Sevgili okurlar, eldeki kadronun da isteyince iyi futbol oynayabildiğine Gaziantep’te şahit olduk.

Orta sahada çabuk ve tekniği yüksek futbolcular işlerini iyi yapınca ortaya göz zevkini de okşayan iyi futbol çıktı.

Özellikle kanatları besleyip oradan gelen ortalar ile Onuachu, rakip kaleci gününde olmasa ilk yarıda iki üç gol atardı.

Demek ki takımı oluşturan futbolcular özellikleri itibarıyla topu kenarlara taşıyan ve de çabuk oynayan bir futbol anlayışı ile oynayınca yenemeyeceğimiz takım yoktur.

Dün bu özelliklerini ilk on beş dakika hariç sahaya yansıtınca rakip kaleci gününde olmasına rağmen üç gol bulup üç puanı rahatça hanemize yazdırdık.

Bu da gösteriyor ki bu oyun anlayışı üzerinde ısrarla durup onu geliştirmek gerekiyor.

Burada bir önemli sorunumuz da istikrar konusunda inişli çıkışlı olmamızdır.

Fener’i kendi sahasında yenen takımın kendi evinde Kayseri’ye yenilmesinin izahı yoktur.

Bundan böyle istikrarı yakalayamazsak yine işimiz sıkıntıya girer ve sıradan takım olmaktan kurtulamayız.

Sevgili okurlar, bu takımın geri dörtlüde ciddi sıkıntıları var.

Orada yapılacak rehabilitasyon çalışmaları ile işimiz çok daha kolaylaşmış olacak. 

Bunu başarırsak arada bir oynadığımız bu güzel futbolu da rutin hale getirirsek klasmanda yukarılarda yer almamız hiç de zor olmaz.

Şu anda takımın ilk dört ile Ziraat Türkiye Kupası hedefi var. Bu hedeflere ulaşmak için yapılması gereken ne varsa onları yapmalıyız.

Zira Trabzonspor’un oynadığı ligde mutlaka bir hedefi olmalı ve de ona bir şekilde ulaşmalıdır. 

Sonuç olarak takımımız Antep’te nihayet ona yakışan futbolu oynayarak Kayseri’den aldığı darbeyi unutturarak moral bulmuştur.

Şimdi elimizdeki olanaklarla hedeflerimize ulaşma çabası içinde olmalıyız.

Morali bozulan taraftar da yeniden takımın yanında yer alarak bu yeni hedefler için ona destek olmalıdır.

Bitirirken bize son derece keyifli bir maç izleterek üç puanı kazanan tüm takımı ve ilgilileri kutluyorum.

İyi haftalar.