Memlekette hep bir seçim heyecanı, hep bir seçim yoğunluğu var. Esasen daha Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını, partilere ve ittifak ortaklarına yansımalarını tam analiz edemeden yerel seçime gidiyoruz.
Aday adaylığı süreci sonra erdi ve adaylar artık büyük ölçüde netleşti. Büyükşehir ile birlikte ilçelerde de partiler adaylarını belirlediler. Özellikle İktidar kanadında birkaç ilçe dışında pek bir şey değişmemiş, yine aynı adaylarla devam kararı alındı.
Ne yalan söyleyeyim, benim gördüğüm memlekette gittikçe siyasete olan güven azalıyor. Görülen ve yaşananlar siyasete var olan sevgiyi yavaş yavaş nefrete çeviriyor. Hele şu her seçimde yapılan ayrışmalar kutuplaşmalar var ya; inanın siyasetten soğumaya bir o kadar daha etki ediyor.
Bu iş artık “Ben yöneteyim” meselesinden çoktandır uzaklaştı. Artık,“Gücü ben kullanayım” meselesine dönerken“Hizmet”de işin bahanesi oldu. Seyredin, seçim sonrası bu aday adaylarını ya bir kurumun başında müdür olarak görürsünüz, ya bazı ihalelerde isimlerine rastlarsınız, ya da hiçbir yerde göremezsiniz.
Artık esas amacın nerelerde nasıl hâsıl olduğunu herkes görüyor ve biliyor! Genel olarak bu siyaset düzleminde, seçmen olarak partilerinden ziyade adaylara daha farklı bakılacağını düşünüyorum.
Bütün bunların yanında, her dönem iktidarı destekleyen emeklilere her ne kadar genelde 10 bin lirayı geçmeyen değişik zam oranları verilse de, kırgınlıkları sürüyor. Bu saatten sonra emekliye dolgun zam verilecek olsa da tekrar gönüllerini almaya yetmez bence.
Enflasyon tırmanmaya devam ediyor. Asgari ücret artırılsa da piyasada denetim yok. Giderler gelirlere oranla bire on arttı. Etiketler günlük değil neredeyse anlık değişiyor.En alt tabaka için artık geçinmek, ine ile kuyu kazmak gibi oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bilerek baskılanan akaryakıt fiyatlarının seçimden sonra iki katı artması, kira artışlarına gözle görülür bir çözüm bulunamaması, piyasada her şeyin zamlanmasına sebebiyet verirken, başta Ticaret Bakanlığı ve yetkililerin bu durumu seyretmekten başka çözüm bulamamaları yerel seçime esas etki edecek.
Kimi seçmenin sandığa gitmeyeceğinden, kimisinin de tepki oyu vereceğinden sokak röportajlarında ve anketlerde dile getirilmektedir. Alım gücü azaldıkça siyasete öfke bir o kadar artıyor. O yüzden bu seçimde sandık sonuçları diğer seçimlerin sonuçlarından çok daha farklı olacağını düşünüyorum.
Zaten seçimden önce millet geçim derdinde. Bu yüzden şu an siyasilerin en büyük rakibi bence enflasyon ve hayat pahalılığı. Yazımı çok uzatmak istemiyorum, seçime az bir zaman kalsa da daha çok yaşanacak ve söylenecekler var. Kartlar henüz tam açılmadı. Karar seçmenin!
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra her yazımda hatırlatıyorum. Tam 1 yıl oldu, oralarda hayat normal hayatlardan çok daha zor. Ne olur oraları ve yaşananları unutmayalım. Vicdanı ve imkânı olanlar için de her yazımda hatırlatmaya devam edeceğim. Deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Kalın sağlıcakla.
