Eğrisiyle doğrusuyla bir seçimin daha sonundayız. Sonu diyorum ama Türkiye’nin gözü kulağı iki önemli metropol şehrimizde. Henüz Yüksek Seçim Kurulu kesinleşmiş sonuçları yayınlamadı. İtirazlar sonrası kesinleşmiş sonuçlar yayınlanınca ancak sonu diyebileceğiz. Seçimlerle ilgili her yazımda şunu söyledim, bundan sonra her seçim, bir önceki seçimden çok daha fazla bir öneme sahip olacak.
               
Bu seçim kampanyası ve sonuçlarından almak isteyen için şüphesiz çıkarılacak birçok ders vardır. Gerek parti ve yöneticileri gerek seçmen için bu seçim sonuçları çok manidardır. Fakat sonuçlar ne olursa olsun, seçimden sonra aynı gemide olduğumuzu ve bu topraklarda kardeşçe yaşama zorunluluğumuzun olduğunu kimse aklından çıkarmasın.
              
Bu seçimin hiç şüphesiz mutlak kazananı, parti gözetmeksizin tevazu, samimiyet ve gayret gösterenlerin, çalışanların oldu. Mahalli idareler ve Yerel Seçimlerde, eskiden beri alışıla gelmiş bir oy verme teveccüh gösterme geleneğidir, partiden ziyade kişiye oy verme. Bu seçimde de kişilerin yani adayları iyi olanın kazandığı bir gerçektir. 
             
Her il ve ilçeden seçmen artık parti gözetmeksizin adaya yani kişiye özel oy verebiliyor. O yüzden bu seçimde aday faktörünün ne kadar daha önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Etrafımızda bu seçimde örneklerini bolca görebiliyoruz. İdeolojinin yanında bireysel başarının, samimiyetin ve kullanılan üslubun çok daha önemli olduğunu artık kimse göz ardı edemez.
             
 Mesela İstanbul’da ve CHP’de artık Ekrem İmamoğlu siyaseti ve gerçeği var. İstanbul’da sonuç ne çıkarsa çıksın, sokakta herkesime tevazu ile yaklaşıp, tepkilere bile olgunlukla cevap veren, ilk adaylık sürecinde bile bu kadar oyu alan Ekrem İmamoğlu bence başarılı olmuştur.
              
Bir diğer aday faktörü ise Ankara’da görülüyor. Cumhur İttifakı Ankara’da bence yanlış aday tercihi yapmıştır. Daha genç, herkesime, özellikle de gençlere hitap edecek adaylar artık seçmen için daha ön plandadır. Şu da bir gerçek ki, sürekli her koltuğa aday olan ve ekranlardan düşmeyen yüzler de, artık seçmende “bıkkınlık” yaratmış, yeni yüzler ve yeni sözler aratmıştır.
              
Başta beka meselesi olmak üzere, poşet olayı, tanzim satışları, işsizlik, emeklilikte yaşa takılanlar, 3600 ek gösterge, imar barışı, ekonomi ve konuşma dili üzerinden bence oy dağılımları oldu. Seçim günü kimi mutfağına baktı, kimi ülkenin beka meselesini düşündü, kimi alışverişteki ücretli poşete sardı, kimi sebze meyve fiyatlarına takıldı, kimi de emeklilik hayaliyle ek göstergeyi bahane edip sandığa gitti.
              
Bence sonuçlar bütün partilere özellikle de iktidara uyarı niteliğinde. Halktan kopuk bütün teşkilatlar yeniden değiştirilmeli. Özellikle oy kullanma ve sandık müşahitliği konusunda, bütün teşkilatların bu yönde azami eğitime önem vermesi gerek.
              
Seçim sonuçlarının başta Trabzon olmak üzere ülkemize hayırlı ve güzel işlere vesile olmasını diliyorum. Hangi seçim olursa olsun, artık gönül almadan, karşısındaki ile hemhal olmadan kimse oy alamıyor. Gönülden gönüle giden yolda en ufak bir çakıl taşı bırakanlar, artık önümüzdeki seçimlerin de kaybedeni olacaktır!   
 
                    
Hakkı, adaleti, dürüstlüğü ve şeffaf yönetimi şiar edinen, mazbatasını alan tüm belediye başkanlarına, meclis üyelerine, muhtarlara muvaffakiyetler ve üstün başarılar diliyorum. Selam ve Dua ile.