Karadeniz Teknik Üniversitesi Türkiye’nin, 4. Devlet Üniversite ve markasıdır.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde 1982 sonrasındaki süreci gazeteci olarak biliyorum. Papyon ve Pipolu Lami Eser’den sonra Kemal Gürüz rektör olarak KTÜ’ye atanmıştı. Onun döneminde ANAP’lı Bakanların da katkıları ile KTÜ’de bir silkinme olmuştu.
1991’de DYP iktidara gelince Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu rektör olarak  getirildi.. Bölgedeki illerle birlikte güzel işler yaptı. Ancak rektörün önüne 28 Şubat süreci çıkarıldı ve ‘Kampüse cami yaptırdın’ bahanesi ile ikinci dönem atanmadı.
KTÜ’de Prof. Dr. Türkay Tüdeş’in rektörlük süreci de 28 Şubat’ın ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün gölgesinde geçti. Tüdeş 1996 yılının Ağustos ayından itibaren 4 yıl rektörlük yaptı. Üniversitenin fiziki anlamda gelişmesine katkı sağladı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Başhekim yardımcılığı, Başhekimlik ve arkasından da Dekanlık ve Rektörlük olarak çeyrek asır yöneticilik yapan kişi İbrahim Özen’dir.
Özen’in rektörlüğünde üniversite dallandı budaklandı. KTÜ eksik fakülteleri onun dömeminde tamamladı.
Şehir dengelerini çok iyi tutan rektör Özen’le ilgili en önemli ayrıntı ise Başbakanlığı döneminde Tayyip beye yönelik ilgisidir. Türkiye’de Erdoğan’a kampüsü ilk açan Devlet Üniversitesinin rektörü Özen’dir.
İşte o Özen’de yaş haddinden emekli oldu. Trabzon’dan gitmeyecek. Cuma günü yapılan  kokteyl ve veda töreni Özen’in ne kadar benimsendiğini gösterdi. Gelecek onu nereye götürecek onu bilemiyorum.
Özen ayrılırken görevi Prof. Dr. Süleyman Baykal’a devretmişti. Ona desteğini vermiş ve o seçilmişti.
Sayın Baykal çok düzgün bir adamdır. Devletin tek kuruşu boğazından geçmemiştir. Alımlarda yakınlarını neden tercih ettiğine verecek bir cevabı da vardır.
28 Şubat sürecinde ‘Türbanlı öğrencileri KTÜ kapısından içeri almayacaksın’ yazısı önüne geldiğinde Rektör Prof. Dr. Türkay Tüdeş’in ne kadar zorlandığını biliyorum. Bu nedenle Tüdeş’i çok sayıda dostu terketmişti.
Mevcut Rektör Süleyman Baykal’ı da ‘Şu fetöcü onu at, bu aslında Fetöcü değildir onu tut’ denmesinin çok yorduğunu da biliyorum.
Süleyman Baykal üniversitede Sulh’u bozmadı. Bilimsel başarılar elde etti ve Haziran-Temmuz ayında da rektörlükten ayrılıyor.
Yeni dönem çalışmaları başladı. Dahası kulisleri.
Birincisi Süleyman Baykal’ın iki yardımcısı potansiyel aday. Bunlardan birisi Prof. Dr. Hikmet Öksüz. Öksüz Tarihçi ve Milli ve Manevi değerleri yüksek bir isim. Çaykaralı olması avantajı. Türk ocağı tarafından destek alabilir.
Diğer isim Prof. Dr. Asım Örem. Örem bilimsel başarıları olan yöneticilik vasfı yüksek bir akademisyen. Uzlaşmacı. Trabzon denince mutlaka bunun Gümüşhane dengesi de olacak derseniz bu da onda var ve avantajlarından.
Bir diğer isim Trabzon’un sosyal dokusunu çok iyi bilen Farabi hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Yüksel Aliyazıcıoğlu. Ali Yazıcıoğlu hem Başhekim yardımcılığında hemde Başhekimlikte çok başarıl oldu. Trabzon’un evladı ve Cevval.
Sporun ve spor camiasının içinden. Örem’le birlikte aynı kürsüden. Sanırım mantıkları şu, ikimizde zorlayalım kim olursa diğeri onunla çalışır. Bunu belki Asım Örem ile Hikmet Öksüz içinde söyleyebiliriz.
Trabzon’da favorilerden birisi de Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı. Çuvalcı makineci. Erdoğan’ın son dönemde milli silah ve milli otomobil projelerine yoğunlaşması sebebiyle Çuvalcı ismi de kulislerine girmiş. Çuvalcı ekip kurmaya, hatta rektörlük moduna girmeye başlamış.
Genel Sekreter vekili Bünyamin Er genç bir isim. Rektörlük için müracat edeceğini duydum.
Bir Aşkın Asan tercihi olur mu? Maarif vakfı ile dünyadaki Fetö okulları nı kapatan ve milli eğitime bağlı hale getiren Aşan tercih edilir mi?
Tayyip bey bu dönem kamuoyunun tuttuğu Trabzon’un büyük projelerini de taşıyacak bir ismi tercih edecek deniyor.
Dün bir akademisyen ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın sağı solu belli olmaz, dışardan  bir ismi getirebilir. Bu Tarsus Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın da olabilir, başka bir akademisyeni de Trabzon’a gönderebilir’ dedi.
Son olarak şunu ifade etmek isterim.
Seçim işi kalktığı için rektölük için dosya gönderenlerin sayısı belki duymayackalarımızla 20’yi bulacaktır.
Parola şu: ‘Ya bana çıkarsa.’