Galatasaray maçı sonrası Trabzonspor’a bir haller oldu.
Burak Yılmaz krizi takımın tüm kimyasını bozdu.
O günkü artçı sarsıntının etkileri yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Bir yerlerde eksikler var.
İki haftadır, görmek istemediğimiz Trabzonspor’u izliyoruz.
Özellikle dün akşam hatalar zinciri Ünal Hoca’nın tercihleri ile başladı diyebiliriz.
Maç öncesi kadrolar açıklandığında üç hücum oyuncusunun (Rodallega-Olcay-Nwakaeme’nin yerine Burak-Amiri-Abdülkadir oynadı) değişmesi felakatin habercisi gibiydi!
Bu değişime açıkçası anlam veremedim.
Bir anlamda Alanya yenilgisinin faturası bu üçlüye kesilmişe benziyor.
Burak Yılmaz eski Burak Yılmaz değil.
Özellikle ilk yarıda çok isteksizdi.
Penaltıyı da göstere göstere kaçırdı!
Alanya maçında olduğu gibi Göztepe maçında da savunma hataları ön plana çıktı.
İkinci golde Onur’un büyük hatası ise tüm motivasyonu bitirdi.
Göztepe de Alanya gibi Trabzonspor’un önemli silahlarına önlem aldı.
Sosa-Onazi-Yusuf üçlüsü yine yokları oynadı.
Bu üçlünün birbirinden çok kopuk oynaması hücumu da olumsuz etkiledi.
Sosa, savunmanın arasına girip top almak isteyince hücuma yardımcı olamadı.
Burak Yılmaz’ın yararlanamadığı penaltı dışında ilk yarıda Trabzonspor’un pozisyonu yok.
Göztepe’nin iki kanat oyuncusu Halil ve Yasin ile Trabzonspor savunmasına çok sıkıntı yaşattı.
Bu ikilinin tehdidinden ötürü Trabzonspor’un iki kanat beki Pereira ile Novak da hücuma çıkamadı.
Savunma zaafiyeti yine ön plana çıkıyor.
Son iki maçta erken dakikalarda yenilen goller takımı olumsuz etkiliyor.
Geri dönüşü de olmuyor.
İkinci yarıda Rodallega hamlesi Trabzonspor’u canlandırdı.
Oyunu rakip yarı alana yıkan Trabzonspor, aradığı golü 67’de Burak ile buldu.
Öncesinde ofsayt gerekçesi ile gol iptal edildi. VAR hakemlerinin kararı ile bu kez gol geçerli sayıldı.
Ünal Hoca’nın sonraki dokunuşları yerindeydi.
Önce Burak’ın direkten dönen kafası sonra Rodallega’nın VAR ile iptal edilen golü tüm umutları alıp götürdü.
Son 10 dakikadaki oyun, mücadele ilk dakikalarda olsaydı maçın sonucu Trabzonspor lehine daha farklı olurdu.
Ünal Hoca’nın maç öncesi dediği gibi kimse kendini kaf dağının tepesinde görmeyecek.
Herkes yüreğini ortaya koyacak.