Artık ekonomik sorunları konuşmaz olduk.
Coğrafyamız yanıyor,
"Bize de sıçrar mı?"
Telaşında olmamız gerekirken,
Ne gam;
Adeta deli deli işler yapıyoruz...
*
Tam da bu zamanda,
Ne zorunuz var Atatürk'le ki,
Heykellerine saldırıyorsunuz.
*
Bu ülkenin kurucusuyla ne zorunuz var ki,
Güya aydın,
Sözde tarihçi denilen,
Hainlerin ağızları kusmuk gibi katlanılmaz laflar ediyor...
*
Ne zorumuz var Türkiye Cumhuriyetiyle?
Kaldır/indir provaları yapıyorsunuz?
Neden bu provokatör ajanlara fırsat veriliyor...
*
Atatürk'ün rahmetli annesine,
Annesinin iffetine dahi dil uzatılıyor.
Üstelik başı örtülü büstünü dahi yerinden sökülüp atılıyor.
Nedir ne oluyor..?
*
Etek boyunu bir sapığın şehvetini kamçılıyor gerekçesiyle
Kadınlar dövülüyor...
Sövülüyor...
Ahlaksızlardan sözde edep öğreniliyor...
...
Nedir şimdi bu aymazlık?
İlla da kutuplaşalım,
Cepheleşelim.
Birbirimizi yiyelim noktasına doğru inatla ilerliyoruz...
*
Hani etrafımız fena halde yanıyorken,
Kadim düşmanlarımız bizi tutuşturmaya çalışırken,
Biz de adeta onlara yardım ediyoruz.
Delirdik mi ne?

BAL GİBİ DEĞİL BAL OLSUN!

Feridun Aydın yaklaşık 40 yıllık dostumdur.
Fotoğrafçılık mesleğinin zirvesini görmüş bir esnaftır.
Ama değişen dünyanın o da  gazabına uğramış,
Artık fotoğraf sanatını hobi noktasında yapmaktadır.
*
Ama Feridun Bey boş duramaz.
Epey zamandır arıcılığa merak salmış.
Ne iş diyeceksiniz?
Ben de öyle dedim ve işte anlattıkları.
*
"Memlekette herkes arıcılık yapıyor.
İnsanlarımız bal  diye,
Bala benzerliğinin dışında hiç ilgisi olmayan şeylerle aldatılıyor.
*
Arıcılar maalesef denetlenemiyor.
Zira denetimi çok zor.
Hakiki balı gerçeğinden ayırmanın,
Analiz yapmadan imkanı yoktur.
*
Ben yıllarımı bu işe adadım.
Tabi önce yaptığım araştırma ve okuduğum kitaplarla işi öğrendim.
Arıyı tanıdım.
Mucize bir yaratık.
*
Devlet arıcılara kovanlarını asfalttan en az 4 km uzağa koymasını şart koşar,
Ama buna  uyulmaz.
Tabi bu durumda satın aldığımız balda,
Asfalt,
Kurşun,
Kül v.s çıkar.
*
Balda dünya 2.siyiz.
Ama ihracatta sıfırız.
Düşünmek lazım,
Neden?
*
Kaliteli bal için doğamız idealdir.
Ülkemizin, florasının  yüzde 60'ı bölgemizdedir.
*
Arının ömrü bir ay çıvarındadır ve ölecek arı kovanı terk eder.
*
Sonuç olarak yenilecek balda,
Şeker oranı azami yüzde 7,
Diastas yüzde 8 üzerinde,
Prolin değeri 300 üzerinde olacak ve asla kimyasal atığı olmayacak.
İşte bu kriterlerdeki balı bulduğunuzda afiyetle yiyin şifadır."

ÇÖZÜM  ŞART

Bizim Süleyman harika insandır.
Ekmeğinin beşinde koşan namuslu adamdır.
Önceki gün kendisini oldukça gergin gördüm.
Hatta daha fazlası da olacaktı ki, nezaketi icabı ölçülüydü.
 
"Kaç gündür hastanedeyim.
Trabzon Kaşüsütü Hastanesini kim oralara yaptıysa beddua ediyorum.
Nedir bu eziyet.
*
Şeker Hastasıyım.
Tetkiklerim var.
Trabzon'dan kalkıyorum Yomra'ya Kaşüstüne gidiyorum.
Trafik felç.
Bir saatte zor gidiyorum.
Oradan da Hastaneye çıkan yol yetersiz.
Çıkarken araçlar kuyruk.
İnerken de araçlar kuyruk.
Hastane var diye yeni yerleşim alanları oluşuyor,
 Ağır tonajlı hafriyat  kamyonları yolu dıkıyor...
*
Bu çekilir eziyet değil.
Hastanelerde işler tin tin.
Personel lay lay lom.
Ciddiyet sıfır.
*
Doktorumu sordum istifa etmiş;
Özel hastaneye geçmiş.
Şimdi 170 lira para vereceğim de gidip ona muayene olacağım.
O parayı da kazanıp biriktirmem için günlerce çalışacağım.
Allah aşkına nedir günahımız!
Bu sorunumu Soylu duysun,
Soylu bilsin istiyorum.
Ne de olsa ikimiz de Ofluyuz...

FIKRA

Genç bir kadın sol gözü mosmor bir halde evine  gelmiş.
Aman Allah'ım kim  yaptı bunu kızım??
Kocam.
Peki ama o Londra’da değil miydi?
Ben de öyle  zannediyordum anne.