İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ani istifası ülkeyi karıştırdı.
Virüs gündemi bir anda siyasete döndü.
Sokağa çıkma yasağında eleştirilerdeki sorumluluğu üstüne alan Soylu istifa mektubunda “Sayın Cumhurbaşkanım beni affetsin ” derken kimseye danışmadan bu kararı aldığını gösteriyordu.
Soylu’nun sadece sokağa çıkma yasağı konusundaki eleştiriler karşısında istifa etmesi anlamsızdı!
Zira Türkiye tarihinde görevini iyi yapamadığı gerekçesiyle istifa eden birisi yok!
Böyle şeyler sadece Japonya’da olur.
Kaldı ki Soylu gecesini gündüzüne katan terörle mücadele konusunda çığır açan birisi.
4 saat uykuyla ayakta duran, aynı günde 3 aklı bölgeyi ziyaret ederek basılmadık taş bırakmayan başarılı bir insanın” Başarısız oldum” gerekçesiyle istifa etmesi hiç de inandırıcı değil.
O zaman Bakan Soylu’yu rahatsız eden başka bir şey var.
İşte bu konuyu tam anlamıyla bilen kimse yok.
Parti içinde Soylu’dan rahatsız olan ve onun önünü kesmeye çalışan bir kesim var.
Zaman zaman bu ayak oyunları artınca Soylu’nun çekip gidesi geliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu rahatsızlıkları biliyor ama kimseye de çok rahat hareket etme imkanı  vermiyor.
Ancak böyle bir konjonktürde Soylu’nun ayrılması AK Parti’ye çok zarar verdiğini kime sorsan tahmin eder.
Kendi iradesiyle hareket edebilen kabinede 4 bakan var.
Berat Albayrak, Mevlut Çavuşoğlu, Fahrettin Koca ve Süleyman Soylu.
Diğer bakanlar adeta bir müsteşar gibi.

Soylu’nun partideki rahatsızlığı yeni değil.
Hatırlarsanız geçmişte yine istifadan dönmüştü.
Bu rahatsızlığın Berat Albayrak ile ilgili olduğu söylense de son zamanlarda aralarının iyi olduğunu herkes biliyor.
Ben başka bir pencereden bakmak istiyorum.
İstifa sonrası Trabzon milletvekillerinin tavrına bakalım.
Salih Cora ve Bahar Ayvazoğlu Soylu’nun istifasını kabul edemez bulurken, sosyal medya üzerinden övgü dolu paylaşımlar yaptılar.
Kuşlar için bile paylaşım yapan Muhammet Balta ve Adnan Günnar’dan ses çıkmadı.
Soylu için hiçbir paylaşım yapmadan adeta olayı görmezden geldiler!
İşte sorunu burada aramak lazım bence.
   FETÖ ve terörle mücadelede inanılmaz başarı sağlayan ve müthiş çalışma azmiyle ülkede milliyetçi kesimin idolü haline gelen Soylu MHP’nin en büyük desteği verdiği bakan.
Zira FETÖ’cülerin boşalttığı tüm kadrolara poliste ülkücüleri yerleştiren Soylu ülkücü kesimin göz bebeği oldu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Soylu’nun istifası sonrası iki paylaşım yaparak ona destek verdi ve dönmesinden dolayı mutlu olduklarını açıkladı.
Süleyman Soylu’nun Devlet Bahçeli sonrası MHP’nin başına gelebileceği bile konuşuluyor.
Kim ne derse desin, Soylu’nun gücü sadece partiden değil.
Halk nezdinde büyük desteği var.
Ancak bir kez daha istifayı düşünürse geri dönmek için onu kimse ikna edemez.
 
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI
 
Koronavirüs salgını Avrupa’ya geldiğinde İngiltere Başbakanı Boris Johnson ilginç bir açıklama yaptı.
Virüse karşı hiçbir önlem almayalım.
Herkes virüsü alsın ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!
İyi de hangi yoğun bakım hangi solunum cihazı yeter sana?
Bunu hiç hesaplamadı.
Ne mi oldu?

Bunu söyleyen Johnson virüse yakalandı ve sürü bağışıklığından çark etti.
Halen İngiltere’de 10 bin kişi bu hastalıktan öldü.
ABD’yi bile idare eden ülke inanılmaz çaresiz duruma düştü.
ABD Başkanı Trump koronavirüse “Griptir, geçer” dedi.
Ülkede günde iki bin kişi ölüyor.

İnsanları toplu şekilde açılan kanallara gömmeye başladılar.
Dünyanın en güçlü ülkesinde 27 milyon insanın sosyal güvencesi yok.
Bu virüs bize ABD’nin artık dünyanın süper gücü olmadığını da gösterdi.
Trump “Görünmeyen düşmanla savaşıyoruz” derken Allah’ın gücünü de görmüş oldu!
 
VALİ OLMAK
 
Yeni düzende vali olmak çok değişti.
Sıradan bir vatandaşın çektiği video bile valiyi görevinden edebiliyor.
Sosyal medyada bir paylaşım herkesi ya göklere çıkarıyor ya da bitiriyor.
Artık her validen birer Recep Yazıcıoğlu olması isteniyor.

Vatandaşa kapılarını sonuna kadar açan, onu dinleyen prim yapıyor.
Halkına üsten bakan bir valinin ömrü kısa oluyor.
Geçtiğimiz haftalarda sokağa çıkma yasağı üzerine yolda karton toplayan vatandaşa 5606 lira para ceza kesilmesi gündem olmuştu.
Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım polisin kestiği cezayı iptal etti.
Polis kanunu uyguladı ama Vali inisiyatif kullandı ve olay kapandı.
Vali Kaldırım her kesimden takdir aldı, bizi de hemşehrisi olarak gururlandırdı.
 
TEDAVİ ÜCRETLERİ
 
Tüm dünyayı tehdit eden koronavirüs sonrası sağlık hizmetleri büyük önem arz etmeye başladı.
Türkiye bu konuda çok iyi bence.

Alınan tedbirler sayesinde hasta sayısı yavaşlatıldı.
Test sayısı 35 bine çıktı, yoğun bakım hasta sayısı azaldı.
Bu virüsten kaçış yok, önemli olan kontrollü olması.
Bu zaman içerisinde belki ilaç veya aşı bulunur.
Ancak;
Tüm dünyada covid 19 hastalığı tedavi ücretleri cep yakıyor.
 
ABD:34 bin dolar
Hollanda:28 bin euro
İspanya:20 bin euro
Fransa:25 bin euro
İsrail:24 bin dolar
İngiltere:30 bir sterlin
Almanya:32 bin euro
Türkiye: ücretsiz
 
Ülkemizde tüm vatandaşların sağlık güvencesi var. Üstelik yabancı dahi olsa koronovirüs tedavisinde ücret ödemesi gerekmiyor.
 
NE ÖĞRENDİK?
 
Dünyayı eve hapseden virüs sonrası düzen değişti.
İnsanların hayata bakışı farklı oldu artık.
Genç edebiyatçı Seçil Oğuz güzel yazmış, sizinle paylaşmak istedim.
Yetinmeyi öğrenmiş olarak çıkacağız kapılardan.
Gereksiz şikayetlerimizi unutmuş olarak çıkacağız.

Ertelediğimiz birlikteliklerimize üzülmüş olarak çıkacağız.
Bir anda her şeyin değişebileceğine inanmış olarak,
Şimdinin değerinin farkına varmış olarak, gerçek yalnızlığı,
Sahte kalabalığı görmüş olarak çıkacağız kapılardan.
Toprağın, suyun, karıncanın, arının kıymetini anlamış olarak çıkacağız.
Aynı yerden yara almış, aynı duada buluşmuş, aynı umuda tutunmuş olarak çıkacağız kapılardan.
Birbirimizi iyileştirmek, birbirimize yardımcı olabilmek, birbirimize sarılmak için çıkacağız…
Kapılardan çıkabilmenin ne kadar değerli olduğunu öğrenmiş olarak çıkacağız!