Efsane takımı kuran isim yanılmıyorsam Salih Erdem’di. Hüseyin’i, Ali Kemal’i, Kadir’i, Şenol’u Trabzonspor’a efsaneleri o buluşturdu.
Ardından Trabzonspor’un efsane başkanı Şamil Ekinci gelerek Trabzonspor’u çok güzel yönetti.
Yönetirken de kendi kurumsal şirketini, kendi fabrikasının çek koçanını da Trabzonspor kulübü sıkıntı çekmesin diye yöneticilerinin cebine verdi.
O birliktelikten, o samimiyetten, o fedakarlıktan 1974-75, 1976-77, 1978-79 ve 1980 şampiyonlukları geldi. Bu şampiyonluklara iki isim daha katkı sağladı.
Bunlardan bir tanesi Ahmet Celal Ataman diğeri ise Mehmet Ali Yılmaz’dı.
Trabzonspor tam altı şampiyonluk kazandı ve elbette ki yedinci şampiyonluk da var, bize verilmeyen şampiyonluk.
Bana sorarsanız 1996’nın da şampiyonu Trabzonspor, 2005 yılının da şampiyonu Trabzonspor, 2010-11 yılının şampiyonu da Trabzonspor.
Her zaman söylüyoruz Türk futbolunun Trabzonspor’a üç kupa, üç şampiyonluk borcu var.
Elbette bunları elde ederken Ahmet Suat Özyazıcı’yı, Özkan Sümer’i de unutmamak lazım. Ahmet Suat hoca, Özkan Sümer’den biraz daha büyüktür.
Allah şifasını versin şu anda rahatsız olduğunu ve hastalığının ilerlediğini de biliyorum.
Ben şunu da söylüyorum iyi ki Ahmet Suat Özyazıcı Trabzonspor Kulübü’ne, Trabzonspor’un kupalarına ve onun alın teriyle futbolcuların alın teriyle kazanılan kupalara haciz geldiğini duymadım. Kuşkusuz Özkan hocamız duydu çünkü Özkan hoca hala Trabzonspor’a bir şeyler verebilmenin çabasında.
Divan Kurulunda bunu açık açık ortaya koydu bizi sadece hatırlamayın, bizden yararlanın dedi.
Ama bakıldığında onunda yapılmadığını görüyoruz.
Şunu söylemek istiyorum; Trabzonspor Kulübü’nün şampiyonluk kupalarına haciz gelmesi hem bizleri Trabzonspor’a yönetici olarak katkı vermiş olanları, eski başkanları herkesi derinden yaraladı.
Trabzon medyası da bu olaya oldukça duyarlı ve üzerine gidiyor.
Nerede, kimin bir ihmali varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı.
Doğru bugüne kadar Trabzonspor Kulübü iyi yönetilmedi, Trabzonspor Kulübü kredilerle birlikte devam etti.
Trabzonspor Kulübü sattı yedi, Trabzonspor Kulübü’nün zaman zaman etrafa borçları oldu. Bunların içinde başkan Muharrem Usta’nın, yönetim kurulu üyelerinin, kulüp çalışanlarının bilmediği de olabilir.
Trabzonspor’un şampiyonluk kupalarına haciz gelmesi bir öç almadır, bu camiaya hakarettir.
Benim buradan sözüm Trabzonspor Kulüp başkanı Muharrem Usta’ya hakikaten ciddi bir yara aldınız, bunu açık açık yazmam lazım.
Biz sizden yeni bir kongre, yeni bir güven tazeleme ve devam etmenizi beklerken böyle bir olayla karşı karşıya kaldınız.
Onun için bunun tedavisi kolay değildir.
Bunun tedavisi kulübün içinde, kulübün dışında bu işle zerre kadar dahili olanların mutlaka bulunup cezalandırılması gerekir.
Yoksa bu saatten sonra şampiyonluk ki bunların içinde cumhurbaşkanlık kupası var, başbakanlık kupası var.
Bundan sonraki süreçte bu kupalara haciz gelmişken Trabzonspor’un şampiyonluğu da çok şey ifade etmez.
Zaten son dönemlerde 50.yıl şampiyonluğu da sulandırılmaya başlandı. Oda şöyle 50.yılın 2016-2017 sezonu olduğu ifade edildi yani Trabzonspor’un 50.yılı geride kaldı. Trabzonspor şampiyon olsun, olamasın her zaman büyüktür. Trabzonspor’da araçlara haciz gelmiştir, Trabzonspor Kulübü’ne de haciz gelmiştir, bundan sonra da gelebilir ama hiçbir zaman o şanlı maziye Trabzonspor’un Şamil Ekinci müzesinde ki kupalara böyle bir hain el dokunmamıştır. İşte şimdi hep birlikte bir araya gelmeli o hain eli oynattıysa onunda eli kırılmalıdır. Trabzonspor Fenerbahçe ile oynuyor ve yıllardır Fener’i İstanbul’da yenemiyor. Stresten uzak bir maç yani bu saatten sonra Fenerbahçe’yi yenebiliriz, yenilebiliriz berabere de kalabiliriz bu çok önemli değil. Görüldüğü üzere de Trabzonspor’da bugüne kadar yıllar içinde hep şu olmuştur Fenerbahçe maçları birinci sıraya çıkmıştır. Ama bu kez öyle olmadı kupaların haciz edilmesi arasında Fenerbahçe maçı da kaynadı gitti.