Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli.
Ya da AK Parti ile MHP’nin ittifakı.
Bugünün ittifakı değil bu.
O kadar derinliği var ki.
Hatırlayın.
2002, 3 Kasım seçimlerine giden yolda Devlet Bahçeli seçim restini çekmiş ve AK Parti yüzde 36 ile iktidara gelmişti.
MHP’liler bu seçim restinin Türkiye’nin başına Kemal Derviş’in gelişini engelleme resti olduğunu söylediler yıllarca.
2002 seçimlerinde Devlet Bahçeli baraj altı kalmıştı.
2017 seçimlerinde meclise girdi.
İşte o yıllarda bir kez daha Can simidi gibi idi.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı krizi yaratıldı.
Seçimde sonra o krizi çözen isim de Devlet Bahçeli ile birlikte yine MHP’liler oldu.
AK Partiye, Abdullah Gül’e destek verdiler.
Bitti mi dostluk,
Bitmedi.
MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçim meydanlarında basın toplantılarında AK Parti ve Başbakan ve Cumhurbaşkanı Tayip beye yönelik eleştirilerini ağırlaştırdı.
7 Haziran seçimlerinde tam yüzde 16’nın üzerinde oy aldı.
İktidara geleceği beklendi.
Eğer CHP ve HDP ile koalisyon yapsa idi AK Parti muhalefete düşecekti.
Yapmadı,
İlk geceden resti çekti.
Kriz var dedi.
Yeni bir seçim gündeme geldi.
Ve bir sonraki seçimde yüzde 11.9 oy aldı.
AK Parti ise yüzde 50’ye çıktı ve tek başına iktidarını devam ettirdi.
Bahçeli’nin en büyük desteği ise Başkanlık konusunda idi.
Başkanlık için yeterli oyu bulmak yeni bir seçim yapılsa bile zordu.
MHP referandumun önünü açmak için desteğini açıkladı.
344 civarında destekle Refaranduma gidildi.
Peki MHP bu destekleri verdi de, AK Parti ve Tayyip Erdoğan MHP’yi es mi geçti?
Geçmedi.
Devlet Bahçeli’ye karşı Koray Aydın seçimi alabilirdi.
İstanbul’un 100 delegesi mahkeme kararı ile Devlet Bahçeli’nin tarafına geçti.
1 Kasım seçimlerinden sonra Bahçeli’nin tahtı yine sallandı.
Meral Akşener işbaşına geliyordu.
Akşener seçim salonundan içeri bile giremedi.
Meral Akşener’in aldığı mahkeme kararları bir şekilde bozuldu.
AK Parti de Devlet Bahçeli’ye sahip çıktı.
Koltuğunda tuttu.
Bu ülkede Başbakanlık ateşten gömlek.
Başkan yardımcılığı tam Devlet beye göre.