Ali Öztürk, Önce Allahın adını ağzına alma, zira o tüm insanlara eşittir.
 
Hatta senin gibi Fetöcü münafıklara da!
 
Abdestli olduğunu anlatmaya çalışma, zira bu ülke en büyük zararı  senin de işbirliği içinde olduğun abdestli sandığımız paralelci fetocü münafiklardan çekti.
 
Yine atmış tutmuşsun, bilki bu şehirde herkes  kimin ne insan olduğunu bilir. Kendine  iyi insan kılıfı arama. Bilki bütün attığın çamurun izi sende kalacak.Ebediyen!
 
Zira; kötülüğün merkezi sensin. Ahmet Sancak dün başka bugün başka demişsin oysa doğru olan Ahmet Sancaktır, yanlış olup değişen sensin. 17-25 Aralık öncesinde FETÖ’ya bulaştık. Darbeler Türk milletinden dönünce de tutsak oldun!
 
Gör işte; hiç bir kompleksim yok, doğru iş yaptığında övmüşüm. Keske sende adam gibi çamur atmadan, her işin düştüğünde telefonla beni aradığın gibi bu konuda da arayıp bilgi alsaydın.Ve doğruları yazsaydın.
 
Bilirim Geçmişin Kini!
 
Ama bunu yapmadın, Maksadın bana geçmişte biriktirdiğin kinlerini kusacaktın. Yani bozulan sensin ben değilim. Santaj yapma çekemediklerine. Adam gibi gazetecilik yap, yine aynı şeyleri yazarım. Çünkü en büyük yalanları senin gibi şeytanlardan gördük.
 
Çok iyi biliriyorum ki; mesele kira meselesi filan değil, senin geçmişten kalan kuyruk acıların var, kindar olduğun için, fırsat beklemişsin. Ama eline yine bir şey geçmeyecek.
 
Çünkü  çamur sahibini kirletir, yazdıkların yalan, hem de kuyruklu yalan.
 
İyi oku Ali Öztürk, bir kez daha yazıyorum:
 
Müfettiş Denetledi
 
Ben ne sağlık bakanlığının ne de Trabzon Sağlık Müdürlüğüne gitmiş adamım. Ve orada hiç kimseyi de tanımam, töhmet altında bıraktığın eski halk sağlık müdürünü de ilk kez imza günü gördüm. Kaldı ki  eski müdürün öyle bir yetkisi de yoktu. Sancak Plaza binasını kiralaması için bir emlak şirketiyle anlaştık. Binaya talip olan Sağlıkçıları da bana emlakçı buldu, ben değil. Hatta binanın kiralanması için Ankara‘dan 2 müffetiş geldi, bu arada ben zaten yurtdışındayım, bu bilgileri bana binadan sorumlu calışanımız verdi. Gelen müfettişler çevrede emlak kira değerlerini ve araştırmalarını yapmışlar ve 3 ay sonra onay vermişler. Ancak bu onaydan sonra Trabzon Halk Sağlığı Müdürlüğü kira sözleşmesini imzalamış.Yani il Sağlık müdürlüğünün Ankara‘nın onayı olmadan böyle bir yetkisi de yok zaten.
 
Şimdi soruyorum Ali Öztürk, seni rahatsız eden ne? Benim yerim kiralık ve yerimin bedeli bu, işine gelen tutar, gelmeyen tutmaz! Ayrıca benim binamın 8 ay boş kaldığını yazıyorsun, kuyruklu yalan bu. Eski kiracılar çıkınca 3 ay tadilat boya ile uğraştık, sonra da kiraya verdik.
 
Sana batan ne Ali Öztürk?
 
Pastasini Kaybetti!
 
Taka zamanında benden yediğin darbelerin acısı var hala içinde. Mesela Gazetenin Avrupa baskısı isteğin gibi olmadı, bunda da benim parmağIm var sandın, değil mi?
Trabzon‘da kurduğum ikinci gazetem Hüryol  resmi ilan pastasına ortak olduğun da duyduğun  kin mi?
 
Kendin kurduğun ikinci tavşan  gazetenle resmi ilan pastasını sana yedirmediğim için mi? Söyle hangi kinle bana saldırıyorsun.
 
Sen uyuyan bir Arslanı uyandırdın, işte o Arslan senin yüzündeki o sahte maskeyi parçalayarak  asağı indirecek. Bundan emin ol Ali Öztürk.
 
Demişsin ki Bakanlıktan aldığın kiradan sonra artık hükümet aleyhine yazı yazmazsın,
 
Yazarım! Geçmişte olduğu gibi gelecek yazılarımda da eleştirelecek bir şey varsa hiç çekinmeden yazarım.
Bu AKP, CHP, MHP olmuş hiç fark etmez benim için. Zira; gazetecilik mualif olmaktır.
Hatta bir şey daha bilmeni isterim,
CHP hükümet döneminde türbanlı kız öğrencileri okula alınmadıklarında da onlara büyük tepki vermiştim.

Türban Yasağina Karşi Öğrenciye Burs
 
Çünkü yanlıştı bu karar. İste o dönemde okula alınmayan başörtülü kızları ben burs vererek Viyana da okuttum. AKP‘li Sultan GöktaŞ‘I ara, o sana teyit etsin.
 
İnanca ve kılık kıyafete kimse karışamaz. Yanlış yanlıştır. Her kim yaparsa..
 
Hani beni sürekli Tayyip Erdoğan üzerinden karalamaya çalışıyorsun ya,
 
Bunu da bilmeni istedim. Ben tüm yazdıklarımın arkasındayım.
Bu arada beni Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla itham ediyorsun ya, bilmeni isterim ki  benim yaptıklarım memleke sevgimi gösterir. Ama senin bana karşı tavrın adeta düşmanlıktır.
 
Zira; Tayyip Erdoğan bile açık açık kendi ağzıyla söyledi, cok yanlışlar yaptık diye. Kısacası; Tayyip Erdoğan kendini savunur, hem de çok iyi savunur. Senin gibi maskeli Fetöcülara ihtiyacı yok!
 
İşte Ahmet Sancak Ve Ali Öztürk Farkı..

Şimdi soruyorum Ali Öztürk, iyi oku ve cevap ver lütfen!

Sancak Plaza: Mal Sahibi Ahmet Sancak
Proje: Belediye onayı
Yapım Yılı ve Maliyeti: 2006 yılı, Maliyeti 3,5 milyon Dolar(Tüm insaat Malzemeleri Avrupadan, Silikon Cephe Cam Luxenburg)
Kullanılan Kredi: 0  
Kullanılan Teşvik: 0
 
   


 

Gümüşyurt Öğrenci Yurdu :
Mal Sahibi: Milli Emlak, YK. Başkanı Ali Öztürk.
Proje: Bulunduğu bölge, köy statüsünde imara aykırı! İl genel meclisinde bu karara itirazlar olsa da Öztürk ve ekibi Gümüşhane'de faliyet gösteren Gümüşkoza gazetesiyle itiraz eden meclis üyesi veya üyelerini manşet ve yazılarla hedef haline getirdi. Zorlamalar ve baskılarla itirazlar alt edilirken, Akçakale mahalle statüsüne geçti ve Öztürk'ün istediği kat sayısına yurt çıkarıldı.
Yapım Yılı ve Maliyeti: 2012 yılı( Fetöcüların cirit attığı dönem)
Kullanılan Kredi: 4 milyon 200 TL (Bütün gazeteler zarar ederken sana bu krediyi neyin karşılığında verdiler?)
Kullanilan Tesvik: 1 Milyon civarında (2010 yılın da ekonomi bakanlığından alınan teşvik)
 
Şimdi cevap ver Ali Öztürk, devletin parasıyla devletin arazisinde yaptırmış olduğun Gümüşhane il merkezi Akçakale Mahallesinde bulunan GÜMÜŞYURT öğrenci yurdundan ne kadar kazanıyorsun?
Bunun vergisini veriyor musun.
Devletin arazisinde devletin teşvik parasıyla vergi vermeden, her öğrenciden 600 TL cebine indiriyorsun.
 
Kim yiyor devletin parasını söylermisin?
 
Gurbette; teriyle tırnağıyla kazandığı parayla yapılmış, devletten bir kuruş ne kredi  ne de bir teşvik alınarak yapılmış bir yatırımın sahibi Ahmet Sancak mı, yoksa devletin  arazisinde devlettten aldığın kredi ve teşvikle yaptığın haksız kazaç sağlayan Ali Öztürk mü?
 
Bir de utanmadan yazıyorsun ki  beni Allah koruyor!
Yaradanı pis işlerine alet etme!
 
Allah seni korumuyor, seni kim koruyor ben biliyorum.
 
Merak etme Ali Öztürk, o güvendiğin kaleler de bir gün yıkılır!
 
Yazılarımın başlıklarını yazıp kendince yorumlar yapmışsın. Benim senin gibi çektiğim kredileri gazeteyi kullanarak ödemek gibi bir derdim olmadığı için düşüncelerimi yazabilecek kadar özgürlüğe sahibim.
 
Bence yazıların sadece başlıklarını değil hepsini yayınla ama önce kendin oku.
 
Kendin oku ki belki yalakalık yapmaktan, çıkarına göre eleştiri yapmaktan unuttuğun gazeteciliği hatırlarsın, feyz alırsın.
 
2012 deki seninle ilgili düşüncelerimi yazdığım yazıyı kullanmışsın. Hatırladın mı kendini. Ey gidi Ali Öztürk. Ta ki tutuşuncaya kadar,
Senin gerçek yüzünü görene kadar düşüncelerimiz öyleydi. Meğer o dönem yaptığın tüm eleştirileri birilerine güvenerek yapıyormuşsun.
 
Kim Seni Godesine Aldi!
 
Ta ki 17-25 Aralık operasyonlarına kadar.Yazılarına ve gazetenin yayın politikasına baktığımızda bu dönüşün bizim de başımızı döndürdü. Şimdi de AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı'na yalakalık yapıyorsun. Yarın kim güçlüyse ona... Her devrin adamısın asla gazeteci değilsin. 
Fakat bir konu enteresan şunu da bir açıkla da hepimiz öğrenelim; 2013'te tam bir U dönüşü yapıyorsun ancak neredeyse gazetenin kuruluşundan beri yazı işleri müdürlüğünü yapan gazeteci kardeşimizi 2016 yılında sırf Ensar Vakfı'nda yaşanan çirkin olayı eleştirdi diye işine son veriyorsun ve arkasından da "FETÖ'cüydü ondan çıkardım" diyorsun... Güya günah çıkartıyorsun. 
Madem FETÖ'cüydü neden 17-25 Aralık tarihinde işine son vermedin? 
Beni “Allah koruyor” diyorsun. Bizim inancımızda senin yaptıklarını yapanların yeri bellidir. Herkesi kandırabilirsin ama Allah’ı asla...   
Son sözüm, Devletin mali deniz ,Ye Ali Ye!
 
Kafa Kariştiran Rakam
 
Not 1: "Gümüşhane’deki öğrenci yurdunun tamamını kredi ile yaptım. 4 milyon 250 bin lira kredi kullandım. Krediyi de Al Baraka Türk Trabzon Şubesi’nden aldım. Banka hala Trabzon’da, verileri aldırabilirsin. İnşallah borcum bu yıl sonu bitiyor. Bank Asya’da hiç ama hiç hesabım olmadı" demişsin. 
 
Kimseden para almamış, 4 milyon 250 bin TL kredi kullanarak Gümüşhane’deki yurdunu yaptırmış. Bizim bildiğimiz kadarıyla Ali Öztürk'ün ticari bir şirketi yok. Gazetecilerin ekonomik şartlarının ne kadar sınırlı olduğu ortadayken, gazete sahipleri gazetelerini işadamlarına satmak zorunda kalırken, bir gazetecinin bugün mesleğini hakkıyla icra etmesi halinde bir araba ve bir ev alamayacak kadar zor şartlarda olduğu bilinirken, soruyorum sayın Öztürk'e bundan 7 yıl önce 4 milyon 250 bin lira TL krediyi nasıl aldın ve bu kadar kısa bir süre içinde nasıl ödedin?
 
Not 2: Yok yok  Ali Öztürk! Almanya’daki savcıları seni sormuyor!
 Türkiyede‘ki Savcılar, Zira; Almanya ya kaçan Fetöcülar seni tanıyorlar.
Özellikle Gümüşhanedeki Fetö bağlantılarını biliyorlar.