofisimin yanında bir yer daha tuttum KTÜ Spor’un adını rengini değiştirerek İdmanocağı’nı faaliyete geçirdim. Sonrasında spor faaliyetlerinden biraz uzaklaşmak istedim devrettim.. Yani aslında bugünkü İdmanocağı’nı aktif hale getiren benimdir..
Trabzonspor Amatör Şube Başkanlığı
Sonrasında baktılar bu adam uğraşıyor.. Biraz daha sorumluluk yükleyelim bu adama biraz daha yük üzerimizden hafiflesin diye düşünmüşlerdir ki Trabzonspor’un Amatör Şube Başkanlık görevine getirildim.. Yani bu görev bugünkü altyapı olarak değil de Futbol A Takım hariç tüm sporlardan sorumlu oldum. Bir hayli imkansızlıklar, sıkıntılarla birlikte tüm branşlarda başarılı olmasını bildik. Para yok, pul yok varlık göstermeye çalıştık. Amatörü gerçekten amatör ruhla ayakta tutmaya çalıştık.
TAKA: Bununla ilgili bir hikayeniz var mı? Saf genetikle kazanılmış zafer, yoklukla gelen madalya örneği..
Abdullah Beşir: Bir gün kulüpte oturuyoruz. O dönemde kulüplere güreş mecburiyeti getirdiler. Her profesyonel takımın güreşçisi de olacak. Bana “bul güreşçi git” dediler.. Nerden bulacağımı bilemedim.. Bölgeden sağdan soldan 9 kişi bulduk Ankara’ya gittik.. Bizim çocuklar iman kuvvetiyle mücadele ediyor. Velhasıl kelam final maçında bir şekilde Fenerbahçe’li bir sporcuyla karşı karşıya geldik. Fenerli bildiğin atmaca gibi .. Hemen önüne geleni iki kat ediyor. Bizim güreşçi yanıma geldi. ‘Abi ben güreşemem bununla, rezil olurum salon tıklım tıklım’ dedi.. Allah yalvarması ettim ona.. Çok biliyor gibi taktik verdim. Sen kalıplısın ya hemen sana sarılmaz.. Senin dikkatini dağıtmaya çalışacak.. Sen sürekli omuzlarına bak.. Gözlerini sakın gözlerinden ayırma.. 1 2 dakika aradan geçer kollarını indirdiği vakitte kavrarsın” dedim. Aynı dediğim gibi de oldu. Bizim güreşçi aldı kavradı onu.. Tuttu Fenerli’yi kucakladı geldi yanıma ‘abi nereye koyayım bunu’ dedi (gülerek).. Ben de at onu ordan öteye dedim şakasına.. Velhasıl kelam o sporcu şampiyon olmuştu. Takım olarak da ikinci olmuştuk.. O dönemde ünlü birisi yanımıza gelmişti. ‘Siz güreşle dalga geçmeyin. Dünyanın en iyi Grekoromenciler Karadeniz’den çıkar’ demişti. Mağlubiyeti kabul etmez, çabukluk isteyen bir spordur demişti..
TAKA: Yavuz selim Sahası hakkında neler söylemek istersiniz?
Saha Yapılsın Diye Ses Etmedik
Abdullah Beşir: Şuanda Yavuz Selim’in yanındaki tribünün olduğu yerde benim dedemin mezarı vardır. Orası komple mezarlıktı.. Orayı saha yapmaya karar verdiler.. Mezarlıkları söküp bugünkü Sülüklü’ye taşıdılar.. Şuanda bu şekle getirdiler.. Sırf saha yapılsın diye ses etmedik. Şimdi bakıyorum da kalktılar Yavuz Selim’i yıkacaklar.. Boztepe’deki sahayı kapattılar. Söğütlü’deki sahayı kapatıyorlar.. Dünya bizim etrafımızda dönmüyor ama işlenmeyi bekleyen cevherler var bu şehirde.. Demek ki birileri Trabzon’da gençlerin önünü kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.. Örneğin Tugay Kerimoğlu bu dükkanın önünde topçu olmuştur.. Trabzon sporunu yok etmek için başka formül bulamadılar bunu seçtiler..
Nereden Nereye
Bu şehir neden bu kadar sahipsiz bırakılıyor anlamış değilim. Bir zamanlar milli takımdan 8 oyuncu Trabzonspor’luydu. Biz arktık oyuncular sakatlanacak diye başka takımlardan oyuncu çıkmasını isterdik. Nereden nereye geldiğimizin analiz etmek gerekir.. Yavuz Selim’i yıkacak olanların iki cihanda da yüzü gülmez.. Biz orayı ne sıkıntılarla yapmıştık. Çamurunda büyüdük. Çime kavuşturduk.. Orası bizim büyüğümüzdür aslında.. İlk önce o bizi büyütmüştür.. Sonra biz onu güzelleştirmişizdir.. Çocuk aile ilişkisi vardır aramızda.. Belli bir yaşa kadar aile çocuğu büyütür belli bir yaştan sonra çocuk aileyi.. İnşallah oranın yıkımını görmeyiz.. Allah kötülere inşallah fırsat vermez..
En Merkezi Yer
Yavuz Selim bu şehrin en merkezi yeridir. İlçelere bile neredeyse bir araba uzaklığında.. Of’tan Çömlekçi’ye gelirsin.. Oradan da geze geze stada ulaşabilirsin. Keza Beşikdüzün’den de öyle. Böyle bir alanda burayı restore edip hatta sayısını arttırmak yerine burayı yıkalım demek bu şehrin altında dinamit koymakla eşdeğerdir.
TAKA: Avni Aker hakkında neler söylemek istersiniz?
Kemikleri Sızlıyordur
Abdullah Beşir: Akyazı da saha yaptılar.. Avni Aker’in nesi vardı? O sahayı veren Hüseyin Avni Aker, oranın saha olabilmesi için kan ter içerisinde kazmasıyla çalışmıştır.. Şimdi oraya ne yaparlarsa yapsınlar bunun adı ihanettir. Kemiklerini sızlatmasınlar..
O Muavinin Torunu Sıkıntı Çekmiyor Mu
TAKA: KTÜ, İdmanocağı ve Trabzonspor.. Anlattıklarınızın özünde “Trabzon’da yetenek var” ifadesi beliriyor.. Peki bugün ne oldu? Yetenekler nerede?
Abdullah Beşir: Ağrı da atletizm Türkiye şampiyonası vardı.. Uzun atlamadaki sporcu sakatlandı.. O zamanlar lisans zorunluluğu da yok.. Minibüsle gitmiştik oraya.. Muavin orda ben atlarım diye bağırdı. Geç atla dedik ona. Türkiye Şampiyonu oldu.. Var var bu şehrin genetiğinde spor var.. Teknolojik olarak imkansızlıklarımız halen daha var. Ancak gençlerin önü kesiliyor. Buna çanak tutan kişileri bu camiadan söküp atmak lazım. Allah bilir o muavinin torunu hangi sahadadır.. Gençlere sıkıntılar yaratmasınlar. Sahaları yok edenler bu pencereden baksınlar.
Bu Değer Ha Deyince Marka Olmadı
TAKA: Trabzonspor nasıl şampiyon oldu. Daha doğrusu Trabzonspor nasıl bu kadar büyüdü?
Abdullah Beşir: Şamil Ekinci başkandı.. Lig şampiyonu olmuşuz.. Toplantı yapılıyor. Şamil Başkan paramız yok şampiyon olduk. Daha idare edemeyiz bu kulübü bırakalım demişti. Ben yine amatör şube başkanıyım.. Aynı zamanda terzilik yapıyordum.
Birden Şamil Ekinci’ye ‘kalk oradan’ dedim.
Şaşırdı, gel burada otur dedim..
geldi yerimde oturdu ben de oturdum başkanlık koltuğunda gidebilirsiniz ben idare edebilirim dedim. Bastılar istifayı gittiler.. Kaldı Trabzonspor üstüme.. Lig kupasını aldık yanılmıyorsam bir de Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı vardı.. Takım deplasmana gidecek kulüpte zere para yok. O zaman kulübün çayla sigarası vardı. Divan Kurulu Başkanı direksiyonda, vekaleten başkan da ben.. Araklı’dan Vakfıkebir’e kadar çay sigara satarak deplasman paramızı çıkardık. Hatta bir kişi daha gidebilsin diye o maça gidememiştim. Biz Trabzonspor’dan almadık. Trabzonspor’a verdik. Bu isim öyle basit kupalarla büyümedi. O kupaların ardındaki hikayelerle büyüdü. Emekle büyüdü.. Karısının bileziklerini satıp takımı deplasmana götürenlerle büyüdü.. Cebinde parası olmayan antrenörün ses çıkarmadan karın tokluğuna çalışmalarıyla büyüdü.. bu hallere kolay gelmedik biz. Öyle bu değer kolayca markalaşmadı..
Kızgınım
TAKA: Kırgınlığınız var mı?
Abdullah Beşir: Kırgın değilim. Minnet duygusu yoktur bende ama kızgınım.. Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Konyalı Mehmet Baykan bu kapıdan 5-6 kere girdi de buradaki yöneticiler neden buraya gelmiyor. Bir şey demeyeceğiz, bir şey de istemeyeceğiz.. Onların şimdi gittiği yoldan ben çoktan döndüm. İsmimizi de söylemesinler zerre gocunmam.. Ama bu sıkıntıların çözümleri bellidir..
Reçete Yavuz Selim, Çare Gençler
TAKA: Kurtuluş reçetesi diye bir şey var mıdır?
Abdullah Beşir: Bir defa Trabzon sporunu kurtaracak olan Yavuz Selim’dir.. Bu şehrin uşaklarıdır.. Neden bizim gençlerimiz sağa sola gider.. Zamanında amatör kulüplere top verirdik, malzeme verirdik en iyi oyuncularını bayıla bayıla kulübümüze kazandırırdık.. Trabzonspor amatöre sırt çevirmemelidir. Trabzon’da 120 kulüp var.. Bu kulüplerin tamamı Trabzonspor’un altyapısıdır. Sadece futbol olarak da demiyorum. Örneğin boks.. Atletizm, yüzme.. Trabzonspor öyle bir dağılım yapmalıdır ki bu şehrin tüm noktalarına ulaşması gerekmektedir. Trabzonspor markadır.. Ama bu markayı da bu şehir kendi emekleriyle yapmıştır. Piramidin en tepesinde eskiden Trabzonspor vardı.. Tabana doğru piramit gelişir herkes yararlanırdı.. Böyle bir piramit artık kalmadı.
Çok İsterim
TAKA: KTÜ Spor tekrar faaliyete geçmeli mi?Üniversitenin enerjisini şehre indirgeyebilir miyiz?
Abdullah Beşir: Aklına gelen tüm spor branşlarında ben KTÜ’de şampiyon oluyordum. Biz KTÜ’yü Trabzon’un kaynağını haline getirdiğimiz zamanlar vardı. Tabi değerlendirilebilir. Sağlam bir proje ve takip mekanizmasıyla bu iş istenildiği taktirde tüm branşlarda bir yıl içerisinde faaliyete dahi geçilebilir.
Röportaj: Ali Osman YÜRÜK
